Seminerin konusu Farklı boyutlarıyla göç olgusuydu. Semineri Hasip YOKUŞ sundu. Memur-Sen konferans salonunda gerçekleşen konferansta kısaca dünya varolduğundan beri gerçekleşen bir olgu olan ve kıyamete kadar da çeşitli ağırlıklarda devam edecek olan göç olgusuna yer verildi. Modern zamanlarda da  hem savaşlar ve hem de ekonomik nedenlerle yer değiştirmelerin olduğu görülmektedir. Türkiye’de 1960 yıllarının başlangıcından itibaren Avrupa’nın iş gücü ihtiyacını karşılamak için göç olmuştur. Türkiye son on yıldır göç konusunda hem kaynak hem de transit ülke görevi görmektedir. 

Göç olgusunu asıl gündemimize getiren amil is Suriye’de zalim Esad yönetiminin reform çağrılarına verdiği zalimane tepkinin sonucunda meydana gelen ve halen devam etmekte olan savaştır. Türkiye’nin açık kapı politikasıyla içeriye aldığı muhacirlerin yansıra farklı nedenlerle Türkiye’ye gelen birçok İslam ülkesinden insanlar başta ırkçı oluşum ve partiler olmak üzere bir çok farklı yapının gündemini oluşturmuştur. Ulus devletlerin ürettiği ulusalcı bakışın homojen toplum yaratma çabası ve İslami fobik karakteri bu muhacirlere karşı sert bir defansa neden olmuştur.  Göçün sonuçlarından biri olan entegrasyon ve İslami ortak kültür yaratma bu çevreleri tedirgin etmiş, aynı zamanda pandemi ve diğer faktörler ile krize giren ekonomik durum da ırkçı söylem için bir altlık görevi görmüştür. Devletin göç olgusunu daha sağlıklı yönetmesi gerekirken, ulusalcıların ve onların yürüttüğü sokak olayları ve sosyal medya operasyonlarının seçim sürecinde olan hükümeti istenmeyen davranışlara ittiği görülmüştür. Ancak Özgür-Der’in organizasyonuyla gerçekleşen ırkçılığa hayır mitingi hem hükümet ve hem de bu süreçten rahatsız olan İslami ve insani çevrelerin ırkçılara karşı söylemlerini daha güçlü dillendirmelerine neden olmuştur. 

Göç olgusunu İslami bakış açısıyla değerlendirdiğimizde bir aile olan Müslümanların ailede herhangi bir travmaya birlikte cevap verme davranışı gösterir gibi davranan ensarı fedakâr tavrından dolayı Allah’ın övdüğünü unutmamak ve üzerimizdeki sekinet ve bereketin ancak mazlumlara sahip çıkarak gerçekleşeceğini unutmamak gerekir.

Seminer soru-cevap faslının ardından son bulmuştur.