Dün (31 Aralık 2009) Özgür-Der Ümraniye Şubesi'nde yapılan seminere Melike Aytunç ile Kalem-Der'den Mine Yurtsever konuşmacı olarak katıldı.

Öncü sahabe hanımlarının yaşamlarını, mücadelelerini gündemleştirmek gerektiğini ve nasıl bir İslami hayat yaşanır sorusunun cevabının bulunduğu bu hayatların örnekliğinin önemini belirten oturum başkanı Sevim Levent ilk sözü Melike Aytuç'a verdi.

Aytunç sahabe hanımları içinde öncü, örnek birer şahsiyet olan Hz. Hatice, Sümeyye, Ayşe, Fatıma ve Zeynep'ten bahsetti.  

Aytunç, öncelikle ilk iman eden, evrensel bir davanın ilk mücahadesi olan hz. Hatice'den bahsetti. Vahyin yüklediği sorumluluğu Peygamberden sonra ilk üstlenen kişi olan Hz. Hatice'nin Hz. Muhammed'le başlayan zincirin ilk halkası olduğunu ve Muhammed'in Hira mağarasından başlayan tarihi daveti olgunlukla ve güçlü bir iman ile karşıladığını belirtti. Ardından Aytunç, halkın çoğunun peygamberi ve getirdiği tevhid dinini yalanladığı, tekzip ettiği bir sırada Hatice'nin Rasulü tasdik ve teşvik ettiğini, bütün malını Allah yolunda harcadığını, öncü bir kimlik olduğunu söyledi.

İlk şehid ve ilk iman edenlerden olan Sümeyye'nin şehadetini, canı pahasına da olsa müşrik liderlere karşı teslim olmayıp tevhid dinine sımsıkı sarılmasını örnek gösteren Aytunç daha sonra Ayşe, Fatıma ve Zeynep'ten bahsetti.

Ve Aytunç, bu öncü şahsiyetleri hayatlarımızda örnek almalı, her birinde kendimize alacağımız yönlerin olduğunu, kadının hayatın içinde erkeklerle birlikte mücadele içinde tebliğ ve faaliyetlerde olmasının gerekliliğini hatırlatarak sözüne son verdi.

İkinci olarak söz alan Mine Yurtsever de Hatice, Ayşe, Fatıma ve Zeynep'ten bahsederek bu öncü şahsiyetlerin hayatlarımızın neresinde olduklarını sordu? Her birinin hayatlarında, evliliklerinde, kişiliklerinde, uygulamalarında, mücadelelerinde nasıl bir eş , nasıl bir kız, nasıl bir anne, nasıl bir mücadeleci, nasıl bir dik duruş sergileneceğinin örneklerini bulduğumuzu ve hayatımıza uygulamak gerektiğini belirtti.

Yurtsever, örneklemelerle devam ettiği konuşmasını Hatice gibi infak etmeyi, Sümeyye gibi şehadet etmeyi, Ayşe gibi ilim tahsil etmeyi, Fatıma gibi eş, evlat olmayı, Zeynep gibi korkusuz dik durmayı Allah nasip etsin diyerek tamamladı.

Program soru ve katkıların yapılmasıyla son buldu.

Zuhal Özyurt / Haksöz-Haber