Üsküdar’da “Muhacirlere karşı sorumluluğumuz” konuşuldu
Üsküdar Özgür-Der haftalık seminerlerine “Milliyetçi Hamaset ve Muhacirlerle İmtihanımız” başlıklı konuyla devam etti.
Seminer, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya tarafından sunuldu.
Rıdvan Kaya konuşmasına, muhacir kavramı etrafında yapılan tartışmalara değinerek başladı. Olayı bir kavram kargaşasına çevirmeye gerek olmadığını, zalim bir rejimin zulmü dolayısıyla ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli kardeşlerimizin muhacir kavramı ekseninde değerlendirilmesinde bir sakınca olmadığını söyledi.
Son dönemlerde Suriyeli muhacirlere düşmanlıkla başlayan ve İslam dünyasından gelen tüm göçmenleri, hatta zaman zaman turistleri bile hedef alan nefret kampanyasına dönüşen ırkçı tepkiler olduğunu vurgulayan Kaya, “Hemen her vesileyle ırkçı, insanlık düşmanı zihni kirlenmişliklerini bilhassa sosyal medya denilen ve adeta kanalizasyona çevirdikleri zeminde sergilemeye meraklı geniş bir kesimin varlığı bu ülkenin düşündürücü, utandırıcı bir gerçeği artık” dedi.
Rıdvan Kaya konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Suriye’nin geleceği ve muhacirler ekseninde yapılan tartışmalara ve söylemlere: İnsanlar ne diyorlar, kar-zarar hesabı ne gösteriyor vb. açılardan değil, ilkelerimiz zaviyesinden konuyu değerlendirmeli ve buna göre tavır almalıyız.
Nasıl başından itibaren birilerinin alçakça, zalimce müminlere, mazlumlara düşmanlık üretmesi ya da başka birilerinin kar-zarar bilançosuna bakıp tavır değişikliğine gitme eğilimi içerisine girmesi bizi şaşırtmamışsa aynı şekilde birilerinin bugüne kadar mazlumlardan, mağdurlardan yana olan tavırlarını değiştirme ihtiyacı hissetmiş olmaları da bizi bağlamaz. Sapanlara, dökülenlere, haklı tutumlarından çark edenlere ancak acıyarak, üzülerek bakıp biz tavrımızı, tutumumuzu devam ettirmek durumundayız.
Velev ki bu mücadelenin asıl aktörleri, taşıyıcısı kadrolar dahi, yarınlarda geri adım atsa, uzlaşmaya yanaşıp İslami mücadeleyi terk etseler biz yine hakkı dile getirmeye ve zulüm karşısında tavır almaya mecburuz. Çünkü biz sonuç itibariyle mücahitlerin ismine, sayısına ya da onları destekleyenlerin gücüne, etkinliğine bakarak tavır belirlemedik, pozisyon almadık. Biz Allah ve Resulünü razı edecek bir yol, bir tutum belirleme kaygısıyla hattımızı belirledik. Ve bunu Aziz ve Celil olan Allah’ın izniyle, yardımıyla sonuna kadar da sürdürmeliyiz.”
Rıdvan Kaya konuşmasını, “Biliyoruz ki hayat bir imtihan alanı; karşılaştığımız zorluklar, engeller, sıkıntılar birer imtihan vesilesidir. Muhacirlere karşı sorumluluklarımız da bu imtihanın bir parçasıdır. Elbette sınanmadan değer kazanmak, değerli makamlara erişmek, Rabbu’l Alemin nezdinde muttaki bir kul muamelesi görmek mümkün değildir” diyerek tamamladı.
Program soru-cevap ve katkıların ardından sona erdi.