Ümraniye’de "Kıssalar" Konuşuldu
Özgür-Der Ümraniye Şubesi’nin düzenlediği aylık paneller devam ediyor.
Metot Tartışmalarını Akaidden Ayrı Düşünmek Mümkün Değildir
Yahya Yolcu'nun konunun önemine dair yaptığı açılış konuşmasına müteakiben ilk konuşmacı olarak söz alan Kenan Levent, Kur'an kıssalarının İslami mücadele metodolojisi bağlamında kaynak niteliğindeki değeri üzerinde durdu. Bu bağlamda "Metot tartışmalarını akaidden ayrı düşünmek mümkün değildir." tespitinde bulunan Levent, metoda mündemiç iki temel hususun bulunduğunu belirterek bunları 1-amaç, 2-yol/yöntem olarak tasnifledi. Konuya dair başta Seyyid Kutub, M. Hüseyin Fadlallah vb. öncü şahsiyetlerin yaklaşım ve açılımlarını da özetleyen Levent, "İslami bir mücadele metodolojisinde amaç kadar takip edilen yol ve yöntemin de sahih olması gerekir." dedi.
Metot Tespiti Naslardan Hareketle Yapılmalıdır
Kur'an kıssalarından hareketle metodun birinci sacayağı olan amaç/lar bağlamında üç evrensel-sabit unsurun bulunduğunu belirten konuşmacı, bunları 1-tevhid, 2-nübüvvet, 3-ahiret olarak kaydetti. Levent metodun ikinci sacayağını oluşturan yol-yöntem konusunun ise çeşitlilik arz ettiğini, içtihadi nitelikte olduğunu ve peygamber kıssalarının bu alanda yol gösterici niteliğe haiz olduklarını söyledi. Ek olarak değişkenler alanında oluşabilecek muhtemel keyfilikleri ve kendiliğindencilik zaafına düşmemek için de her iki yönüyle de metodolojinin muhkem naslardan hareketle tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gizlilik Asıl Değil, Arızi Bir Durumdur!
Devamla metodolojik alanda düşülen kimi zaaflara Kur'an kıssalarından hareketle eleştiriler getiren Levent, bu meyanda "Rabbani metot" terkibi üzerinde durdu. Bu terkibin gizliliği neredeyse mutlaklaştırdığını belirterek risaletin genel mantığı ve Hz. Nuh'un örnek mücadelesinden hareketle gizliliğin asıl değil, arızi bir durum olduğunu veya peygamber kıssalarında açığa çıkan metodolojik açılımlarda kimlik ve tebliğde daima açıklığın gözlendiğini belirterek "Gizlilik bir ilke değildir." dedi.
İkinci bir örnek olarak tedricilik üzerinde duran Levent, bunun önemini belirtmekle beraber "Mekke koşullarındayız. İçe yönelmeliyiz. Sosyal, siyasal, ekonomik vb. sorunlara karşı söz söylenmemeli, aktif tavır alınmamalı." şeklinde ortaya çıkan yaklaşımın bünyesinde taşıdığı mutlakiyetçi zaafa dikkat çekti. Bu bağlamda parçacı/atomik okuma zaaflarına düşmemek için nihayetinde vahyin bütününe muhatap olunduğunun unutulmaması gerektiğini kaydeden konuşmacı, bir ömür sürgit kendini tekrarlayan "Kur'an çalışmaları" ile yetinme halinin ya da teoride boğulmanın da salt pratiğe vurgu yaparak teoriyi ıskalamanın da birer zaaf olduğuna dikkat çekerek her iki yaklaşımın da ifrat-tefrite düşmekten kendisini koruyamadığını söyledi. Levent,ifrat ve tefriti çağrıştıran aynı dengesizlik hallerinin kadrolaşma-kitleleşme, eğitim-mücadele, nitelik-nicelik vb. ayrımlarda da kendisini hissettirdiğini belirterek bunlara yönelik çeşitli örneklendirmelerde bulundu.Yine bu meyanda öncelikler-sonralıkların tespitinin metodolojik önemi üzerinde de duran konuşmacı özetle kadro yetiştirme ile sosyal, siyasal, ekonomik vb. sorunlara karşı direnç ortaya koymanın ayrı değil, eşzamanlı aşamaları ifade ettiğini söyledi.
Metot Tartışmalarında Parçacı Yaklaşım
Son olarak sırasıyla Nuh, Salih, Lut ve Şuayb peygamberlerin kıssalarından hareketle çeşitli metodolojik çıkarımlarda bulunan Levent, yaşadığımız ana ve geliştirdiğimiz metotlara Kur'an kıssalarını ayna tutmamız gerektiğini söyledi. Levent konuşmasını "Metot tartışmalarında parçacı bir zihnin yapabileceği fazlaca bir şey olmaz." tespitiyle tamamladı.
Kur'an Kıssaları Doğru Kavranıyor mu?
İkinci konuşmacı olarak söz alan Cengiz Duman, Kenan Levent'in kıssalar bağlamında metodoloji üzerinde durduğundan dolayı kendisinin tekrardan kaçacağını ve dolayısıyla metodun önemli kaynaklarından biri olarak kıssaların doğru anlaşılıp anlaşılmadığına değineceğini ifade etti.
Bu bağlamda "Kıssaları doğru kavrıyor muyuz?" sorusunu soran Duman, metodolojik alanda düşülen yanlışların çoğu zaman kıssaların gereğince anlaşılamamasından kaynaklandığını söyledi.
Referandum Tartışmalarına Hz. Yusuf Kıssası Üzerinden Bakmak
Tebliğinde Müslümanların sistem içi-sistem dışı tartışmalarını da gözeterek bakan Duman, son referandum esnasında girilen saflaşmalara da Hz. Yusuf kıssası üzerinden açılımlarda bulundu. Bu bağlamda parçacı ve pragmatist yaklaşımın zaaflarına dikkat çeken Duman, sistem içi-sistem dışılık tartışmalarının son örneği olarak referandum sürecinde taraflardan birinin Yusuf'un başından tutarken diğerinin de adeta ayaklarından tuttuğunu belirterek nihayetinde yaşananınsa Yusuf'un gövdesinin parçalanması olduğunu söyledi.
Sorunumuz Metotsuzluğumuz
Kıssalara karşı yaklaşımda düşülen kolaycılık zaafının açmazları üzerinde de duran konuşmacı, bu meyanda Zürkayneyn kıssasını örnek vererek bazılarının mesnetsiz olarak birçok tevile başvurduğunu belirterek buna rağmen sözü "Allah-u a'lem" terkibiyle bağlamalarının bir kolaycılık örneği olduğunu söyledi. Yine bu bağlamda Duman, kıssalara yaklaşımda tarihselci ve sembolist yaklaşımlarının tutarsızlıklarını da değerlendirdi.
Kıssaları Doğru Anlamada Nüzul Ortamı Bilgisinin Önemi
Kıssaları doğru anlamanın sahih mücadele metodolojisi için olmazsa olmaz şartlardan olarak niteleyen Duman, bunun için de diğer birçok faktörün yanında nüzul ortamı ve bu ortamı yaşayan ilk muhatapların tarih bilgisinin kaynaklarına inmenin hayati önem taşıdığını söyledi. Duman, ilk sürelerden olan Kalem'de Yunus peygamberin sıfatı olarak geçen Sahibu'l-Hût terkibinin bu anlamda önemini irdeledi.
Diğer bir gereklilik olarak Tevrat bilgisi üzerinde duran Duman, kıssalara yaklaşımda Kur'an'ın tashih edici rolü bulunduğunu, daha etraflı bir bilgi için ise Tevrat'a müracaat etmenin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Seçtiğimiz Yol, Metodumuz Hangi Kıssaya Tekabül Ediyor?
Son olarak gerek ferdi ve gerekse de yapısal planda Kur'an kıssaları ışığında durum muhasebesi yapmanın önemine değinen Duman, bu meyanda Yunus ile Nuh kıssalarını karşılaştırarak herkesin bu kıssaları kendisine ayna tutması ve durumunu buna göre kritik etmesi gerektiğini söyledi. Bu meyanda Türkiye Müslümanlarının tutumları üzerinden örnekler vererek genel değerlendirmelerde bulunan Duman, konuşmasını metodolojinin önemli kaynaklarından olan Kur'an kıssalarından gereğince istifade edebilmek için öncelikle kıssaları doğru kavramak gerektiği vurgusuyla noktaladı.
Panel, dinleyicilerin soru ve katkılarının konuşmacılarca cevaplanmasına müteakip sona erdi.