Ümraniye’de Bayan Seminerleri Devam Ediyor
Özgür Der Ümraniye şubesinin aylık bayan seminerlerinin bu ayki konusu ‘Hz. Meryem ve Adanmışlık Bilinci’ idi. Seminer 30 Kasım günü şube salonunda gerçekleştirildi.
Seminerde yönetici olan Zuhal Özyurt giriş konuşmasında kendisini Rabbinin yoluna adayan en güzel örneklerden biri olan Hz. Meryem'in annesi tarafından Allah'a adanmış, bilinçlenme süreciyle birlikte de kendisini Allah'a admış bir kul olduğunu ve Allahuteala'nın Kur'an'da O'nun dünya kadınlarına üstün kılındığını Ali İmran 42. ayetle bildirdiğini söyledi. Ve Müslüman kadınlara düşenin Hz. Meryem gibi adanmış bir bilinç içinde yaşamak olduğunu vurguladı. Ardından seminerin konuşmacısı olan Emine Arslan'a söz verdi. Arslan konuşmasını aşağıdaki gibi sürdürdü:
Adak ne denmektir? Adak, Allah'a ibadet maksadıyla mükellef olmadığı halde mübah olan bir işi yapmayı kararlaştırmak, kişinin öyle bir ameli kendisine vacip kılması ve bunu yapacağına dair Allah'a söz vermesidir.
Hanne'nin adağı olan Meryem, sonra Hz. İsa'nın misyonu, nübüvveti sonra Zekeriya (a.s.) devreye girişi; Yahya (a.s.) mucizevi doğumu bu isimlerin davaları yolunda hayatlarını feda ile son bulmasıdır. Dini sadece Allah'a halis kılarak yaşayan bir hayatın meyvesi olan bir evlatta Rabbine şükrünü sunan samimi bir kadın olan Hanne'nin çabası . dejenere olmuş bir toplumun düzelmesine vesile olacak mükemmel bir çaba ki bu da bize gösteriyor ki, ümmetin kadınları olarak; bizler Müslüman kadın, toplum içerisinde toplumu kuran bir tebliğ eri ve toplumu kuran bir fert olma bilinciyle hakkın batıla galip gelmesi için mücadele eden, tüm insanlığı kendilerini kuşatan zincirlerden özgürleştirmeye çalışan bir şahsiyet olmalıdır.
Müslüman kadın Hz.Hatice, Hz. Ayşe, Sümeyye ve Hz.Meryem'leri kendine örnek almalı ve kendini Rabbine adamalı ve bu bilinçle yaşamalıdır.
Meryem, iffetli kadın demektir. Erkeklerden sakınan, iffetli anlamında. Hz. Meryem, Müslüman kasın için bir iffet abidesi ve adanmışlığın sembolüdür. Kur'an'da zikredilip övgüyle bahsedilen başka bir kadın yoktur.
Hz. Meryem'in hayatı da Hz. Nuh hayatı gibi başlıyor. Evvela etrafı boşaltılıyor. Dayanacağı ne varsa elinden alınıyor. Ve Allah onu rububiyetle terbiye ediyor. Nihayet Meryem mabede yerleştiriliyor. Hristiyanların bahsettiği gibi hayattan kopuk sadece kilise duvarlarını süsleyen bir kadın değildir Meryem. O mabedde sürekli çalışan ibadet ve itaatin yanı sıra insanların dertleriyle de ilgilenen yani hem Allah'a kul hem de sosyal bir kadındı.
Allah hepimizi Allah yolunda çabalayan Meryemler, Haticeler ve Ayşeler eylesin.
Hane gibi adayanlara, Meryem gibi adananlara, Zekeriya gibi bahçıvanlara, Yahya ve İsa gibi kurbanlara ne mutlu…