"Peygamberi Anmak mı Anlamak mı?" Semineri
Özgür-Der Ümraniye Şubesi aylık bayan seminerlerinin bu ayki konusu ‘Peygamberi Anmak mı Anlamak mı?’ başlığı altında yapıldı.
Oturum başkanlığını Zuhal Özyurt'un yaptığı programın konuşmacıları Deniz Yolcu ile Nurten Çakır idi.
Kur'an'ın yaşamlaştırılmasında model ve örnek alan Hz. Muhammed'i doğru algılamanın, Kur'ani mesajın doğru kavranmasının ve örneklendirilmesinin önemine vurgu yaparak Resulü gereğince anlamanın önemine değinen Özyurt; Kur'an'dan ayetler örnek vererek ilk sözü Deniz Yolcu'ya verdi.
Hz. Peygamberi anmak ve onu övmek isteyen bir müslümanın bir güne veya haftaya saplanmasının yanlış olduğunu söyleyen Yolcu, Ahzap suresi 21. ayet bağlamında resulün 'usvetun hasene' 'en güzel örnek' olduğunu söyledi.
Yolcu, Hz. Muhammed'in sadece savaştaki hal ve tavırlarıyla değil, Allah'a iman ve tevekkülü, kulluk ve risalet görevini yerine getirmedeki üstün gayreti, güzel ahlakı, insanlarla ilişkilerindeki yumuşak ve sevecen tavırları, dünya hayatına ve ziynetlerine bakışı insanlara karşı sorumluluğunu idrak edip yerine getirme çabası ile inananlar için örnek alınacak ve seçkin bir şahsiyet olduğunu söyledi.
Hz. Peygamberi sevme ve ona tabi olmada göstereceğimiz titizlikten en çok sevdiğimiz anne, baba ve eş ve çocuklarımızı sevme ve onların isteklerini yerine getirmede göstereceğimiz titizlikten daha öncelikli ve önemli olduğuna vurgu yapan Yolcu, hatta böyle bir yaklaşım mümin olmanın da gereği olduğunu belirtti. Ve Ahzap/ 6.ayette 'Peygamber müminlere nefislerinden daha yakındır ' ayetini açıkladı. Ve Yolcu konuşmasına şöyle devam etti:
'Onun ahlakı Kur'an idi. Onun eylemi Kurani mesajı öğretmek ve tebliğ etmek idi. Onun şahitliği Kur'an'i ilkeleri yaşamlaştırmak idi. Onun için yaşam iman ve cihaddı. İnşallah onun örnekliğini hakkıyla idrak eden ve tanıklaştıran bir bilinci ve imkanı Rabbimiz bize de bağışlar'.
Son olarak 'Salavat' kavramına değinen Yolcu bununla bağlantılı olan Ahzap 56. ayeti örnek verdi. Salavat kavramının birine destek veya birinden destek ve yardım isteme manasında kullanıldığını; zamanla Allah'ın sevdiği kullarını desteklemesinden yola çıkarak Müslümanların İbrahim ve Muhammed' gibi peygamberleri desteklediklerini, yollarında yürüdüklerini ifade etmek için kullanılır olduğuna değinerek konuşmasını sürdürdü.
Daha sonra söz alan Çakır, Ahzap 21. ayetteki Hz. Peygamberin müminler için usvatun hasene olmasının önemli olduğunu en güzel örnekliğin ayetin indiği ortamın savaş ortamı olması hasebiyle bu örnekliğin sıkıntılı bir süreç sonrasında söylenmesinin önemine değindi. Örneklik gibi mükemmel bir duruşun, insanı kendisini aşan bir vaziyet alışının savaş gibi en zor, zahmetli bir olayda vuku bulmasının önemini belirtti.
Kur'an'ı iyi anlamak için Hz. Peygamberin hayatını iyi bilmek gerektiğini ifade eden Çakır, Kur'an'ın hükümlerini Resulün örnekliği sayesinde ve bizlere yaşayarak uygulanarak gelmiş olduğu için doğru bir şekilde uygulamaktayız dedi.
Çakır, hayatı, olayları, kitabı anlamada, doldurulması muhtemel boşlukları doldurmakta, müphenlikleri gidermekte ve insan muhayyilesinin ihtiyaç gösterdiği, somutlaştırma ihtiyacı karşısında sünnetin, siyerin ve hadisin yani Hz. Peygamberin rolü ve örnekliğinin önemine değindi.
Hz. Muhammedin örnekliği bilindiğinde dini ve Kur'an'ın afaki, ütopya olmadığı, yaşanmış ve yaşanabilir olduğu; en başta kitabın sıradan bir anlatıdan, romandan, eserden farklı olduğunun tasdik edilmiş olacağına vurgu yapan Çakır, Kur'an'ın insan hayatını kurmak için tedricen geldiğini belirtir. Kurulan ilk mümin hayatının ise şüphesiz Hz. Muhammedin hayatı olduğuna vurgu yapan Çakır konuşmasını, siyerden ve Kur'an'daki ayetlerden örneklerle konuyu ayrıntılı olarak anlatarak sürdürdü.
Program soru ve katkılarla sona erdi.