Özgürlük Mücadelesi ve Müslümanlar
Özgür-Der Ümraniye Şubesi’nin her 15 günde bir Cumartesi günleri düzenlediği seminerlerden sonuncusu olan "Özgürlük Mücadelesi Ve Müslümanlar" başlıklı panel 16 Haziran Cumartesi akşamı Çamlıca Sabahattin Zaim Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Özgür Der Ümraniye Şubesi'nin her 15 günde bir Cumartesi günleri düzenlediği seminerlerden sonuncusu olan "Özgürlük Mücadelesi Ve Müslümanlar" başlıklı panel 16 Haziran Cumartesi akşamı Çamlıca Sabahattin Zaim Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Oturum başkanlığını Kenan Alpay'ın yaptığı panelin konuşmacıları; Abdurrahman Aslan ve Ali Değirmenci oldu.
Oturumu yöneten Kenan Alpay konuyla ilgili kısa bir giriş konuşmasından sonra ilk sözü Abdurrahman Aslan'a verdi.
ABDURRAHMAN ASLAN, Konunun geniş ve tartışılır bir boyutta olduğunu bu kısa süre içinde ancak kısmen tartışılabileceğini belirttikten sonra Müslümanlar tarafından liberal özgürlük anlayışı ile İslam'ın özgürlük anlayışının birbirine karıştırıldığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Dünyada hiçbir topluluk müslümanlar kadar özgürlük talep etmemiştir. Özgürlük nötr birşey değildir. Müslümanlar için özgürlük sadece bir fikrin serbestçe konuşulması değil aynı zamanda amelleştirilmesini de içine alır. Modern toplumda özgürlük bireyle devlet arası ilişkinin düzenlenmesidir. İslamda ise böyle değildir.Modern toplumlarda özel-kamu alan ayrımı vardır.Batıda topluma kiliseye ve devlete karşı bir tutum olarak bireyin alanını açma mücadelesi var.İslamda ise bu durum farklıdır.Bu çerçeve islami değildir.Bu durum topluma yabancılaştırmayı getirir.Bu da İslama aykırıdır.Müslümanlar için özgürlük İslamın adalet temeli üzerine oturur. Müslümanlar özgürlük talebi içinde değil özgürlük vaadi içinde olmalıdır. Özgürlük aynı zamanda ahlaki temelli olmalıdır. Bu temel toplumun ortak noktasıdır. Bu bizim başkalarına karşı iki yüzlü olmamıza engel olur. Müslümanlar özgürlüklerinin nerede başlayıp nerede bittiği noktasında sınırlarını bilmelidirler. Özgürlük canımızın istediğini yapmak demek değildir.İngilizcede özgürlük anlamına gelen "freedom" anlam itibariyle japoncada ahlaksızlık anlamına gelmektedir."
Abdurrahman Aslan, Özgürlük kavramının iktidar kavramı üzerinde düşünmeyi gerektirdiğini; İslamın iktidar tanımının modernitenin iktidar tanımından çok farklı olduğuna değinerek; "İslamda özgürlük aynı zamanda adalet temellidir;Bu birinci derecede muhatabımızın devlet olmadığı sonucunu ortaya çıkarır.İslamda siyasal düşünce suçu yoktur.İslam ahlak ve adaleti birbirinden ayırmaz.İslamda hane(ev)iktidar karşısında mutlak bir korunmuşluk alanıdır.Evin dokunulmazlığı vardır."dedi.
İslamın insanın bedeni üzerinden hareket eden özgürlük anlayışlarını arayışlarını (ırkçılık, çıplaklık v.b.) kabul etmediğini söyledi.
Son olarak İslamda siyasetle sosyal olanın birbirinden ayrıştırılamayacağını, bunun modernist bir proje olduğunu oysa dinin (İslam'ın) bizzat kendisinin toplumu kurduğunu onardığını ifade ederek konuşmasını tamamladı.
İkinci konuşmacı; ALİ DEĞİRMENCİ ise konunun dil ile , kavramlarla ilgili boyutu olduğunu bir kavramı kullanabilmemiz için onun içini nasıl doldurduğumuzu bilmemiz gerektiğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti; "Dil canlı bir varlıktır ve zamanla değişime uğramaktadır.İster istemez içinde bulunduğumuz toplumun dilini kullanıyoruz ve kullanacağız.Özgür sözcüğünün kökü hürriyet sözcüğüne dayanmaktadır.Özgür sözcüğü daha sonra türetilmiştir.Ancak bileşik bir isim olarak özgürlük yani öz'ün gürleştirilmesi aslında çok güzel bir sözcüktür.Bu toplumda yaşayan insanlar için özgürlük batıda kullanıldığı manayla seküler,laik,ateist bir anlam ifade etmez.Elbette bu sözcüklerin bir çatısı çerçevesi omurgası olmalıdır.Ahlak ve adalet temelli bir anlamla içinin doldurulması gereklidir.
Özgürlük kavramının kullanılıp kullanılmayacağı konusunda Kur'an vahyinin toplumun dilini nasıl kullandığına bakmamız gerektiğine değinen Değirmenci konuşmasına şöyle devam etti; Kuran toplum içinde kullanılan kelimeleri ve kavramları dört şekilde kullanmıştır.1-Birçok kelime kureyş dilindeki orjinali gibi kullanılmıştır. (ay, güneş, yıldız vs.).2-Bazı kelimelere ise üst anlamlar yüklenmiştir.Kavramlaştırılmıştır. (Abd, Rab,İlah vs.) 3-Bazı kelimeler/kavramlar ise kureyş lehçesinde kullanılan manasından farklı bir şekilde içeriği düzeltilerek kullanılmıştır.(melek,şefaat,veli vs). 4-Bunların yanında bazı kavramlarda tamamen yasaklanmıştır (Raina (Bizi güt),yerine unzurna (bizi gözet).Özgürlük kavramının da aynı Kuran'da olduğu gibi temel referansımız esas alınarak içi doldurulup kullanılabileceğini söyleyebiliriz.
Müslümanların özgür olmadıklarının iddia edildiğini oysa İslam'da taklidin çok sınırlı olabileceğini dinin özünde taklidin asla kabul edilemeyeceğini ifade ederek ;bazı ibadetler kısmen taklitle yapılabilir ancak temel ilkeler (özellikle akaid ) özgür irade ile benimsenir tahkik edilir ayrıca Cuma namazının şartlarından biri de özgür olmaktır dedi. İslam tarihi boyunca Müslümanların baskılara karşı özgür iradeleriyle karşı çıktıklarını örneğin Ebu Hanife'nin saltanata boyun eğmediği, itaat etmediği için şehit edildiğini sözlerine ekledi.
Konuşmasının son bölümünde özgürlük konusunda ne istiyoruz ne yapmalıyız? Sorusu çerçevesinde şu cevapları verebileceğimizi ifade etti;
1-Fıtratı özgürleştirmeliyiz
2-Kendimizi (özümüzü) zincirlerden bağımsızlaştırmalıyız.
3-Özgürlük talebimiz fıtrata uygun olmalı.
4-Hayatın çeşitli alanlarında gasbedilen , kısıtlanan haklarımızı aramalı almalıyız.
Peygamberlerin mücadelesinde hep fıtrata uygun bir özgürlük ve hak arama talebi söz konusudur.Hz.Musa'nın kavmini Firavundan istemesi örneği.
5-İnancı, hakikati yaşamada başkalarına ulaştırmadaki engelleri kaldırma mücadelesi de bir özgürlük mücadelesidir.
Son olarak ;bütün bu mücadeleleri verirken bir üst kimlik sahibi olmalıyız.Özgürleşmeyi önemsemeyenler kimlik sahibi olamazlar.Her zaman nesne olmak durumundadırlar özne olmak için hiç olmazsa zihin düzeyinde özgürleşmemiz gerekir diyerek sözlerini tamamladı.
Panelin ikinci turu ise dinleyicilerden gelen sorulara, konuşmacıların verdiği cevaplarla tamamlandı.Özgür-der ümraniye şubesinin bu dönemki son seminerinin tamamlandığını ,inşaallah seneye yeni proğramların yapılacağını ifade eden oturum başkanı Kenan Alpay son olarak Vel-Asr suresini okuyarak oturumu tamamladı.