Bayanlara Yönelik Seminerler Başladı
Özgür-Der Ümraniye şubesinin 2009-2010 faaliyet programı kapsamındaki aylık bayan seminerleri 22 Ekim 2009 tarihinde başladı. İlk seminerin konusu olan ‘Kur’an’ın Hayata Müdahalesi ve Islah Görevi’ başlığını Zehra Çomaklı Türkmen tebliğ ederken, semineri
Özgür-Der Ümraniye şubesinin 2009-2010 faaliyet programı kapsamındaki aylık bayan seminerleri 22 Ekim 2009 tarihinde başladı. İlk seminerin konusu olan 'Kur'an'ın Hayata Müdahalesi ve Islah Görevi' başlığını Zehra Çomaklı Türkmen tebliğ ederken, semineri Zuhal Özyurt yönetti.
Özyurt konuşmasına, vahyin bizi eğittiğini, hayatımıza yön çizdiğini ve insanlığı nura yönlendirdiğini hatırlatarak başladı. Kur'an bir hayat kitabıdır diyen Özyurt inşa olmak için onu hakkıyla okumamız gerektiğini de sözlerine ekledi. İnsan yeryüzünün ustası olmak istiyorsa önce vahyin çırağı olmalıdır diyerek konuşmasını devam ettiren Özyurt vahyin terbiye edici, eğitici metoduna da değindi. Kur'an'ı anlamakla birlikte onun mesajını akledip insanlara iletme görevimizden de bahseden Özyurt, Kur'an'da sıkça geçen 'akletmiyor musunuz', 'düşünmüyor musunuz', 'okumuyor musunuz', 'ne kadar az düşünüyorsunuz' ifadelerinin insanoğlunu fıkhetmeye çağırdığını ve inançlarımızı amelleştirmemizi hedeflediğini anlattı.
İçinde yaşadığımız modern cahiliyenin düşünce biçimine ve baskılarına ancak vahyi esas alarak ve salih amellerde bulunarak karşı koyabileceğimizi ifade eden Özyurt, vahyin etki gücüne ve harekete geçiren üslubuna değinerek 'vahye inanmak yalnızca Rabb'den gelenleri alıp kabul etmek değil, gereğini yapmak, aksiyoner ve yönetici olmak, çöküp kalmamak, ayağa kalkmak, vahyin evetlediklerini yapmaya koşmaktır' dedi. Özyurt Kur'an'ın son derece anlaşılır bir mesajı olduğunu ifade ederek asıl düğümümüzün uygulama noktasında olduğunu ifade etti. Toprağın ancak yağmur ve suyla dirilmesini; kalplerimizin de ancak vahiyle dirilmesine benzeten Özyurt, yağmurun yeryüzüne hayat vermesi gibi Kur'an'ın da müminlere hayat verdiğini belirtti. Özyurt daha sonra, tebliğini sunması için sözü Zehra Çomaklı'ya bıraktı.
Çomaklı tebliğine Kur'an'ın amacını anlatan ayetleri okuyarak başladı. Ayetlerin hedefinin Allah'ın varlığını ispatlamak olmadığını, siyere baktığımızda da Arap toplumunda Allah inancının yerleşik olduğunu, vahyin ise toplumlardaki din anlayışını ıslah etmek için inzal olduğundan bahsetti. Kur'an'ın; tevhid inancını zihinlere yerleştirmeyi ve bunu pratikte de hayatımıza geçirmemizi, geleneklerimizi ıslah etmeyi amaçladığına vurgu yaparak devam eden Çomaklı, insanın temel zaaflarından birinin de kendi heva ve heveslerine kapılması olduğunu ifade etti.
Kur'an'ın ilk inen ayetlerine atıf yapan Çomaklı, vahyin insanı yaratılış amacına, bilginin kaynağına yönelik, hayatla ilgili temel sorulara yoğunlaştırdığını vurguladı. Daha sonra insanoğlunun bu temel sorularına cevaplar vererek onun fıtratına uygun bir hayat tarzı sunduğunu anlatan Çomaklı, bu yolu insanın kendi kapasitesiyle bulamayacağını söyledi. Bulacağını iddia etmesinin ise insanı tuğyana sürükleyebileceğini hatırlatarak, cehaletten ve delaletten ancak vahiyle kurtulabileceğimizi sözlerine ekledi. Allah'ın mesajını kelimelere yükleyerek insanlara ilettiğini anlatan Çomaklı kavramlarımızın Kuranî bir perspektifle temellendirilmesi sorumluluğumuzun altını çizdi. Sahih ve sağlam bir tasavvurla beraber sahih ameller de ortaya koyabilmek için kavramlarımızla Kuranî mesajın bağını sıkı tutmamız gerektiğini dile getiren Çomaklı, ifsad kelimesinin ne anlama geldiğini Kuranî bir çerçeveyle aktarmaya çalıştı. Fesad kelimesinin "fe-se-de" kökünden geldiğini ve ameller için "geçersiz olma, hükmü olmama" durumunu, toplumda "kokuşma ve dengeden sapma" durumunu ifade ettiğini belirtti. İfsad kelimesinin de bu kelimeden türediğini bildiren Çomaklı, Kur'an'da geçen ifsad çeşitlerinin hem tarihi ve hem de güncel olan olumsuz tavır ve anlayışlarını ifade ettiğini beyan ederek şu başlıkları işledi:
1.Küfr ve vahye karşı şüphe uyandırmak anlamında bozgunculuk;
Yunus/40, Nahl/88, Al-i İmran/62-63 ayetlerini okuyan Çomaklı bu ifsad çeşidinin insanı aşkın olan bir güçten bağımsız düşünmeye ve devamında istediği gibi hareket edebileceğini düşünmeye sevkettiğini belirterek konuyu sekülerizmle irtibatlandırdı. Devamında yine bu ifsad çeşidinin siyeseti dinden arındırdığını, ayrıca iyiyi ve doğruyu belirleme ölçütü olarak insanın kendini merkeze koymasını da ifade ederek böylece dinin bulanıklaştırıldığını vurguladı.
2.Yönetimi altındakileri baskı altına alan İfsad;
Kasas/3-4, Kehf/93-94 ayetlerini örnek veren Çomaklı, zulmün her çeşidinin ifsad olduğundan bahsederek günümüzde insanların siyasi, fikri, etnik, nedenlerle zulme maruz kaldığını ifade etti.
3. Adaletsizliğe ses çıkarmamak şeklindeki ifsad; ölçü ve tartıda hile yapmak, insanlara emeğinin karşılığını vermemek…
4.Zenginliğin ve ihtirasların peşine takılıp zulme seyirci kalan ifsad;
5.Malın tekelleştirerek belirli çevrede tutulmasına neden olan İfsad;
6.Çete kurup organize suç örgütleri oluşturarak toplumun düzenini bozan İfsad;
7. Ekini ve nesli yok eden İfsad; Biyolojik denge bozumu, cinsiyet değişimleri ve benzerleri.
8.Tuğyanda bulunarak sınırları aşan İfsad;
Daha sonra ifsadın zıddı olan ıslah kavramını işleyen Çomaklı ıslah kavramının doğru olmak, hayırlı ve yararlı işlerde bulunmak, sağlam olmak, fesadı gidermek anlamlarını içerdiğini söyledi.
Islah etmenin salih amelleri ortaya koymaktan geçeceğini vurgulayan Çomaklı Bakara suresi 83.ayeti örnek gösterdi.
Salih amellerin neler olduğu ve salihlerin özelliklerini açıklayan Çomaklı sorulara verilen cevaplarla konuyu tamamladı.
Perşembe saat 14:00'de başlayan aylık seminerlerin ikincisi önümüzdeki ay (19 Kasım 2009) Halime Uyulan'ın sunacağı "Dua ve Kurban'ın Hayatımızdaki Önemi" başlığı ile devam edecek.
Fatma Turan/ Haksöz Haber