Özgür-Der Ankara Şubesi’nde "evlilik süreci" konuşuldu
Nişanlılık evliliğin bir nevi ön hazırlığıdır. O yüzden nasıl bir nişanlılık yaşayacağınız, sizi nasıl bir evliliğin beklediğinin de habercisidir.
Özgür-Der Ankara Şubesi’ndeki sunumu eğitimci-yazar Zehra TÜRKMEN erkek öğrencilere ve kız öğrencilere ayrı ayrı gerçekleştirdi.
Erkek öğrencilere dönük giriş konuşmasını Ankara Şubesinden Hakkı Öğüt, kız öğrencilere giriş konuşmasını da Özgür-Der Şube Başkanı Yasemin Öğüt gerçekleştirdi. Ardından “Evlilik Sürecindeki Törenlerde Fıtri Olan” başlığı altında konuşmasını yapmak için Zehra Türkmen söz aldı.
Zehra Türkmen insan hayatında eş ve iş seçiminin iki önemli tasavvur-dönüm noktası olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti: “Evlenecek kişi için üç temel nokta önemlidir: 1) İnsanın iletişim becerisi 2) Sorun çözme becerisi 3) Düşünme (analiz etme, yorumlama) biçimi. Yaşadığımız dönemin en büyük problemi aile kurumun zedelenmesidir; bunun da temelinde daha maddiyatçı bakış açısının ön plana çıkması var. Bu durum bireyciliği ve dünyeviliği öne çıkarıyor. Ve bu durum birliktelikleri zedeliyor çünkü hayat bireysel mutluluk üzerine kurulamaz. İnsanın evlilikte doğru kişiyi bulması kadar evliliğe nasıl bir anlam yüklediği ve evlilikten neler bekledikleri de son derece önemlidir. Evlilik uzun bir yolculuğa çıkmaktır. Evlilik ile çiftlerin olaylara, hayata artık iki kişinin gözünden bakmaları gerekir.”
Evlilik öncesi süreçlerin evliliğin bir ön hazırlığı olduğunu belirten Türkmen aynı zamanda evlilikten önceki bu süreçlerin önemli bir imtihan alanı olduğunu vurguladı. Aşk kavramı üzerinde duran konuşmacı şunların altını çizdi: “Aşk karşımızdakini kısa süreliğine kusursuz algılamamıza sebep olur. Oysa kusursuz insan yoktur. Aşk bir görme kusurudur. Coşkulu yükselme, duygusal bir dalgalanma halidir. Ailede asıl olan aşk değil sevgi, saygı ve merhamettir. Sevgide alış-veriş vardır ama aşkta ise muhatabınız hep sizden alır.”
Mutlu aile olmanın şans olmadığını belirten Türkmen, bunun için çaba, emek, sabır, fedakârlık, uzlaşının önemi üzerinde durdu ve şunları vurguladı: “Evlilik iki kişinin hayatını birleştirip beraber bir yola çıkmasıdır. Evlilik eski yaşantıya vedadır. Evlilik için yola çıkan insan önce kendini, kendi özelliklerini iyi tanımalı ki doğru eş seçebilsin. Ben kimim? Olumlu yanlarım neler, eksiklerim, hatalarım neler. Bu ilişkiye katacağım şeyler neler? Önce bunlara doğru cevaplar vermek gerekir.”
Ayrıca konuşmacı nişanlılık sürecinde;
- Karşımızdaki kişiyi idealize etmemek önemli. İdealize etmek olumsuzlukları abartmaya sebep olur.
- “Ben bu ilişkiden duygusal, maddi ve ahlaki ne bekliyorum?
- Sınırlarım neler? Beni nelerden ne kadar kısıtlayacak? Zamanla olur demekle olur mu? Zamanla değişir demekle değişir mi?” gibi sorulara da cevap aramak gerektiğini belirtti.
Türkmen nişanlılık döneminde dikkat edilmesi gereken şeyleri şöyle anlattı: “Nişanlılık sürecinde özellikle uzak durulması gereken haller vardır: 1) Bütün önceliğiniz nişanlınız olmamalı. 2) Sadece nişanlınızın hislerine önem vermeyin. 3) Devamlı ilgi beklemeyin. 4) Birbirinizin sahibi değil yoldaşı olun. 5) Çok fazla para harcamayın. Yaşadığımız dönemde özellikle sosyal medyanın da ciddi etkisiyle gençler hem çok fazla para harcıyor hem de evlilik organizasyonlarında helal-haramlara dikkat etmiyor. Oysaki Müslüman gençler helal-haramlara ciddi dikkat etmeli. Bu noktada Ahzap Suresi 33. Ayet müminlerin kendilerine has pratikleri olduğunu ve cahiliye adetlerine özenilmemesi gerektiğini hatırlatıyor.”
Nişanlılık sürecinin eve hazırlık değil, evliliğe hazırlık dönemi olduğunu söyleyen Türkmen konuşmasını Furkan Suresi 74. ayetindeki “Göz nuru olacak eşler” vurgusunu yaparak ve bunun için de ailede istişare ve teşavür kalitesinin yükseltilmesini hatırlatarak bitirdi.
Seminer katılımcıların sorduğu sorulara verilen cevaplar ile sona erdi.