“Türkiye’deki ırkçılık Suriyelilere özgü değil, geçmişte başkalarına da yapıldı”
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Özgür-Der Ankara şubesinin “Mülteci Meselesine Müslümanca Bakmak” temalı konferansında konuştu.
Abdullah Buldur / Haksöz Haber
Özgür-Der Ankara şubesi “Mülteci Meselesine Müslümanca Bakmak” başlığını Rıdvan Kaya’nın sunumuyla gerçekleştirdi.
Kaya, dernek salonunda düzenlenen programda, dinleyicileri selamlayarak konuşmasına başladı.
Türkiye'de ırkçı söylemlerin hız kazanmasının her ne kadar mülteci sayısının artmasıyla ilişkilendirilse de dünya genelinde de ırkçılığın yükseldiğine dikkati çeken Kaya, içinde bulunulan halin bu küresel olguyla da ilişkili olduğunu söyledi.
Yabancı düşmanlığı ve ırkçılık yapanları bu sıfatları kabul etmediklerini, bunun yerine vatanseverliklerini ve milliyetçiliklerini ön plana çıkardıklarını belirten Kaya, muhacirler içinse istilacı, kaçak, sığıntı gibi aşağılayıcı kavramları kullandıklarını ifade etti.
Bu tavrın duygusal olduğunu, mantıktan ve tutarlılıktan yoksun olduğunu vurgulayan Kaya, bu kişilerin muhacirlere neden karşı olduklarına dair elle tutulur şeyler söyleyemediklerine ve birçoğunun da zamanında göçmen olarak bu coğrafyaya gelip yerleşmiş olduklarına dikkat çekti.
Irkçı ve muhacirlere düşman tavrın pek çok çelişkiyi örttüğünü, siyasi amaçlarla dillendirildiğinde homojenlik sağladığını ifade eden Kaya, aynı kişilerin Gazze meselesinde Arapların arkadan vurduğu, topraklarını sattığı gibi söylemleri dillendirerek bütün insanlık vicdanını harekete geçiren bir mesele de bile düşmanlıklarını gizleyemediklerini hatırlattı.
Kaya, Türkiye’de ırkçılığın sadece Suriyelilere yönelik yapılmadığını, mevcut sistemin yetiştirdiği ırkçı nesillerin geçmişten bu yana Kürtlere, azınlıklara ve farklı etnik yapılara ırkçı muamelede bulunduklarını hatırlattı.
Muhacirlere yaklaşımdaki farklılaşmanın milliyetçilik ile ümmet hassasiyeti arasındaki zıtlığın bir yansıması olduğunu belirten Kaya, Müslümanların bu konudaki anlayışının zemini için “…’ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim vardır?” ayetini ve kendi için istediğini kardeşi için istemeyenin iman etmiş olmayacağını vurgulayan hadisi örnek verdi. Yine bu yaklaşım farklılığına örnek olarak, zalim de olsa kabilesindeki akrabasının yanında durmayı gerekli gören cahiliye anlayışı ile Müslüman kardeşini kendi zalim abisine tercih eden Musab b. Umeyr’in anlayışı arasındaki farka dikkat çeken Kaya, kâinata ibadet bilinciyle ve bütüncül bir şekilde bakmanın, adaleti öncelemenin ve Rahmanın bütün kullarına merhametle yaklaşmanın Müslüman kimliğinin ayırıcı vasıfları olduğunu söyledi.
Sunumun ardından gerçekleşen soru cevap faslı ile program sonlandırıldı.