Kur’an-ı Kerim ile Hasbihal
Ankara Özgür-Der’de Haksöz Dergisinin 344. Sayısı değerlendirildi.
Ankara Özgür-Der şubesinin konferans salonunda gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak Haksöz dergisi yazarı ve eğitimci Fevzi ZÜLALOĞLU katıldı.
16 Kasım saat 18.00'da gerçekleştirilen programın açılış konuşması ve dergi muhtevasının kısaca değerlendirilmesi Fırat Taşdemir tarafından yapıldı. Başlıklara ve dosya konularına özet geçen Fırat Taşdemir sözü Fevzi Zülaloğlu'na bıraktı. Zülaloğlu'nun Kur'an İle Hasbıhal ve İnteraktif İlişki başlıklı konuşmasından notlar şu şekilde:
"Kur'an muhatabıyla dinamik bir ilişki kurar, hem sorulara cevap verir, soru sordurur hem muhatabı yönlendirir. Bizim Kur'an'la canlı dinamik ve interaktif bir ilişki kurmamız gerekir. Kur'an, muhatabının iyi niyeti, gayreti oranında karşılıklı etkileşim içinde diyalog kurar. Hakikati tam bir sözlü iletişim diliyle beyan eder. Vahyin muhatabından gelen sorulara "Sana soruyorlar…" denilerek alıntı yapılır. Bazen ise sorulara yer vermeden doğrudan cevap verilir.Örneğin Bakara suresi 25.ayette Yahudi ve Hıristiyan'lardan söz etmeden , onlara ve onlar gibi düşünen bütün deist, laik, seküler tanrı tasavvuru savunanlara cevap niteliğindedir. Fatiha'nın sonu isim vermeden Yahudi ve Hıristiyanlara eleştiri içermekte,müminlere tehlikenin boyutlarını ifade etmektedir.
114 İman ailemiz var. Ayetler hem "yoldaki işaretler" olmaları hasebiyle, hem de iman hakikatlerine şahitlik etmeleri nedeniyle kardeşimizdir. 6236 manevi kardeşlerimiz kardeşimiz var. Hakikatin şahitleri olmaları sebebiyle sureler kardeştir, bizim de iman kardeşimizdir
Resul-i Ekrem Felak ve Nas surelerini kastederek "Bana bazı ayetler indirildi ki benzerleri görülmemiştir." demiştir. Aynı zamanda Peygamberimiz "Beni, Hud suresi ver kardeşleri ihtiyarlattı." Buyurmuştur. Hud suresinin kardeşleri (Vakıa, Hakka, Mürselat, Nebe, Tekvir ve Ğaşiye sureleri… Kardeşler nerede olur ailede olur. Örneğin Hud suresi 122. Ayet zor bir sorumluluk yükler (…"Emrolunduğun gibi istikamet üzere ol! Sen'inle beraber tövbe eden (müminler de emrolundukları gibi istikamet üzere olsunlar! Ve sakın (bu hususta) aşırılığa kaçmayın!..").bu ayeti kastederek peygamber kendisini ihtiyarlattığını buyurur.
Yine peygamberimizin buyurduğu Kur'an'la interaktif bir ilişki örneği olarak "Kur'an okurken ağlayınız. Ağlayamıyorsanız onu hüzünlü bir biçimde okuyun." Demiştir.
İnteraktif bir ilişki biçimi olarak soru cevap yolu ile ilerleyelim ve Kur'an'a soralım.
İlk sorumuz bu kitap kime ait?
Cevap olarak Fatiha suresi ile başlayalım. Rahman ve rahim olan Alemlerin rabbi , din gününün meliki olan Allah'a Fatiha rahim taşıyan bir annedir. Ümmü'l-Kitap; Kur'an'ın hem kaynağının adıdır hem de Fatiha'nın isimlerindendir.(Ra'd,13/39).
Jaffry Lang'in Kur'an'ı interaktif okumaya çok güzel bir örneği var. Lang sonradan Müslüman olduğu için Kur'an ile interaktif ilişkiye çok iyi bir örnek. Babasıyla sorunları olan Lang sürekli "Dünya iyilerden oluşmalıydı, tanrı niye böyle bir babayı yarattı?" sorusuyla meşgul oldu. Eski Ahiti çok iyi bilen biri olarak Kur'an'ı okumaya başlıyor. Bakara suresi 30. Ayeti ( "… Biz seni eksiksiz bilirken durmadan övgü ile tenzih ederken orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birini mi yaratacaksın?") okuyunca büyük bir şaşkınlığa uğrar. Sebebi kendi sorduğu sorunun Allah tarafından sorulmuş olması.
Allah'ın alemle ilişkisi dinamiktir. İnteraktif, etkileşimli bir şekilde sorar, cevap verir, sormadan cevap verir, soru sormaya yöneltir.
Ayet'el Kursi Deistlere, laiklere, seküler tanrı tasavvuruna bir cevaptır. Muhatabın adı yoktur ama cevap vardır. Allah sizin iddia ettiğiniz gibi değildir yani El Kayyum'dur. Uyumaz, uyuklamaz, dinlenmez.
Kur'an'ın "Yes'elûneke, sana sorarlar, de ki" yöntemiyle inen ayetler, muhatapla interaktif ilişkiye ilginç örnekler içermektedir.
«Sana, (kime) neyi infak edeceklerini soruyorlar.[409] Cevap ver: "Hayır olarak yapacağınız harcama öncelikle ebeveyninize, akrabanıza, yetimlere,[410] yoksullara, yoldakileredir. Her ne iyilik yaparsanız yapın, Allah onu mutlaka bilir.»
"Gul/De ki" Üslubunda muhatabın sorusu yoktur. Doğrudan Allah'ın emri vardır. Bu üslupta, yes'eluneke/sana soruyorlar ayetlerinden farklı olarak, yüce Allah, Elçisine "de ki" diyerek mesajın beyanını emretmektedir. Ama soru ilâhi kelamın içinde değildir. Gul/De ki" ilâhi emri 332 defa tekrar edilmiştir.
Namaz Sureleri İle İnteraktif İlişkiyi Nasıl kurarız?
Namaz surelerinin dördü (Kâfirûn, Felak, Nas, İhlas) ve Cin suresi " Kul/de ki" diye başlamaktadır.
De ki!" emri insanın dilini, kalbini harekete geçirir, terbiye eder.
De ki: Muhatabın algısını yeniden inşa eder.
De ki: İnsana haddini bildirir, kul olduğunu hatırlatır
Kureyş gibi kabile veya ırklar ayrıcalıklı mıdır?
İbadet, kayıtsız şartsız itaat, tüm nimetlerin asıl sahibi olan Allah'a yapılmalıdır. Egemenlik Kayıtsız şartsız Allah'ındır, ibadet secdesi sadece O'na yapılır. (Saff,1.) O halde Kureyş de Allah'ın kuludur ve sahip olduğu tüm imkânları Allah'a borçludur. Kureyş insanların kayıtsız şartsız itaat edeceği bir ilah değildir.
Maun Suresindeki Dini Yalanlayanlar Kim?
Din'i yalanlayanlar, muhtaçlara karşılıksız yardımda bulunmadıkları gibi, en küçük yardımın ulaşmasına engel olurlar, sosyal yaralardan, fukaralığın devamından nemalanırlar. Köleliğin, toplumda kargaşanın, terörün devamını bir istismar konusu olarak çıkarları için kullanırlar. Bunların bilinçaltında "Hiçbir iyilik yapma, yapılan iyiliği de engelle!" felsefesi vardır. Oysa borç anlamına da gelen Din'e iman edenler, sahip oldukları tüm nimetleri Allah'a borçlu oldukları bilincindedirler, bu yüzden nifaka karşı infak ile mücadele ederler.
Kafirleri ötekileştirmeden yaşayabilir miyiz?
İman hiçbir zaman pazarlık konusu yapılamaz. Değerleri değer yapan alınıp satılmamasıdır: İman, dostluk gibi değerleri hiçbir terazi tartamaz. Din'in, İman'ın değeri ölçülemez, bu yüzden Din'de İman'da pazarlık olmaz.
SİZİN DİNİNİZ SİZE BENİM DİNİM BANA.
Tebbet Suresi
Ebu Leheb/Abduluzza ( İbrahim'in babası Azer hariç tenkit edilen kâfirlerin hiç birinin özel ismi kullanılmamıştır)
Yeğen amcasını şefaatler kurtaramaz mı?Ailece vahye çirkince düşmanlık yapan Ebû Leheb'ler'in ve onlara destek verenlerin sonu Cehennem'dir; Ebû Leheb'ler peygamberin amcası olsa da sonuç değişmez, elde ettiği şeyler Cehennem'e yakıt olmaktan başka bir değer taşımaz. Hayatta herkesi geriye bir şeyler bırakır, bir iz bırakır. Sizler Ebu Leheb ve karısı gibi kötü bir hatıra bırakmayın!
Kur'ân ile interaktif bir ilişki biçimi olarak güncel soruları soralım:
SORU: Allah'ın halifeleri miyiz?
Cevap: "Sizi yeryüzünde halifeler yapan O'dur. Artık kim inkâr ederse inkârcılığı yalnız kendi aleyhinedir." (Fatır,39.)
SORU: Kur'an eksik, yetersiz bir kaynak mıdır?
Cevap: El.yevme ekmeltü dîneküm (Maide,3.)
SORU: Sekîne bize ne zaman iner? HUDEYBİYE ASHABI GİBİ OLDUĞUNUZDA
SORU: ÜMMETİ NASIL BİR ARADA TUTABİLİRİM? Galizal-kalp olursan etrafından dağılıp giderler. (Ali İmran,159.)
SORU: ALLAHIM! KİMİNLE BERABERSİN? اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا وَالَّذ۪ينَ هُمْ مُحْسِنُونَ ﴿١٢٨﴾
NAHL,128.SORU: Din'de ikrah var mıdır? İsteyen Tağutu inkâr eder URVETÜL VÜSKA'ya yapışır.
SORU: İÇİMDEKİ ŞOFÖRÜ NASIL DURDURABİLİRİM?
Şems,8: İçindeki şahitle VE TAKVAYLA… (Kaf, 50/20-21
Müminin Kâinatla interaktif ilişki kurmayı öğreten ayetlerden biri de, Haşr Suresi'nde geçmektedir:
"Şayet biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, onu Allah korkusundan titremiş ve paramparça olmuş görürdün. İşte bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz." (Haşr, 59/21.)
Tabiatla da interaktif ilişki kurmayı öğreten ayetler vardır. Öyle ki taş var, taş var, bir de taş yürekli kâfirler var:
"Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi vardır ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de vardır ki, çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da vardır ki, Allah korkusuyla yerinden düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir." (Bakara, 74.)
"Biz Uhud'u severiz, Uhud da bizi sever!" buyururlardı. (Buhârî, Cihâd, 71; Müslim, Hacc, 504)
"Rasulullah eline bir kurumuş hurma dalı almış üstündeki yaprakları silkeliyor. Yapraklardan üstündeki curuhattan arınınca, sahabe sormuş: Ne yapıyorsun ya Rasulallah! O da, fırsatı yakalamış bir davetçi olarak, arkadaşlarına şöyle diyor:
"İşte nasuh tevbe yapan kişinin durumu aynı bu dal gibidir, hiçbir günahı kalmaz, tertemiz olur."
Kur'an bize Kâinat'a ve tabiata bakarken, gaflet içinde değil, interaktif bir ilişki içinde, ibret nazarıyla hasbihal eder gibi bakmayı öğretiyor. Ya dışımızdadır ayetler, ya içimizde:
"Kur'an'ın gerçek olduğu kendileri için apaçık belli oluncaya kadar onlara çevrelerinde ve kendilerinde bulunan kanıtlarımızı hep göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanıklık etmesi (onlar için) yeterli değil midir?" (Fussilet, 53.)
Değil mi ki her ayetlerle dolu, öyleyse "Yoldaki İşaretler"e dikkat!