Ankara Filistin Dayanışma Plaftormunun çağrısıyla öğle namazında Tuğba Altınok Camisi'nde bir araya gelen birçok İslami sivil toplum kuruluşu, sloganlar eşliğinde ABD'nin Ankara Büyükelçiliği önüne yürüdü.

"Çocuklar ölürken sessiz kalınmaz", "Yaşasın küresel intifada" ve "İsrail'le ticaret, insanlığa ihanet" sloganları atıltığı eylemde, "Gazze'de soykırımı durdurun", "Deniz yolu, hava yolu ulaşımı kesilsin" yazılı pankart ve dövizler taşındı.

Kadınları temsilen Özgür-Der Ankara şubesi Başkanı Yasemin Öğüt açıklama yaparken çocuklar adına da Erdem İsmail Öztürk, duygularını Türkçe ve İngilizce paylaştı.

Öztürk, şöyle konuştu:

"Ey Filistin'in çocukları, ben oyunlarımda yemek yerken sizi düşünüyorum. Bir şey alacaksam anneme, babama 'Boykot mu?' diye soruyorum. Arkadaşlarıma öğretiyorum. Etrafımdakileri uyarıyorum. Merhaba dünya çocukları. Büyüklerin konuşup konuşup hiçbir şey yapmamasından bıktık. Biz çocuklar, Filistinli çocuklar için çalışacağız. Siz de okula gideceksiniz. Siz de parklarda oynayacaksınız. Size daha güzel evler yapacağız. Doktor olup yaralarınızı iyileştireceğiz. Hastanelerinizi ve okullarınızı yeniden yapacağız. Çocuklar ölmesin. Çocuklar annesiz, babasız, kalmasın. Çocuklar yaşasın. Yaşasın özgür Filistin."

Gazze, açlık ve salgın hastalıklarla karşı karşıya

Daha sonra Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına hazırlanan bildiriyi MAZLUMDER’den Ramazan Acar okudu.

Bildiride İsrail'in Gazze'ye karşı 134 gündür süren "soykırımında" enkaz altında kalanlarla can kaybının 35 bine ulaştığı kaydedildi.

Gazze'nin bugün sadece katliamlarla değil aynı zamanda açlık ve salgın hastalıklarla da karşı karşıya olduğuna işaret edilen bildiride, Uluslararası Adalet Divanı ve BM kararlarına, uluslararası kuruluşların ve kamuoyunun çağrılarına rağmen İsrail'in, "Batılı devletlerin himayesinde katliamlarını ara vermeden sürdürdüğü" belirtildi.

İnsanlık tarihinin en korkunç dönemlerinden birinin yaşandığı kaydedilen bildiride, "İsrail'in Gazze'ye yönelik, gözlerimiz önünde canlı yayında devam eden soykırımı karşısında uluslararası kurumların etkisizleştirilmiş olması, devletlerin sadece kendi çıkar ve hesaplarını güdüyor olması, sadece Gazze için değil dünyamız ve insanlığın geleceği açısından da son derece endişe verici bir durumdur." değerlendirmesine yer verildi.

Batılı devletlerin sessizliğini koruyarak ve İsrail'e destek vererek bugüne kadar iddia ettikleri bütün değerleri ayaklar altına aldıkları vurgulanan bildiride, "Maalesef bu insanlık dramı karşısında İslam ülkelerinin tutumu ve durumu da tarihte bir utanç sayfası olarak yer alacaktır. İslam ülkeleri, kayda değer hiçbir şey yapmamış ya da yapabileceklerinin çok azını yapmışlardır." ifadeleri kullanıldı.

Bildiride halktan da İsrail'e karşı boykotu yılmadan devam ettirmesi istendi.

Bu çerçevede Türkiye'nin yaptıkları da beklenenin çok altında kalmıştır. Yaşanan bu kadar acıya rağmen, soykırıma varan katliamlara rağmen İsrail ile olan ticaretin, petrol sevkiyatının devam etmesini, Türkiye limanlarından gemilerin İsrail'e hiçbir şey olmamış gibi sevkiyata devam ediyor olmasını hayret ve şaşkınlıkla izliyoruz."

Her türlü ticari, diplomatik ilişkileri kesme çağrısı

"Tarihe, torunlarımıza utanmadan anlatamayacağımız anılar biriktiriyoruz." ifadelerine yer verilen bildiride, şu çağrılar yapıldı:

"Türkiye yetkililerine İsrail ile her türlü ticari, diplomatik ilişkileri kesme çağrısı yapıyoruz. Uluslararası Adalet Divanında Güney Afrika'nın yanında davaya müdahil olmaya davet ediyoruz. İsrail'de savaş suçu işlemiş yetkililer hakkında Türkiye'de açılmış davaların önünü açmaya, İsrail ordusunda askerlik yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında vatandaşlıktan çıkarılma ve yargılanmalarını talep ediyoruz. Amerika'nın İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmaya davet ediyoruz."

"Küresel Eylem Günü" kapsamında gerçekleştirilen protesto, okunan duanın ardından sona erdi.