Evlilikte etkili iletişimin ehemmiyeti
Özgür-Der Ankara Şubesi aylık seminerlerinde bu ay Şefik Sevim “Evlilikte Etkili İletişim ve Eşler Arası İletişimin Vahyi Temelleri” konulu sunumu gerçekleştirdi.
Yusuf Ahmet Kaya / HAKSÖZ HABER
Abdullah Buldur program girişinde kısa bir konuşma yaptıktan sonra sözü Şefik Sevim’e verdi. Şefik Sevim sunumuna aile olgusunun öneminden bahsederek başladı. Ailenin bir insanın mutluluğu ve huzuru açısından birincil derece etkili olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Modern hayat aile olgusunu ifsat ediyor. Modernite eşler arası rekabetçiliği ortaya çıkarıyor. Eğer vahye ve fıtrata uygun bir evlilik gerçekleşmezse de hayat bizi ifsat eder. Aile başlı başına bir cemaattir. Bizler evliliğe de aileye de Kur’an temelli bakarız. İslam’ın öngördüğü aile şahsiyet temellidir.”
Bu kısa girişin ardından Şefik Sevim sunumuna üç temel bölümle devam etti: Sorunlar, Çözümler ve İletişim’in Vahyi Temelleri. Sevim sorunlar bölümde şu maddeleri sıraladı:
“1) Bizler en başta bir hukuku belirlememiz gerekiyor. Bugün ise gençler etraflıca düşünmeden, bir hukuk belirlemeden alelade evlilikler gerçekleştiriyor.
2) Kendi içinde kuralsız bir hayat ve aile yapısı.
3) Eşlerin ekonomik özgürlükleri elde etmesi. Ekonomik özgürlük birinin diğerine baskın olmasına ve eş olma bağlayıcılığına zarar veren halleri ortaya çıkarabiliyor.
4) Sadakat, fedakârlık, ikna olma kabiliyeti gibi hallerin gençlerde zayıf olması.
5) Hakemlik müessesinin yokluğu. Gençler büyüklerin hakemliğini kabul etmiyor. Oysaki büyüklerin tecrübelerinden faydalanmak ve sözlerini dinlemek onlara fayda getirir.
6) Evlilik öncesi gerçeklerin saklanması. Bu durum evlendikten sonra eşler birbirlerini ve hayatlarını tanıdıkça gerçekler ile karşılaşıyor ve evliliğe zarar veren bir unsura dönüşüyor.
7) Sosyal medya ve teknolojinin hikmetsiz kullanımı. Özellikle sosyal medyada sanal hayatlar ortaya koyuluyor. Bundan etkilenen insanlar kendi evliliklerinde de benzeri şeyleri görmek istediklerinde ortaya sorunlar çıkıyor.”
Sevim sorunlar kısmının ardından çözüm önerilerini anlattı:
“1) Eş adayları evlilik öncesi nişan, kına, düğün gibi süreçler hakkında şeffaf ve net konuşmalı. Bu noktalar Müslüman ailelerin dahi en çok problem yaşadığı noktalar oluyor. Maalesef Türkiyeli Müslümanlar makul bir düğün formu oluşturamadılar. Bu süreçlerde eş adayları geri planda kalarak aile, akraba ve yaygın kültürün istekleri ön plana çıkıyor.
2) Kendi gerçek ve hakikatlerimizle yüzleşmeliyiz. Hakikatleri ile yüzleşenler sorunların üstesinden gelirler.
3) Değer ve kimlik merkezli aileler inşa etmeliyiz. Bu olmazsa yanlış evlilikler ortaya çıkıyor.
4) Eşler birbirlerini dengelemeliler, yani rekabetçi değil tamamlayıcı ilişki. Mesela aynı anda öfkelenmek olmaz. Biri öfkelenirse diğeri sakin kalmalı. Zaten sükûnet, sabır ve zarafetle tavır almak muhatabını ciddi anlamda yumuşatır.
5) Birbirimizin iyi ve güzel huyları üzerine odaklanmalıyız.
6) Yargılama ve suçlamayı çok kullananlar sevmeye zaman bulamazlar. Eleştirilerimiz zarafetle ıslah etmeye yönelik olmalı.
7) Ailemize zaman ayırmalıyız. Ev meskendir, sükûnet yeridir. Evimizi kalbimiz bilmeliyiz. Aile içinde nitelikli beraberlik yoksa aidiyet duygusu zedelenir. Eşlerin ve aile fertlerinin birbirlerine değer verdiklerini hissettirmeleri gerekir. Her fert aile içinde var olduğunu hissetmeli.
8) Eşlerin mütevazı olması önemlidir. Tenkit tüketir, taktir üretir.
9) Ailenin istişare yapması gerekir.
10) Ortak paydalar güçlenirse istikrarlı evlilikler olur. Mümin öbekler ile irtibatlı olmak ailenin mümin ruhunu besler.
11) Haya ve sadakat evliliğin ruhudur.
12) Özellikle Hanım kardeşlerime söylüyorum: misafirlik geleneğimizi kurutmamalıyız. Pandemi süreci ile sekteye uğrayan bu gelenek önenmelidir. Fedakârlık yapmak pahasına da olsa misafir ağırlamalı, misafirliğe gitmeliyiz. Bu samimiyeti artırır, tersi ise bürokratik, soğuk ilişkiler ortaya çıkarır. Fedakarlıklar geleneğe dönüşmelidir.
13) Genç evliler büyüklerin tecrübelerinden istifade etmeli.
14) Evlerimizi ne çok sade ne çok şatafatlı düzmeliyiz.
15) Sevgi dili üretmeliyiz. Mesela hediyeleşmek bir sevgi dilidir.”
Şefik Sevim son olarak iletişimin vahyi temellerine değindi:
“1) İlk olarak zihinsel bir hicret yaşamalıyız. Cahili asabiyelerden ve duygusal tarzlardan kaçınmalıyız.
2) Kur’an’ı Kerim’de devamlı olarak merhametle iletişim kurmak vurgulanır.
3) Hucurat suresi 12. Ayet bizlere şiar olmalıdır. Eşler birbirlerinin zaaflarını didiklememelidir. Eleştiri alışkanlık haline gelmemelidir. Alışkanlık haline gelen eleştiri tehdittir.
4) İsra suresi 53. Ayet de bir başka noktaya ışık tutar. Kötü konuşmak aramıza nifak sokar. İletişimimiz en güzel şekilde olmalı. Her zaman aramızda saygı duvarı olmalı.”
Şefik Sevim’in sunumundan sonra Mehmet Sılay ve Hamza Türkmen de birer kısa konuşma yaptılar. Mehmet Sılay programlarda not almanın ve dostluğun öneminden bahsetti. Hamza Türkmen de geçici heveslerin değil sevgi, saygı ve fedakârlık gibi kalıcı hasletlerin önemini ve İslam ahlakına uygun aile kurup hayat yaşamanın zaruretine vurgu yaptı. Program Hakkı Öğüt’ün konuşması ile sona erdi.