Azim ve Güzellik Yumağı; Ankara’da Suriye Okulu

Azim ve Güzellik Yumağı; Ankara’da Suriye Okulu

Özgür-Der Ankara Şubesi, Suriye muhacirlere kırtasiye ve giyim malzemesi dağıttı.

Özgür-Der Ankara şubesinin başlattığı “Çocuğunuza okul malzemesi alırken 1 tane de Suriyeli çocuklara alın” kampanyası kapsamında Suriyeli muhacirler tarafından organize edilen ve her yaştan muhacire Türkçe, Kur’an-ı Kerim, fıkıh, tefsir, matematik gibi derslerin verildiği mütevazı okula devam eden çocuklar için alınan kırtasiye malzemeleri ile ayakkabılar ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı.

Özgür-Der Ankara şubesinden Doğan Avşar, Osman Öğüt, Yusuf Dursun ve Abdurrahman Çeliker’in aralarında olduğu bir heyet öğretmenler eşliğinde kırtasiye malzemelerini ve ayakkabıları çocuklara teslim etti. Dağıtım sırasında çocukların yüzlerindeki sevinç görülmeye değerdi.

Suriyeli muhacirlerin kendi çabaları ile açtıkları okulun yönetici ve öğretmenlerinden Yusuf Moulla yanındaki arkadaşlarıyla büyük bir fedakârlık içerisinde çocukları eğitmeye çalışıyor.

Okul dört derslikten oluşmuş. Derme çatma sıralar ve sandalyeler var. Sınıflara halifelerin isimleri verilmiş. Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali derslikleri.  Birkaç tane akıllı tahtaları var ancak projektörleri de bilgisayarları da olmadığı için kullanamıyorlar. Dersliklerin olduğu büyük koridoru aynı zamanda mescit olarak kullanıyorlar ve namazlarını burada cemaat olarak kılıyorlar.

Daha önceki haftalarda Türkiye’ye tedavi için getirilen Filistinli yaralı çocuklara geçmiş olsun ziyaretinde de bulunmuşlardı. Ahmet Hoca çocuklara sadece Kur’an ve fıkıh öğretmiyor aynı zamanda kardeşlik bilincinin ne olması gerektiğini de öğretiyor. Öğrettiği marşları ziyarete giderken yolda hep birlikte söylediler. En büyüğü 13 yaşlarında, gözlerinden pırıltılar henüz kaybolmamış o tertemiz yüreklere dokunmak, saçlarını okşamak neşelerini bir kat daha artırmıştı.

Okulda yalnızca Suriyeliler değil aynı zamanda Somali’den, Sudan’dan gelen muhacir çocuklar ile Ankara’da ikamet eden Türkiyeli çocuklarda eğitim görüyor. Ahmet Hoca; “Okulda hem eğitim veriyoruz hem de farklı ülkelerden çocukların birbirini tanımasını ve arkadaş olmalarını sağlıyoruz. Böylece uzun yıllar önce kaybettiğimiz kardeşliği bu sayede yeniden kurabiliriz” diyor, o naif kişiliğinin arkasındaki mütevazılıkla.

Okul hakkında bilgiler veren Yusuf Moulla ise; “Muhacirler olarak her yaştan Suriyeliye değişik formatlarda dersler veriyoruz. Ancak ilk önceliğimiz Türkçe dersleri. Çünkü çoğu kardeşimiz Türkçe bilmiyor ve bu da birçok sıkıntıya neden oluyor. Ayrıca çocuklara Kur’an, fıkıh dersleri de veriyoruz. Onlarla birlikte namaz kılıyoruz. Suriyeli birçok aile, özellikle baskı dönemlerinin sonucu olarak dinden uzak yaşamışlar. Çocuklar hiçbir şey bilmiyorlar. Yetişkinlerden bazılarının hiç de hoş olmayan bir yaşantısı var. İşte bu ailelerin çocuklarını din konusunda eğitmeye çalışıyoruz. Ancak sizin de gördüğünüz gibi imkânlarımız çok kısıtlı, biraz daha iyi koşullarda bu eğitimlerimizi verebilsek çocuklar için daha iyi olacak ” diyerek Müslümanlardan yardım talebinde bulunuyor.

Çocuklara eğitim malzemelerini teslim ettikten sonra okulun sınıflarını dolaşırken duvarlara asılı çocukların çizdikleri resimler dikkatimizi çekti. Yusuf Hoca; “Buraya ilk geldiklerinde onlardan resim çizmelerini istedik. Çocukların çoğu silah, bomba, yıkılmış evler, uçak ve yerde yatan yaralı resimleri çiziyorlardı. Kısaca savaşı ve ölümü resmediyorlardı. Şimdi bahçe, çiçek, ağaç ve deniz resimleri çizmeye başladılar. Onların hırpalanmış psikolojilerini düzeltmek biraz zaman alıyor, hem eğitimci sayısını azlığı hem de okulun fiziki koşulları uygun olmadığı için biraz zaman alıyor. Bizim hem düzenli bir okula hem de çocuklara eğitim verebilecek kardeşlerimize ihtiyacımız var.” bilgisini verdi.

Okuldan ayrıldıktan sonra Ankara Özgür-Der’li üniversiteli kardeşlerimizle yaptığımız görüşmeler sonunda uygun olan kardeşlerimizin okulda Türkçe başta olmak üzere diğer branşlarla ilgili dersler verme kararı aldık.

Ancak okulun fiziki koşulları çok iyi olmadığı için Suriyeli kardeşlerimizin takdire şayan gayretlerinin daha iyi mekânlarda sürdürülmesi gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı yapılan bu çalışmalar için en azından hafta sonları da olsa bir mekân tahsis edebilirse daha güzel sonuçlar çıkacağına inanıyoruz.

FOTO GALERİ

Önceki ve Sonraki Haberler