Ankara'da Esed'in İşbirlikçisi İran'a Protesto
Esed'in yaptığı katliamlara başından beri destek veren İran Ankara'da protesto edildi.
Suriye'de Esed güçlerince gerçekleştirilen ve kimyasal bombalarında kullanıldığı ve yaklaşık 1300 kişinin katledilmesini protesto etmek için Özgür-Der, Ankara Gençlik Platformu ve Sancaktar Dergisi basın açıklaması yaptı. "Katil Esed İşbirlikçi İran", "Katil Hizbullah Suriye'den Defol", "Kahrolsun Esed Şebbihaları" sloganlarının da atıldığı eylemde Gazeteci Yazar Adem Özköse, Sancaktar Dergisi Editörü Eyüp Gökhan, Gazeteci Yazar Hakan Albayrak, Ankara Gençlik Platformu üyesi Abdullah Yıldız ve Özgür-Der Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Çeliker birer konuşma yaptılar.
"Suriye'de dün 1300 kardeşimiz sarin gazıyla katledildiler. Bu yalnızca Esed'in zalimliği değil aynı zamanda İran'ın, Hizbullah'ın ve Suriye'de 3 yıldır gerçekleşen katliamı duymayan bütün insanların ve ülkelerindir." diyerek başladığı konuşmasını; "Suriye'de kardeşlerimiz hiçbir sınır tanımadan katlediliyorlar. Dün İran için meydanlara iniyorduk bugün İran elçiliği önünde eylem yapıyoruz. Bizler Müslüman'ız ve anın şahitliğini yapanlarız. Şimdi ellerine ve zihinlerine kan bulaştıranlar İran ve Hizbullah'tır ve bizler onların bu katliam ortaklığını lanetliyoruz, kınıyoruz." diyerek sona erdirdi.
"Türkiye'de dün Sincan'da tank yürütenler İslami kimliğe karşı oldukları için tankları yürüttüler ve orada bir de İran'lı kardeşimiz vardı. Dün kardeşimiz dediklerimiz ve bu nedenle Mollalar İran'a diyerek bize karşı olanlar Suriye'de zalim Esed'le kola kola Müslümanları katlediyorlar. Abdestli Kapitalistler diyerek direnen Müslümanlara karşı çıkanların dilleri lal oldu bu Abdestli Katillerin karşısında." başladığı konuşmasını; "Suriye'de elleri kana bulaşan zalim İran diktatörlüğü ve Hizbullah'ın hesap gününde hesabı çetin olacaktır. Hangi politika, siyaset o zavallı ve küçücük bedenlerin hem de kimyasal silahlarla katledilmesine gerekçe olabilir." sözleriyle sona erdirdi.
Daha sonra söz alan Star Gazetesi yazarı Hakan Albayrak öncelikle topluluktan bazı kişilerin "Mecusi İran" şeklindeki sloganlarının doğru olmadığını burada protesto etmemiz gerekenlerin İran'daki yöneticilerin olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında; "Çünkü orada Müslüman kardeşlerimiz var. Ancak şu an ki İran yönetimi, Hamaney ve mollalar zalimliklerinde Esed'i aratmıyorlar. Esed'in katlettiği her insanın kanına elleri bulaşmış ve hatta gönderdikleri askerlerle bu katliamı bizatihi gerçekleştirmişlerdir. Bunlar Ali'den anlamazlar. Suriye'de Hüseyni bir direniş karşısında zalimlerin safında kötü bir gidişe sürüklenmektedirler." ifadelerini kullandı.
Ankara Gençlik Platformu üyesi Abdullah Yıldız'da konuşmasında; "Dün gece yapılan katliamın insanlık dışı olduğunu vurgulayarak bu katliamda hem İran'ın hem de Hizbullah'ın büyük payı var. Allah'ın hesabı çetin olacak" ifadelerini kullandı.
Topluluk adına basın açıklamasını okuyan Abdurrahman Çeliker'de; Dün yapılan katliamın hiç siyasi mazeretin gerekçesi olamayacağını. Bunun adının sadece katliam olduğunu vurguladığı konuşmasını; "Mısır'da ölenlerin kanları mübarekte Suriye'de katledilenlerin kanı necis midir? diyerek özellikle Türkiye'deki Müslüman çevrelerin ikircikli tutumunun bu noktada eleştirilmesi gerektiğini ifade etti. "3 yıldır Suriye'de yaklaşık 1 aydır Mısır'da yaşananlar birbirinden bağımsız şeyler değildir. Her iki ülkede de Müslümanlar katlediliyor. Daha dün "Mursi'nin söylemlerinde Demokrasi var" diyerek Mısır'daki darbe karşısında tavır alamayanlar kardeşlerimiz öldürülmeye başlayınca hemen rol kapmaya başladılar. Bu iki yüzlü bir tavırdır. Dikatatörlere karşı olmak için illa katliam mı yapılması gerekiyor." diyen Çeliker konuşmasını;
"Şaşırtıcı, incitici ve hatta kahredici olan daha düne kadar kendisiyle övündüğümüz, muasır dönem İslami hareketlerin nadide kazanımları diye sahiplendiğimiz İran ve Hizbullah gibi ülke ve hareketlerin takındığı aktif işbirlikçi tutumdur. Esed rejiminin imza attığı son cinayetin de suç ortaklığını yapan İran ve Hizbullah altına girdiği bu vebalin hesabını müminlere, Rasulullah’a ve daha önemlisi Yüce Allah’a nasıl verecektir? Katliamlara karşı en ileri tutumu salt kınamaktan ibaret olan küresel istikbar odaklarından zaten bir beklentimiz yok. Ancak eli Müslüman kanına bulaşan İran’a ve Hizbullah’a bu ümmetin söyleyecek çok sözü, yapacağı çok beddua bulunmaktadır. Haksızca öldürülmüş ve öldürülmeye devam eden binlerce Suriyeli çocuk, genç ve kadının eli, elbette ki bu ümmetin Mısır’daki dramına duyarlı olup da Suriye’deki dramına karşı kör, sağır ve dilsiz kesilenlerin de yakasında olacaktır." diyerek sona erdirdi.
Haksöz-Haber