Ankara Özgür-Der’de “İslami Yaşantıda İstişari Esaslar” Konuşuldu
Ankara Özgür-Der’de 18 Kasım Cumartesi günü “İslami Yaşantıda İstişari Esaslar” konuşuldu. Programa konuşmacı olarak Hamza Türkmen katıldı.
18 Kasım Cumartesi günü Ankara Özgür-Der konferans salonunda gerçekleştirilen ve Hamza Türkmen'in konuşmacı olarak katıldığı programda "İslami yaşantıda istişare, şura ve günümüz çağdaş dünyasında istişare" kavramları konuşuldu. Program Bilal Yıldızhan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Ardından sözü Hamza Türkmen aldı.
Şuranın önemiyle konuşmasına giriş yapan Hamza Türkmen Kuran'da şuranın yerine değindi. "Kur'an'da şura, namazla, infakla ve imanla aynı ayetin içinde geçiyor ve Allah "Onların işleri şura iledir diyor. O halde şura bizim için imani bir boyuttur. Birçok müfessir bunu bu şekilde yorumlar.
Aile içinde karşılıklı rızaya dayalı istişare evliliğe ve aile yaşantısına tat katar. Kadın ya da erkek daha önde olabilir. Kim öndeyse eşinin kendi seviyesine katkıda bulunmalı diyerek ailede istişarenin öneminin altını çizen Hamza Türkmen "Sosyal alanımızı oluşturan ve en değerli yapımız olan ailelerimiz Kuran ailesi olursa, istişare ailesi olursa çocuklarımızda istişareyi öğrenecek ve imani bir boyut olan istişareye hazır hale gelecektir." dedi. Şura suresi 38. Ayet şuranın hayati anlamının kanıtıdır. Bu arada aynı kökten gelen şura ve istişarenin hem lügat hem ıstılah anlamları birbirine yakındır. İkinci ayet Bakara 233. ayetidir. Bu ayette şe-ve-re kökünden gelen işteşlilik anlamında karşılıklı rıza mahiyetinde istişare söz konusudur. 3.sü Al-i İmran 159. ayettir. Bu ayette geçen istişare Resulullah'a yönelik bir emirdir. Burada müşavere edilmekte ama son kararı Resulullah vermektedir. Şura, istişare ve meşveretle nass ile belirlenmemiş iş konusunda seçenekler ve ihtimaller belirlemektir." Aile yapısında oluşması gereken bu kültür aynı zamanda bizlerin cemaat ve ekol yaşantısına da aynı şekilde yansımalıdır. Hamza Türkmen ayrıca "Kendisinde hikmet verilmesi hasebiyle Resulullah dahi bazı noktalarda zaman zaman tek başına karar almıştır. Lakin bu ona verilen hikmet sebebiyledir. Buna rağmen Allah'ın elçisinin çok kritik durumlarda bile sıklıkla ashabıyla istişare ettiği ve oylamalar yaptığı da görülmüştür." dedi.
"Bugün Yemen'de İbadi'ler yaşıyor. İlkleri olan hariciler için Şura temel bir ilke, bir itikad, bir iman esasıdır. Kuzey Afrika'da Muvahidler devletinde 10'lar, 30'lar ve 70'ler meclisleriyle tam anlamıyla uygulanan şurayı İbni Tümert'in önderliğinde yaşandığını görebiliriz. Bu şura meclislerinde alınan kararlar imamı da bağlıyor. Liderin inisiyatif alanlarını dahi bu meclisler belirliyor." Şeklinde konuşan Hamza Türkmen "Siyaseti Şerriye ve 'Ahkâmu-s Sultaniye' kitaplarında Şura kavramından daha çok itaat kavramı geçmektedir. Bu kitaplarda bahsi çok az geçen Şura kavramı da liderin meclise danışması, istişare anlamında itaat kavramına göre şekillenmiştir." dedi.
20. yy'da İslami hareketlere bakacak olursak Urvet'ül Vuska hareketinin şurayı önemsediğini görürüz. Şura temelli bir yapı öngörmüşlerdir. Sebil'ür Reşad hareketi ve bir çok önemli isimde şurayı önemsemiştir. Günümüzde cemaatlerde, partilerde vb. çoğu yerde imam yahut lider danışır lakin yine de kendi bildiğini yapar.
Sağlıklı bir toplum yapısı, yeni bir Kuran nesli, Mehmet Akif'in arzusu olan Asımın nesli, Sezai Karakoç'un diriliş nesli gibi dilimize doladığımız bir sürü nesil arzumuz var. Lakin bunların yolu fanteziyle olacak iş değildir. Öncelikle var olan birikimimize sahip çıkmamız lazımdır. Sonrasında bu birikimi ve doğruları kendi aramızda test etmemiz elzemdir. Sonrasında öne çıkan doğrularla bunu ailemize taşımalıyız ve çocuklarımızın istişareyi hazmetmelerine zemin hazırlamalıyız. Bu tür aileler kendi aralarında istişare usulünü yakalayabilmeli. Bu şekilde alttan bir dalga gelmediği sürece yukarıdan bir istişare heyeti kurmak mümkün değildir.
"Türkiye İslami mücadelesine bakıldığında zaman çoğu grubun kendilerine göre istişare heyetleri olduğunu fakat bu grupların bize gösterebileceği istişare ile ilgili bir ölçünün olmadığını ve bir kez olsun birlikte bir şura algısına varamadıklarını belirten Türkmen "Tek olumlu icraatları eylem düzeyinde oluşturdukları Beyazıt veya Türkiyeli Müslümanlar Platformu'dur. Fakat yine de bizim bugüne kadar İslami duyarlılığımızı yaşatan havzalarımızdır." diyerek konuşmasını sonlandırdı.