Suriye Direnişine Siverek'ten Destek Eylemi
Özgür-Der Siverek Temsilciliği yaptığı eylemle 3. yılına giren Suriye direnişine destek verdiğini vurguladı.
Özgür-Der Siverek Temsilciliği ilçenin Kanlıkuyu Meydanı’nda düzenlemiş olduğu kitlesel basın açıklamasıyla, 3. yılına giren Suriye direnişi ile ilgili bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasından önce Cemil YEŞİLDAĞ Suriye’de yaşanan ve 3. yılın giren Esed diktasının yaptığı katliamı kınadıklarını ve İslam kardeşliği gereği Suriye’deki kıyamı desteklediklerini belirten bir konuşma yaptı.
Yeşildağ’ın konuşmasından sonra Adnan Yeşildağ’ın Suriye ile ilgili basın açıklamasına geçti. Basın açıklaması sırasında “Kahrolsun Küresel Emperyalizm”, “Kahrolsun Esed Diktası”, “Yaşasın İslami Direnişimiz” sloganları atıldı.
Eylem dahilinde 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski bombalamasına ilişkin de bir basın açıklaması okuyan grup sorunun çözümüne ilişkin adımların bir an önce atılmasını talep etti.
Basın açıklamasının tam metni:
ZALİMLER YIKILACAK
SURİYE İNTİFADASI KAZANACAK
Bismillahirrahmanirrahim.
“Sakın Allah’ı, zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onların cezasını gözlerin korkudan yerinden fırlayacağı bir güne kadar ertelemektedir.” İbrahim-42
Suriyeli Müslümanlar herkese ve her şeye rağmen; ABD ve müttefikleri, Rusya ve müttefikleri, sözde antiemperyalistler ve sözde strateji uzmanlarına rağmen direniyor.
15 Mart 2011 tarihinde Dera’ kentinde duvarlara yazı yazan çocukların Suriye rejimince gözaltına alınmasıyla başlayan Suriye İntifadası, üçüncü yılına giriyor. Suriye’de vahşetin boyutları her geçen gün yükselmektedir. Dünyanın gözleri önünde yaşanmakta olan işkence, zulüm ve katliam politikası her gün yeni bir aşamaya ulaşıyor.
Baas diktatörlüğü Suriye’de özgürlük ve adalet talebiyle ayağa kalkan halka karşı tam iki yıldır acımasız bir soykırım siyaseti icra ediyor. Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar on binden fazlası kadın ve çocuk olmak üzere 71 bin 841 Suriyeli kardeşimiz şehit edildi.
Biz bu basın açıklamasını yaparken bile kardeşlerimiz hala katliama uğruyorlar.
Bu vahşi saldırılara, bu kitlesel katliamlara, işkence ve baskılara karşı taleplerinden geri adım atmayan bu halk acınmayı değil, örnek alınmayı hak ediyor.
“Allahu Ekber” feryadıyla katil Baasçı çetenin tanklarının, bombalarının, tüfeklerinin üzerine yürüyen bu halk, özgürlüğü için savaşan bir halktır. Kendi kaderini eline almış ve tarihe büyük bir özgürlük destanı armağan etmiştir. Esaret zincirlerini büyük bedeller ödeyerek paramparça eden özgür Suriye halkına bin kere daha selam olsun!
Direnen Suriyeli kardeşlerimizin yanında yer almak, onların özgürlük ve adalet haykırışlarına ses olmak, bu vahşete tepki vermek Müslüman olmamızın, insan olmamızın gereğidir.
Bizler tevhid, adalet ve özgürlük ehli Müslümanlar olarak Baasçı dikta rejimlerine, mezhepçi tutkulara, yerli zalimlere karşı olduğumuz gibi, emperyalist saldırı ve işgallere, uluslararası müdahalelere de karşıyız. Suriyeli kardeşlerimizin diktatörlere, zalimlere ve tağutlara isyan etme, başkaldırma hakları tartışılamaz. Suriye üzerinde Emperyal çıkarları gereği Baas çetesine destek veren Rusya ve Çin’in tutumlarını anlamakta zorlanmıyoruz.
Lakin halkı müslüman olan Lübnan ve İran gibi yönetimlerin katil Baas çetesinden yana tavır takınmasını üzüntü ve hayretle karşılıyoruz. Zulme karşı kıyamı şiar edinen biz Müslümanlar, İran ve Lübnan’ın bu zulme, bu ihanete daha fazla destek olmamaları ve mezhebi fanatizm uğruna Müslüman halkların vahdet umutlarını daha fazla yaralamamaları gerektiğini hatırlatıyoruz. Zira hiçbir stratejik hesabın, mazlum Suriye halkının kanı üzerinden meşruiyet bulamayacağını, Allah’tan korkan bir topluluk için, adil şahitler olarak, takva merkezli tavır takınmanın en kazançlı strateji olduğunu biliyoruz.
Onları Allah’ın Hud Suresi’nin 113. Ayetine davet ediyoruz : “Zalimlere meyletmeyin. Yoksa ateş size de dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez”.
Bizler, “Allah’ım senden başka kimsemiz yok” diye haykıran Suriyeli kardeşlerimizi ne Baas diktatörlüğünün olmayan insafına, ne de emperyalist güçlerin keyfine terk edemeyiz!
Biz Müslümanlar, “Rabbimiz, bu zalim güruha karşı bize katından bir yardımcı gönder” diye yalvaran mazlum kardeşlerimize sahip çıkmak için elimizden geleni ortaya koymak ve Müminlerle dayanışma sorumluluğumuzu en güzel bir şekilde yerine getirmekle mükellefiz.
Her şey çok açık! Bir tarafta gözünü kan bürümüş zalim bir katliam çetesi, bunun karşısında ise zulme ve zorbalığa karşı “Allahu Ekber” haykırışlarıyla ayağa kalkan bir halk var.
Buradan bir kere daha kardeşlerimizin bu güzel örnekliğiyle onur duyduğumuzu ifade ediyor, ödedikleri bu ağır bedellere rağmen zaferin Allah’ın izniyle Suriye Müslüman halkının olacağına inancımızı tekrar ediyoruz. Ve başta Müslümanlar olmak üzere tüm dünya halklarını Suriye’de yaşanan bu insanlık suçlarına karşı tavır almaya ve mazlumlarla dayanışmaya davet ediyoruz.
Biz Müslümanlar; Tunus'tan başlayıp Mısır'a, Libya'ya, Bahreyn'e, Yemen'e, tüm Ortadoğu'ya yayılan İntifada dalgasıyla onur duyuyoruz ve bu direnişi bayraklaştıranları selamlıyoruz. Şii ya da Sünni olmalarına bakmaksızın, Müslüman halkların iradelerinin oligarşik yönetimler eliyle gasp edilmesini reddediyoruz. Tüm Müslümanları da adaletli olmaya, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz her şeyi kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz! Baskıcı, zalim iktidarların zulümlerine karşı tüm Ümmeti ve insanlığı duyarlılığa, Müslüman halklarla dayanışmaya davet ediyoruz.
Zulme, zillete boyun eğenlere ve destek olanlara yazıklar olsun, baş eğmeyenlere, direnenlere ve şehitlere binlerce selam olsun.