Mezhepçiliğin Ortaya Çıkışı

Mezhepçiliğin Ortaya Çıkışı

Özgür-Der İzmir Şubesi tarafından düzenlenen "Alternatif Eğitim Seminerleri" kapsamın da "Mezhepçiliğin Ortaya Çıkışı" konulu seminer Hüseyin Güneş tarafından sunuldu.

Özgür-Der İzmir Şubesi tarafından düzenlenen "Alternatif Eğitim Seminerleri" kapsamın da "Mezhepçiliğin Ortaya Çıkışı"  konulu seminer Hüseyin Güneş tarafından sunuldu.

Güneş, mezhep konusunun Müslümanlar tarafından yeterince irdelenmediğini ve bu yüzden de bugün de hala önümüzde bir sorun olarak durduğunu ifade ederek konuşmasına başladı.

"Mezhep" kelimesinin Kur'an da ve hadislerde geçmediğini, Kur'an da bu anlamda algılanabilecek "fırka" kelimesinin kullanıldığını ve bunun da dinde ve sosyal hayatta bölünmeyi ifade edecek anlamda kullanıldığını, bunun da yerilen bir tavır olduğunun altını çizdi. Kavramın, ıstılahi anlamda ise dini anlama ve yaşamada sahip olunan düşünce sistemi olarak tanımlandığını ifade etti.

Mezheplerin ortaya çıktığı dönemin ve öncesinin iyi tahlil edilmesi ve geçmişte düşülen yanlışlıklara tekrar düşülmemesi, olaylar incelenirken tarafsız yaklaşılması, pragmatist ve oryantalist bir bakış açısı ile değil akl-ı selim ile yaklaşılması gerektiğini, aksi takdirde doğru bir okuma gerçekleştirilemeyeceğini ve bunun sonucu olarak da sağlıklı bir gelecek inşa edilemeyeceğini vurguladı.

Hüseyin Güneş sözlerine şunları ifade ederek devam etti; suçluyu dışarıda aramak kolaycılıktır. Peygamberin vefatından sonra peygamberin oluşturmaya çalıştığı toplum bazı zaaflarla karşılaşmıştır. İnsan olmaları hasebiyle bu da çok yadırganacak bir durum değildir. Bazı insanlar heva heveslerini aşamamışlardır. Allah'ın gönderdiği vahiy ellerinde olmasına rağmen aralarındaki kıskançlıkları yok edemediler. Aralarında ihtilaflar oldu ve Kur'an'ı parçaladılar. Sonra kendilerinde olan parçanın hakkı temsil ettiğini iddia ettiler. Oysa Kur'an'da dinlerinizi parça parça etmeyin uyarısı ile muhataplardılar.  Kişiler insan olmalarından dolayı bazı hatalar yapmışlardır. Bizim için bugün önemli olan onların yaptıklarından ders almaya çalışmaktır. Konuşmaktan korkmak değil. Aksi takdirde başkaları onları ve bizi mahkum etmek için bu konuları sürekli gündemde tutacaklardır ve haksız yargılarda bulunacaktır

Mezhepleri üç başlık altında sınıflandırabiliriz;

1)     Siyasi Mezhepler

2)     İtikadi Mezhepler

3)     Fıkhi Mezhepler

Güneş, bu üç başlık altında tasniflediği mezheplerin ortaya çıkış sebepleri olarak şunları sıraladı:

1)     İnsani farklılıklar: Farklı birikimlere sahip kültür ve çevreden beslenen insanlar bunları İslami düşünce ve pratiklerine de yansıtması.

2)     Beni Haşim Kureyş'in hakimiyetini dikte etmesi: Halifeliğin Kureyşten olması gerektiği(!) ilkesi.

3)     Tarihi arka plan ve sosyo-kültürel sebepler: Kısa sürede gerçekleştirilen fetihler sonucu ele geçirilen geniş topraklar üzerinde yaşayan kalabalık insan topluluklarının İslam'ı kabul etmelerine karşın bunlara İslami esasları anlatacak yeterli sayıda insan bulunamaması sonucu yeterince arınamayan bu insanlar eski kültürlerine ait bazı düşünceleri de beraberinde getirmişlerdir. Vahdet-i vücud, tenasüh vb.

4)     Siyasi sebepler: Hz. Osman'ın öldürülmesi, Sıffin ve Cemel savaşları ve hakem olayı vb.

5)     Kaynaklardan kaynaklanan sebepler

6)     Teşbih, mecaz ve tenzih gibi konulardaki Kur'an ayetlerinin yorumlanmasında ciddi hataların yapılması

Yapılan yanlışlıklara tekrar düşülmemesi ve geçmişte yapılanların telafisi için ne yapılabilir sorusuna şu cevapların verilebileceğini söyledi:

1)     Kur'an'ın muhkem ayetleri esas alınmalı; Kur'an ve Sünnetten beslenmeli.

2)     Şahıslar kutsanmamalı.

3)     Problemlere çözüm üretecek kanallara ihtiyaç vardır. Ancak bunlar asırlarca önce yaşamış kişilerin görüşlerine bırakılmamalı ve Müslümanlar günümüzde ki problemlerine kendileri çözüm bulmaya çalışmalıdırlar.

4)     Subut-i kat'ilere uyulmalı fur'u da farklılıklar olabilir.

5)     Tali konularda ulaşılan kazanımlar paylaşılmalı.

6)     İslam akidesi berrak hali ile korunmalı.

7)     Afgani'nin ümmetin birliği çabaları anlaşılmaya çalışılmalıdır.

8)     Daru't-takrib/mezhepleri yakınlaştırma çalışmaları gerçekleştirilmeli.

9)     Mezheplerin doğruları alınıp yanlışlarından yüz çevrilmelidir.

Dinleyicilerden gelen soruların cevaplanmasından sonra oturum sona erdi.

 

Selahattin Öngören / Haksöz Haber

Önceki ve Sonraki Haberler