İzmir'de 'Hadis Kitaplarının Oluşumu' Semineri

İzmir'de 'Hadis Kitaplarının Oluşumu' Semineri

Özgür-Der İzmir Şubesi alternatif eğitim seminerlerinde bu hafta 'Hadis Kitaplarının Oluşumu ve Bize İntikali' işlendi. Konunun sunumunu Hamza Türkmen gerçekleştirdi.

Seminerden önce Ayhan Yaraşıklı, 29 Ekim dolayısıyla Özgür-Der'in yayınladığı basın açıklamasını katılımcılarla paylaştı.

İşte Hamza Türkmen'in sunumundan satır başları:

- Bir rivayete göre, Rasulullah döneminde hadis yazma yasağı var: "Benden Kur'an dışında bir şey yazan, yazdıklarını yok etsin.'

- Rasul'ün sözleri ve ayetler, diplomatik mektuplarda kayda geçmiş. Kimi andlaşmalar var, Hudeybiye gibi. Teşehhüd duası yazdırılıp bir kabileye gönderilmiş. Kimi sahabenin kendi notları var.

- O dönemde okuma yazma bilen çok az; Arapça zor, yazıda harekelendirme yok; yazı varaklara yazılıyor. Bu gibi nedenler yüzünden Kur'an hıfzediliyor. Peygamber, Allah'tan gelen vahyi aktarıyor, bir de yorumluyor. Kıyamet suresindeki "dilini depretme" emri de gösteriyor ki Allah takdir ediyor ezberlenmesini.

- Şu an günümüzde bile hadis ile ayet karıştırılabiliyor. Din görevlileri arasında gerçekleştirilen kimi anketler bunu gösteriyor.

- Başta az bir miktar eğitiliyor. Herkes bunların arasından çıkıyor. İlmiyye, kalemiyye, seyfiyye sınıfları var. Sanayi toplumuna geçince zorunlu eğitim başlıyor, herkes okuyor. İbn Tumert, Muvahhidler Hareketi, dinin doğru algılanması için ilk mektebi herkese zorunlu kılınmış. Avrupa'da ise 18. yüz yılda, kapitalizmle birlikte başlıyor bu uygulama.

- Hadislerin sahabe sonrası tedvini, Emeviler'de başlıyor. Ömer bin Abdulazizi saltaatı kaldırma niyeti olunca, Ümeyyeoğulları tarafından zehirleniyor. Hadisler Emevî sarayında toplanıyor. Zuhrî, hicri 124'e kadar, Emevi ve Abbasi sarayında hadis toplayıcılığı yapıyor. Ravilerin değerlendiren Tabakat kitabını yazmış İbn-i saad. Araştırmam lazım; saltanat anlayışı, kadercilik hadislere sızdı mı?

- Hadislerin kayda geçirilmesinde üç yöntem izleniyor:

Sema: Hadis şeyhi okuyor, talebe ya ezberlemeye çalışıyor, ya da yazıyor.

Kıraat: Talebe hadis şeyhine ezberinden ya da yazıdan okuyor.

İcaza: Şeyh, "Bunlar benim sahifem, al aktar" diyor.

- Temel konuları toplayan hadis eserlerine 'cami' deniyor. 'Müsannef', alanlara hitap eden; 'muvattaa', ahkamla ilgili olanların toplandığı; 'müsned', 'sahih', 'sünen' ise onay almış olan hadis kitaplarına verilen isimler. 'Müstedrek' ise, hadis aliminin kendi ölçüsüne uymayan hadisleri alarak oluşturdukları kitaplar.

- Tayyip Ogiç, TC İlahiyat Fakülteleri kurulduğunda, neredeyse tamamı kemalist hocalardan oluşan bu fakültelere tefsir ve hadis dersleri koydurtmayı başarıyor. Seçip ön ayak olduğu öğrencilere de alan açmaya çalışarak, dinin ve hadidin asıl kaynaklardan öğrenilmesine katkı sağlıyor. Fuad Sezgin'in, 'Buharî'nin Kaynakları' adlı İslam dünyasından sahasında tek olan çalışması var yine bu dönemde.

Hamza Türkmen, hadis kitaplarını oluşumuyla ilgili olarak da, Buharî örneğinin vererek, söz konusu beş nüshadan sadece birinin günümüzde kullanılıyor olmasına dikkat çekti. Kimi bilginlerin sözlerinin ya da atasözü olma niteliğine ve özlüğüne sahip cümlelerin de hadis diye sonradan yazıldığını örnekleriyle anlattı.

Soru – cevap bölümünde ise daha çok hadis – sünnet ayrımı üzerinde duruldu.

 

Fazlı İnderin – HaksözHaber – İzmir

Fotoğraflar: Kenan Karınca

Önceki ve Sonraki Haberler