Sunum, Haksöz dergisi yazarlarından Bahadır Kurbanoğlu tarafından gerçekleştirildi.

Bahadır Kurbanoğlu, seminerin genelinde Ortadoğu İntifadaları üzerine genel değerlendirmelerde bulundu; Mısır'ın Tunus ya da Libya gibi olmadığına; yönetsel açıdan yoğun baskılar olmasına karşın İslamî altyapı olarak çok ileri seviyede olduğuna dikkat çekti. Yaşananların devrim kelimesi yerine başarı gibi kavramlarla betimlenmesinin daha sağlıklı olacağını ifade eden Kurbanoğlu, buna rağmen 'Mısır Ergenekonu'nun halâ faaliyette olduğunu ifade etti.

Yaşanan isyanların/intifadaların/hareketlerin tek bir ya da birkaç merkezden birden planlı ve programlı bir şekilde ortaya konulduğu ya da yönetildiği suçlamalarının akla ve mantığa asla uygun olmadığını verdiği örneklerle delillendiren konuşmacı, söz konusu ülke yönetimlerinin düne kadar ABD ya da İsrail ile ciddî çapta herhangi bir problemlerinin olmadığına vurgu yaptı. Eskiden devrim hayalleri görenlerin şimdilerdeyse Mısır vb. ülkelere şaşırıyor olmasını eleştirdi. Kurbanoğlu, yakın zamanda Mısır'da gerçekleştirilecek olan seçimlerden de müslümanlara lehine umutlu olduğunu söyledi.

Tahrir Meydanı'nda ya da Suriye'deki cuma gösterilerinde çok sayıda gencin de İslam ile tanıştığına ve hayatını müslümanca yaşama gayreti içerisine girdiğine de değinen konuşmacı, bu yönüyle de yaşanan olayların insanlık ve müslümanlar için diğer bir artısına da dikkat çekmiş oldu. Kurbanoğlu, yaşanan ve bazen de günden güne değişiklik gösterebilen gelişmelerin, her ülkenin kendi özel şartları altında değerlendirilmesinin çok daha hakkaniyetli saptamalar yapmaya yarayacağına değindi.

Program, yapılan katkılar ve sorulan soruların ardından, günleri insanlar arasında döndürüp duran Rabbimizin istediği adaletin hakim olduğu bir dünya oluşturma gayretlerinin ve çabalarının sürmesi için çalışma azmine sahip olunması duasıyla sona erdi.