“İslam'da Davet ve Gençliğin Rolü” Semineri
Özgür-Der İzmir Şubesi'nin bu dönemki seminerlerinin sonuna yaklaşılıyor. Bu haftaki sunumu 'İslam'da Davet ve Gençliğin Rolü' konu başlığıyla Nurcan Büyük gerçekleştirdi.
Büyük, gençliğin psiko-sosyal açıdan, büluğla başlayan ve 25 yaşlarına kadar devam eden süreç olarak tanımlandığını; İslam'da ise böyle bir tanıma gerek duyulmadığını ifade ederek seminere başladı. Buna neden olarak da "İslamî açıdan gençlik öze bakılarak açıklanır, fakat Batı bu değeri yok sayarak şekle bakmaktadır" dedi.
"Sanayi toplumlarının üreten bireyi olan gençlik, çalışma hayatına hazırlanma amacı içerisindedir. Bu toplumsal yapıda gençlere verilen simgesel ve aktif rol açısından eğitimleri önemlidir. Örneğin benden eğitimi dersleriyle gençlerin emir-komuta zincirine uyumu aşılanmaktadır. Öyle ki beden eğitiminin, fabrikalarda bile gerekliliği benimsenmiştir. Batılılaşma amacı içerisindeki Türkiye'de de bu, idman bayramı, spor bayramı ile benimsetilmiştir. Sanayi toplumlarının eğitiminde bir başka şartlanma alanı da pozitivizm olmuştur. Böylece bilimin ve akılcılığın itaatkârlaştırdığı genç beyinler oluşturulmuştur." diyen Nurcan Büyük, sanayi toplumların bu eğitim anlayışının TC'nin eğitim politikasında, laik kurumlarla sağlandığını ifade etti.
Ardından Türkiye'deki öğrenci hareketlerine değinen Büyük,1940'lı yıllarda bu hareketlerin parti politikalarıyla yönlendirildiğini ve 'yerli malı', 'Türkçe konuşma' gibi kampanyalarda aktif rol aldıklarını söyledi. Büyük, "1950'lerde analizi zor bir Türkiye ile karşılaştığımızı, çelişen ögelere sahip toplum yapısında, gençlerin özgürlükçü eğilimlerden çok otoriter ve elitist eğilimleri benimsediklerini görüyoruz." dedi. 68 hareketinin dünyaya oranla Türkiye'de zayıf kaldığını, dönemin gençliğinin Kemalizm, Marksizm ve popülizmden etkilendiğini söyledi. 60-70'lerde gençlerin sağ-sol şeklinde kutuplaşmış olsalar dahi iki kesimin de asıl amacını memleketi kurtarmak olduğu şeklinde değerlendirdi.
Büyük, "Bugünkü gençliğe baktığımızda; apolitik, magazin kültürünün esiri haline gelmiş, önceki kuşakların bakıp hayıflandıkları bir gençlik ortaya çıkıyor. Her ne kadar fatura gençlere çıkartılsa da gençlik şu anki toplumu tasvir etmektedir. Bu da Cumhuriyetin gençlere yüklediği misyondan kaynaklanır." sözleriyle devam etti.
Nurcan Büyük "Önüne sunulan imkanları kontrolsüz kullanan gençler doyumsuzluk hissine kapılıyor ve sonuçta amaçsız, vurdumduymaz bir nesil yetişiyor. "Ben kimim?", "Neden varım?", "Neyi amaçlıyorum?" sorularıyla kendini sorgulamayan, arayış içine girmeyen bir gençlik ortaya çıkıyor. Halbuki İslam'ın gençliğe bakışı ve kimlik verişi tevhid, takva ve insan eksenlidir. Kur'an'a göre genç, şirk koşmayan, ibadet ve ahiret bilincine sahip, Kur'anî ahlak, haya ve tevazu sahibi ve davetçi olmalıdır. Bu kimlik üzerine yaşayanlar için hedef Allah'ın rızasını kazanmak ve cennete girmek olacaktır." diyerek seminere son verdi.
Ahsen Nur Sayan – HaksözHaber – İzmir
Fotoğraflar: Ahmet Bertan Sabuncu