Hasköy’de Gazze direnişine destek eylemi
Özgür-Der Hasköy temsilciliği tarafından Gazze’de terör devleti İsrail’in gerçekleştirdiği soykırımı lanetleyen ve mücahitlerin direnişini destekleyen bir eylem düzenlendi.
Hasköy Özgür-Der'in düzenlediği “Gazze'ye Destek” eylemi Cuma namazı çıkışı şehir meydanında İsmail Paçal'ın Kur'an tilaveti ile başladı.
Kur'an tilavetinin ardından selamlama konuşmasını yapan Hasköy Özgür-Der temsilcisi Çelebi Kartal şunlara değindi;
“Cuma saatinde burada toplanmamızın ve Filistinli kardeşlerimiz ile dayanışma içinde olmamızın çok büyük bir önemi var. " İçinizden her dönemde iyiliği emredip, kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun." ( Al-i İmran 104) ayeti mucibince ibadi sorumluluğumuzun gereği olarak buradayız.
Direnişin mücessem hali olan Gazze, şeref ve haysiyetini ayakta tutan şanlı bir belde. Onu, Yahudilerin postallarına, katil sürülerinin insafına bırakmayan, izzet sahibi Müslümanlara selam olsun. Katil sürüsü siyonist Yahudiler'in sınır tanımayan katliamları dünyaya ahlaksızlığın vardığı sınırları göstermiştir. Hamas'ın şanlı direnişi karşısında istediği başarıları elde edemeyen katil sürüleri alçakça, savunmasız çocuk, kadın ve yaşlıları katletmektedir.
Dünya'nın bir çok ülkesinden ciddi tepkiler, ambargolar uygulanırken İslâm dünyasında bırakın yaptırım uygulamayı Gazze'yi ve Hamas'ı cezalandırma yolu seçilmiş adeta.
Güney Afrika'dan onurlu bir davranış gelmiş ve İsrail Lahey'de yargılanmıştır. Bizler neden yapamadık. Kınamaların ötesine geçmeyen söylemler içimizdeki ateşi asla söndüremez.
Allah yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan bizleri hesaba çekecektir. Parçalanan çocuğunun bedenini poşetlere doldurup haykıran anne ve babaların feryatları hiç mi vicdanınızı sızlatmıyor. Hiçbir ilişki, antlaşma katledilen masum çocuk ve kadından değerli değildir. Duyarlı insanlar olarak yapabileceğimiz çok şey var. Eğer bir şeyler yapmazsak emin olun ateş bize de dokunur. Bu imtihanı da kaybederiz.”
Çelebi Kartal'dan sonra Sezgin Kartal basın açıklamasını okudu.
“Yüz yıla yakındır İslam topraklarını işgal ederek, kadın, yaşlı, çocuk demeden Müslüman kardeşlerimizi katleden Siyonist katil İsrail’in zulümlerini lanetlemek, Filistinli kardeşlerimizle ve mücahitlerle omuz omuza olduğumuzu haykırmak ve kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissederek dua etmek için Hasköy meydanında toplandık.
İlk kıblemiz, haremimiz, etrafı mübarek kılınmış Mescid-i Aksa’mız, her gün terörist çeteler ve yahudi işgalciler tarafından düzenlenen baskınlarla taciz ve tahkir ediliyor, sokaklarda masum siviller kurşuna diziliyor, on yaşında çocuklar tutuklanıyor, Gazze’de ambargo ve abluka şiddetini artırıyor, sadece Filistinli kardeşlerimizin değil tüm Müslümanların izzeti her gün her an çiğnenmeye devam ediyor. Gazze’de işgalciler tarafından uygulanan ambargolar neticesinde halkın gıda, su, barınma ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişimi kısıtlanmış ve Gazze adeta dünyanın açık hava hapishanesi haline gelmiştir. Biz müslümanlar olarak buradan uluslararası kamuoyuna, evrensel insan hakları örgütlerine, vicdan sahibi insanlara sesleniyoruz. Temel ihtiyaçlara, hastanelere, okullara, camiilere zarar verilemez ve erişim kısıtlanamaz. Masum insanlar, çocuklar bombalanamaz. Tarih boyunca en gaddar devletler bile böylesi zalimce eylemlerden geri durmuş; masumiyetin simgesi çocukları, yaşlıları, sivil halkı ve sağlık personelini hedef almamıştır. Bu bir savaş değil katliamdır. Bu bir meşru müdafaa değil soykırımdır. Bu bir insanlık suçudur.
Son olarak buradan Hasköy’den tüm İslam ülkelerinin yöneticilerine sesleniyoruz "Ey Müslüman devlet yöneticileri, Allah’tan korkun ve Müslümanların izzet ve şerefini korumaya çalışan kardeşlerimize omuz verin. Müslümanların da Filistin davasına gerekli önemi ve önceliği vermesi, tüm maddi olanakların ve manevi desteğin Mücahitlerin hizmetine sunulması şarttır. Kudüs ve Mescid-i aksa için gayret göstermek imanımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Buradan başta ülkemiz olmak üzere tüm Müslüman devlet yöneticilerine ikazda ve açık çağrıda bulunuyoruz: Amerika’dan, Avrupa’dan, Rusya’dan, Çin’den değil, Allah’tan korkun! Allah’a güvenin, ahiretinizi düşünün! Tüm Müslümanların izzet ve şerefini korumaya çalışan kardeşlerimize omuz verin.”
Ali Haydar Adlım'ın okuduğu duayla program sonlandı.