Özgür-Der, İ.H.H, Mazlum-Der ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşen program; Özgür-Der Çocuk kulübünden Elif'in "Gazzeli Gülsüm" adlı şiiri okumasıyla başladı. Şiirin ardından basın açıklamasını Filistin Dostları adına İ.H.H Bursa Şube Başkanı Hüseyin KAPTAN okudu.

Açıklamada KAPTAN; Batı emperyalizminin ileri karakolu olan İsrailin bir geleneği haline gelen Filistin zulmünün, dünya genelindeki sömürü mekanizmasının sürdürülebilmesi için kaçınılmaz olduğunu belirtti. AB ülkelerinin ikiyüzlülüğüne değinen KAPTAN;özellikle İslam ülkeleri yöneticilerinin içinde bulunduğu işbirlikçi tutumun asıl üzerinde durulması gereken durum olduğunu ifade etti.

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü MÜBAREK ve Mahmut ABBAS'ın tutumları değerlendirilirken; İHH öncülüğünde İngiltere'den başlayıp Gazze'ye gönderilen ilaç ve gıda konvoyunun ülkeye sokulmamasının bu liderlerin işbirlikçi tutumunu gözler önüne seren en önemli gösterge olduğunu belirtti.

Siyonist çete İsrail'e karşı direnen, Gazze'deki onurlu direnişi sürdüren Hamas ve İslami Cihad'a her zaman destek olacaklarını zaferin ise ancak Allah yolunda bir binanın tuğlaları gibi saf halinde savaşarak direnen Müslümanların olacağını belirterek basın açıklamasına son verdi.

Basın açıklamasından sonra, Ürdün'ün Akabe limanında bekletilen İHH yardım konvoyuna telefonla bağlanılarak son durum hakkında bilgi alındı. "Filistin halkı yalnız değildir" , " direnen Filistin kazanacak" , "Hamas'a, Cihad'a, Hizbullah'a bin selam" , "yaşasın küresel intifada", "işbirlikçi iktidar istemiyoruz", "bir-ruh bid-dem nefdike ya aksa" gibi sloganlar eşliğinde süren eylem edilen duanın ardından tekbirlerle son buldu.

Haber: Cihad İZCİ / Haksöz Haber

SİYONİST SALDIRININ YILDÖNÜMÜNDE GAZZE DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ

Gazze'deki Siyonist katliamın yıldönümünde, Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Bursa'da da meydandayız.

Bilindiği üzere İsrail 2008 kışında Gazze'yi vahşi bir abluka altına almış; kitle imha silahlarıyla çoluk çocuk, genç yaşlı demeden Filistinli kardeşlerimizi katletmişti. Siyonist çetenin bir geleneği olan bu zulüm, yüzyılın başından beri devam etmekte ve o tarihlerden bu yana mazlum Filistin halkı, küresel emperyalizmin zulmüne maruz kalmaktadır.

Batı emperyalizminin ileri karakolu olan İsrail 'in sığındığı küresel terör devleti olan ABD'nin Afganistan ve Irak'taki işgalinde gördüğümüz gibi Filistin'deki işgalin de sorumlusu olduğu ortadadır. Dünyadaki sömürü mekanizmasını sürdürülmesi için Filistin'deki işgalin devamı da kaçınılmaz olmaktadır. Aynı zamanda bu işgali meşru gören, insan hakları açısından hiçbir değer ifade etmediğini gösteren kararlarıyla AB güçlerinin de yaptıkları Müslüman dünya tarafından dikkatlice gözlemlenmelidir.

Bunlarla birlikte Müslüman dünyanın yöneticilerinin içinde bulunduğu iş birlikçi tutum asıl üzerinde düşünülmesi gereken durumdur. Şu anda bu işbirlikçi yöneticilerin en azılısı olan Hüsnü Mübarek'in İHH'nın önderliğinde İngiltere 'den başlatılıp Gazze'ye gitmesi gereken gıda ve ilaç konvoyunu Gazze'ye sokmaması, söylediklerimizin en büyük göstergesi ve ispatıdır. Ve yine Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas'ın Gazze saldırılarını kınayan birleşmiş milletler kararını engellemesi bir başka işbirlikçilik örneğidir.

Türkiye'de ise gerek başbakanın aldığı tutum; gerekse Konya'daki İsrail askeri uçaklarının eğitim uçuşlarının durdurulması olumlu bir özellik taşısa da bu tutumun sürdürülebilmesi ve ayrıca Siyonist elçiliklerin kapatılması, ekonomik ve askeri anlaşmaların iptal edilmesi yine bu coğrafyadaki Müslümanlar olarak en temel taleplerimizdendir.

Bütün imkânsızlıklara rağmen, Gazze'deki direniş, gerek saldırıların olduğu dönemde; gerekse şu anda ambargolara rağmen, onurlu Müslümanlar tarafından sürdürülmektedir. Özellikle Mescid-i Aksa'nın korunması ve buna bağlı olarak işgalin kırılması için; başta Hamas ve İslami Cihad olmak üzere bu direnişi sürdüren kardeşlerimizi buradan selamlıyor, bütün gücümüzle onların yanında olduğumuzu haykırıyoruz.

Biz Bursalı Müslümanlar olarak diyoruz ki Filistin işgali bitene, Siyonist İsrail bu coğrafyadan silinene kadar Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki Filistin'in ve Filistin halkının kurtuluşu; ABD emperyalizminin sonu ve aynı zamanda tüm dünyada zulmün ortadan kalkması demektir. Bunu da gerçekleştirecek olanlar; direniş onurunu yüklenmiş Müslümanlardır. Zafer de ancak direnenlerindir.

"Şüphesiz ki Allah kendi yolunda, tuğlaları birbirine kenetlenmiş binalar gibi saf halinde savaşanları sever.(SAFF/4)"