Bursa'da Gazze Dayanışma Platformu çağrısıyla Gazze için eylem gerçekleştirildi
Siyonist zulmün 1 senedir devam ettiği Gazze için, Bursa'da Gazze Dayanışma Platformu çağrısıyla bir araya gelen müslümanlar eylem gerçekleştirdiler.
Bursa kent meydanında bir araya gelerek meşaleler yakıldı. Yakılan meşaleler ardından tekbirler ve sloganlar eşliğinde şehreküstü meydanına doğru yürüyüş yapıldı. ‘’ vur vur kassam vur, siyonizme vur. Gemiler Gazze’ye, Hayfa’ya değil. İsrail’le ticaret direnişe ihanet.’’ Sloganları atıldı.
Şehreküstü meydanında bir araya gelen kalabalık burada öncelikle kuranı kerim tilavetini dinledi. Daha sonra Aziz Avar Gazze Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını okudu. Son olarak da Yener Yılmaz Hoca'nın Gazzeli kardeşlerimiz için yaptığı duanın ardından program sona erdi.
Basın açıklaması;
GEMİLER GAZZE’YE HAYFA’YA DEĞİL
Bismillahirrahmanirrahim
400 güne yakındır Gazze’de dünyanın şimdiye kadar gördüğü vahşi katliam devam ediyor. Resmî açıklamalara göre 50 bine yaklaşan şehid sayısının bundan çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor Her biri günlerce, aylarca gündem olmayı hak eden canavarlıklar dizisi ile yüz yüzeyiz adeta. Tüm bu yaşananların insan özelliği taşıyan her hangi birinin vicdanını harekete geçmemesi düşünülemez . Bu zulmün zirveye çıktığı bu vasatta,mümin bir şahsiyet olarak kalmanın temel şartı, dünya nimetlerine dalmayarak kardeşlik hukukumuzu ayakta tutmaktır.Aynı zamanda bu tutum,zalimlerden teberri ,bizi yaşadığımız şartlarda şirki küfrü tanımamızı ve arkasından doğal olarak tavır almamızı gerektirir .Filistin özelde Gazze’de kardeşlerimiz ağır bir imtihanla başbaşalar onlar için bu imtihandan başarılı çıkmak Rabbimizin katında büyük bir mükâfatla karşılık bulacaktır inşallah Şu ana kadar dünyanın gördüğü en ağır zulüme rağmen, zalimlere boyun eğmemeleri o anda bile Allah’a hamd etmeyi ellerinden bırakmamaları bizim için de ne güzel örnek .Bizler de kardeşlerimizin bu destansı mücadelelerine elimizden geldiğince desteğimizi gerek sesimizle gerek dualarımızla gerekse infaklarımızla sürdürüyoruz Çünkü bir rivayette bir sahabe şöyle aktarıyor “Ebu Zerr “Resulullah yanımıza geldi ve ‘Allah katında hangi amel daha sevimlidir, bilir misiniz?’ buyurdu. ‘Namazdır, zekattır, cihaddır’ diyenler oldu. Resulullah ise ‘Allah katında en sevimli amel, Allah için sevmek, Allah için buğzetmek, kin tutmaktır.’ buyurdu.”
Bu kardeşliğin nasıl olması gerektiğini bize yeniden hatırlatan , Hamas, Gazze’de yaşanan insanlık dramına ve soykırıma sessiz kalanlara bir çağrıda bulunarak İslam ümmetinin yöneticilerini ve liderlerini harekete geçmeye davet etti. Bu çağrıyla , artık herkesin yalnızca kınamalarla yetinmemesi gerektiğini vurguluyor ve diyorlar ki ;”Ümmetin başındaki yöneticilerin ve partilerin sadece durumun vahametini bildiren haber diliyle konuşarak, kınama ve hoşnutsuzluk açıklamaları yapmakla yetinmesi artık kabul edilemez. İsrail bu tavrı asla önemsemiyor, bu tavır işgalciye karşı bir caydırıcılık oluşturmuyor ve peş peşe işlediği suçları durdurmuyor
Arap ve Müslüman ülke liderlerinden iş işten geçmeden davamızın haklılığı, halkımızın meşru talepleri ve ortaya koyduğu fedakarlıklarla, çektiği acılar karşısında uygun düşecek tarihi bir karar almalarını istiyoruz.
İşgalci İsrail’le ilişkilerini normalleştiren bütün devletlere acilen İşgalci İsrail’le tüm ilişkilerini kesmesi çağrısında bulunuyoruz.
Arap halklarıyla İslam âleminin tamamını, siyonist düşmana karşı tek yürek olmaya, Gazze ve Lübnan’daki direnişin yanında durarak, bu halkların yalnız olmadığını, işgalcilere güçlü bir mesajla iletmeye davet ediyor. “İslam Ümmetini işgalci İsrail ve destekçisi ABD’nin bütün diplomatik temsilciliklerini kuşatma altına almaya çağırıyoruz.”
Evet kardeşlerimizin bu çağrısına, bütün söylemlere rağmen limanlarımızdan hala siyonist çeteye gemiler gitmeye devam ediyor Gazze tüm insanlık için her şeyini ortaya koyarak direnirken işgalci çeteye bir ticari olarak dahi destek vermek bırakın müslümanı ,fıtratını yitirmemiş insan için bile yüz kızartıcı bir suçtur Türkiye’deki siyasi hükümet sürecin başından beri Hamas’ın ve Aksa Tufanı’nın yanında durduğunu ifade etmesine rağmen .Siyonist çete ile ticaretin devam ettiği,Ambarlı Limanı’nda yaşanan olayla gün yüzüne çıkmıştır .Bu cürüm yetmemiş gibi ,Siyonist çeteye lojistik destek sağlayan önemli firmalardan olan ZIM isimli şirkete ait olan geminin İstanbul’dan Hayfa’ya gitmesini protesto için toplanan Müslümanları ,zor kullanılarak uzaklaştırmaya çalışılması hiçbir şekilde kabul edilemez! Siyonist çetenin destekçilerini yaşadığımız topraklardan kovmak her müslümanın görevi , insan olmanın da gereğidir. İşgal çetesinin gemileri eğer ki Türkiye limanlarında istediği gibi gezebiliyorsa Filistin halkına karşı utancımızı ifade etmeye hiçbir kelimenin gücü yetmez. Dünyanın dört bir yanında boykot halkaları genişleyip işbirlikçi şirketler zarar ettirilirken Türkiye’deki limanlar işgal gemilerine açıksa çok çetin bir hesap yetkilileri bekliyor demektir.
Bizler ;Gazzeyle dayanışma platformu olarak diyoruz ki ; Türkiye’den gidecek olan gemilerin slyonist işgal devletinin mallarını değil, gazzede ki açlık ve hastalıkla karşı karşıya kalmış kardeşlerimizin acil ihtiyaçlarını ve savunmalarını sağlayacak silahlarını taşıması gerektiğini haykırıyoruz.
Tekrar edelim ;Direniş hareketi bize diyor ki ;Ey ümmetin onurlu fertleri! Bugün Filistin’deki direnişe omuz vermek, ümmetin birliği ve haysiyeti adına bir vecibedir. Aksa’nın özgürlüğü için yürütülen bu mücadeleye sahip çıkmak, ümmetin haysiyetini korumakla eşdeğerdir. Özgürlük ve adalet uğrunda direnen bu halk, yalnızca kendi davası için değil, tüm insanlık için direnmektedir. Soykırıma karşı sessiz kalmak, yalnızca zalime güç vermek anlamına gelir. Artık herkesin safını belli etme vakti gelmiştir. Filistin’in sesi, Aksa’nın davası ve ümmetin sorumluluğu bizleri çağırmaktadır. Bu mücadelede bizlere düşen, direnişin yanında dimdik durmak ve mazlumun sesini yükseltmektir.
Çünkü; soykırım karşısında suskun kalanlar, tarihin, insanlığın ve en önemlisi Alemlerin Rabbi’nin yargısından kaçamayacaklardır.