Bursa'da Siyonist İsrail Tel'in Edildi
Orhangazi Parkı'nda toplanan kalabalık İsrail'i protesto etti.
HAKSÖZ-HABER
Bursa’da Siyonist İsrail’in Gazze saldırısını kınamak ve Filistinli kardeşlere desteklerini ilan etmek amacı ile Müslüman kuruluşlar tarafından bir basın açıklaması programı düzenlendi. Aralarında İHH, Asır-Der ve Özgür-Der’in de bulunduğu platform, basın bildirisini Cuma namazı sonrası Orhangazi Parkı'nda gerçekleştirdi.
"Kahrolsun İsrail"," "Aksa Onurumuzdur Koruyacağız", "Yaşasın Küresel İntifada", "Suriye’de Katliama Sesiz Kalma", "Suriye’ye Özgürlük Direnişle Gelecek" yazılı dövizlerin taşındığı eylemin basın bildirisi İHH Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kaptan tarafından okundu.
Tüm dünya ülkelerini ateşe vermekten geri durmayacak kadar sapık bir çete olan İsrail'in son başlattığı saldırıların tüm İslam ülkelerince kendilerine yapılmış şekilde algılanması gerektiği ifade edilen açıklamada 'direniş ekseni'nin bir parçası olarak öne sürülen Baas diktası da hatırlatıldı. Yıllardır İsrail'e karşı hiç bir duruş sergilemeyen bu despot rejimin 20 aydır ülkesini tarumar ettiği belirtildi ve "Bu tip rejimler yıkılmadıkça ümmet rahat yüzü görmeyecektir" ifadesi kullanıldı.
Siyonist İsrail’in gerçekleştirdiği vahşi cinayetleri kabul edilemez olduğunu, Müslümanlar olarak dünden bu yana hassasiyet ile eğildiğimiz Kudüs meselesine bugün yine aynı derecede yaklaşıldığını, ve kardeşlerimizle ne pahasına olursa olsun dayanışma içinde olunacağı vurgulandı.
Konuşma esnasında "Siyonist İsrail Filistin’den Defol"," "Yaşasın Küresel İntifada!", "Katil ABD Ortadoğu’dan Defol!" sloganları atıldı..
İslami kuruluşlar adına okunan basın bildirisinin tam metni;
Basın Açıklaması
Esselamu aleykum
Kalbi Gazze’yle atan değerli kardeşlerimiz. Filistin’in, Gazze’nin yine kan ağladığı bir günde, katil Siyonist rejimi lanetlemek üzere bir araya geldik.
İsrail rejimi uçakları Gazze'yi bombalıyor. Onlarca Filistinli kardeşimiz şehid oldu. Gazze'ye yönelik saldırılar; karadan, havadan, denizden olmak üzere üç koldan sürüyor. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısında İzzeddin Kassam Tugayları komutanlarından Ahmet Cebari şehid oldu. İsrail rejiminin uçakları; Kassam Tugayları Komutanı Ahmed Cebari'yi hedef alan saldırının ardından, Gazze'ye çok sayıda hava saldırısı gerçekleştirdi.
Siyonist İsrail yönetiminin tahrif edilmiş Tevrat'tan esinlenerek bu saldırılara ”Bulut Sütunu” adını verdi
ABD'de Obama'nın ikinci kez Başkan seçilmesiyle bölgede İsrail'in küstahça davranışlarının son bulacağını söyleyenler ne yazık ki yanıldılar. Kim ne derse desin ABD İsrail'in bu davranışını görmezden gelecektir.
ABD'de kim başkan olursa olsun eli kanlı İsrail'i desteklemeye devam edecektir. Çünkü ABD'de, AB de, İsrail de İslam düşmanlığı üzerinde ittifak etmişlerdir. Siyonizm’e hizmet etmeyi kendilerine en yüksek hedef seçmişlerdir. Halkımız bilmeli ki bu bölgede akan bütün kanın, bütün iç savaşların ve bütün terör olaylarının arkasında doğrudan ya da dolaylı olarak İsrail vardır.
Siyonist İsrail yönetimi bütün İslam ülkelerini ve bütün dünyayı ateşe vermekten kaçınmayacak kadar sapkın bir inanca sahiptir. İsrail'in kurulduğundan beri izlediği politika asla değişmemiştir. İsrail, Türkiye'ye ait topraklarında içinde bulunduğu geniş bir coğrafyayı kendi kutsal ülkesi olarak görmekte ve buraları ele geçirebilmek için her türlü yönteme başvurmaktadır.
Başta ülkemiz olmak üzere Mısır, Tunus, Libya gibi ülkelerin küstah İsrail yönetiminin Gazze'ye gerçekleştirdiği son saldırı karşısında kınamakla mı iktifa edeceği yoksa daha da caydırıcı müeyyideler mi uygulayacağı çok önemlidir. Kınamanın İsrail'e onay vermekten öte olmadığı bölge tarihine vakıf olanlar tarafından bilinen bir durumdur.
İsrail'in anlayacağı tek dil şiddetine karşılık göreceği mukavemet ve gereğince cevap vermektir. İsrail'in Kurban Bayramı öncesi Sudan'a yaptığı saldırının İslam ülkeleri tarafından görmezden gelinmesi bu saldırılar için cesaret bulmasına neden olmuştur.
Şimdi bu saldırılarla ilgili Birleşmiş Milletleri göreve çağırmak bir acizliktir. Birleşmiş Milletlerin İsrail'e bu zamana kadar en ufak bir yaptırımı olmamıştır. Bundan sonraki süreçte de Birleşmiş Milletlerden İsrail'e karşı bir yaptırım beklemek hayalci bir tutum olacaktır.
Filistin topraklarında yaşamaya devam eden Siyonist Yahudilerin hemen hemen tamamının çifte vatandaşlığı vardır. Çünkü oturduğu evin, inşa edildiği arsanın, meşru mülkiyetinin, Siyonist işgali kesinlikle reddeden ve vatanına dönme kararlılığından vazgeçmeyen bir Filistinliye ait olduğunu, dolayısıyla bir gün gelip kendisinin oradan çıkmasını isteme hakkını kullanabilecek kadar güç kazanacağını biliyor.
Siyonist işgal aynen haçlı işgali gibi iğretidir. Çünkü temelsiz ve gayri meşrudur. Hak sahipleri ise haklarından vazgeçmeyecektir.
Terörist İsrail'in yaptığı saldırıyı sivil toplum kuruluşu olan platform olarak kınıyoruz. Ancak İslam Ülkelerinde gücü elinde bulunduran yöneticilerin ve hükümetlerin kınama düzeyinde kalan tepkilerini de muvazaa üzere yapılmış açıklamalardan öteye olmayacağını şimdiden ilan ediyoruz.
Küstah Başbakan Netanyahu, “Dünyanın İsrail’in vatandaşlarını koruma hakkı ve yükümlülüğü olduğunu anlaması gerek” demiş. Biz de diyoruz ki İsrail'in bölgede işgalci bir devlet olduğunu İsrail ile ilişkilerini sürdüren her İslam ülkesinin tüm dünyaya deklare etmesi ve İsrail ile tüm ilişkilerini sıfıra indirmesi gerek.
İslam ülkelerinin yöneticileri ya da hükümetleri İsrail'in şımarıklığı karşısında şayet çaresiz kalıyorlarsa biz biliyoruz ki bu durum bugün ortaya çıkmış değildir. Bu ülkelerin dünkü Batı yanlısı tercihlerinin bir sonucudur. Bu tercihin yanlış bir tercih olduğu Gazze'de yanan ateş diğer Müslüman ülkelerde de daha da şiddetli bir şekilde hissedildiğinde anlaşılacaktır.
Buradan İslam Ülkelerinin tüm yöneticilerine ve hükümetlerine sesleniyoruz. Bölgede huzur ve barış ortamı isteniyorsa bunun tek yolu vardır o da adalet ekseninde bir İslam Birliği'nin kurulmasıdır. Bir İslam Ülkesine yapılan saldırının bütün İslam Ülkelerine yapılmış gibi kabul edilmesidir. Bir Müslümana yapılan saldırının İslam Birliği tarafından karşılıksız bırakılmamasıdır.
Arap İsrail savaşından sonra oluşan kukla Arap yönetimleri İsrail’in güvenliği için yıllarca kendi halklarına her türlü baskı ve işkenceyi reva gördüler. Yıllarca İsrail’le mücadele ettiğini söyleyen Suriye baas diktatörleri, İsrail’e bir kurşun sıkamazken, 20 ayda ülkesini tarumar etmekten kaçınmadılar.40 bin masumun kanıyla ellerini yıkayan Suriye diktatörü Eset ve benzer diktatörler, yönetimlerden inmedikçe de ümmet rahat yüzü görmeyecektir.
Gazze'nin ve Suriye’nin şehitleri ümmetin şehitleridir. Bizim şehitlerimizdir. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz ve şımarık İsrail'in en kısa zamanda döktüğü kanda boğulacağına tüm yüreğimizle inanıyoruz.
Perde arkasında duran kibirli alçak İngiltere başta olmak üzere Büyük şeytan Amerika ve Çocuk Katili İsrail’i kınıyoruz. Bu katliamlara ses çıkarmayarak zulme ortak olanları da kınıyoruz.
İSLAMİ KURULUŞLAR