Bursa’da Protesto: Yargı Despotizmine Son!
Anayasa mahkemesinin başörtüsü davasında CHP’nin talebiyle aldığı karar birçok şehirde olduğu gibi Bursa’da da Özgür-Der Bursa Şubesi tarafından protesto edildi.
"Darbeciler Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!", "Cübbeli Darbe Düzenine Son!", "Kahrolsun Yargı Despotizmi!", "Başörtüye Özgürlük Direnişle Gelecek!", "Başörtüsü Onurumuz Koruyacağız!" sloganlarının atıldığı protestoda "İstiklal Mahkemesi Ruhu Anayasa Mahkemesi'nde Yaşıyor", "Anayasa Mahkemesi'nin Asli Üyeleri: Kılıç Ali, Kel, Ali, Necib Ali", "Anayasa Mahkemesi Oligarşinin Sesi!", "İşte Hukuk İşte Adalet: 11 > 411 ?!" Size Hukuku Direne Direne Öğreteceğiz" yazılı dövizler taşıdı. Aziz Avar'ın okuduğu basın açıklamasının bitmesiyle tekbirler eşliğinde dağıldılar.
Haksöz-Haber / Bursa
Basın açıklamasının tam metni;
İNANCIMIZI VE KİMLİĞİMİZİ YASAKLAMAYA KALKAN HİÇBİR KARARI KABUL ETMEDİK! BUNDAN SONRA DA ETMEYECEĞİZ'
Bugün yine meydanlardayız!
Kimliğimiz ve inancımız için yine buradayız!.
Malumunuz olduğu üzere meclis başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması için anayasada değişikliğe gitmişti. Sürekli olarak halkın değerlerine karşı tavır takınmakla bilinen CHP değişikliğin iptal edilip yasağın devam etmesi için anayasa mahkemesine dava açmıştı. Anayasa mahkemesi CHP'nin talebini kabul ederek başörtüsü yasağının devamına karar verdiğini açıkladı. Bu karara göre başörtüsüne yönelik son nokta konulmuş, kendilerince bu sayfa tümüyle kapatılmıştır.
Bu oligarşik düzen yıllardır halkın taleplerini yok saymış, 411 milletvekilinin kabul ettiği bir kararı dahi; dokuz kişinin ideolojik tutumuna kurban ederek demokrasi oyununa devam etmiştir. Şu ana kadarki söylem; yasamanın ve yürütmenin meclise ait olduğuydu ancak; bu kararla devletin kimler tarafından yönetildiği gözler önüne serilmiştir.
Yine bu karar ile politik çekişmeleri bahane ederek İslami değerlerimize ve kimliğimize karşı olumsuz tavırlarını yürüten güçlerin kendi kanunlarına bile saygılı olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bırakın hukuk devletini, kanun devleti bile olunamamıştır. Kendileri tarafından bile izah edilemeyecek açıkça kendi kanunlarıyla da çelişkili bir karar almışlardır. Ve bugüne kadar zorba egemenlerin yaptıkları gibi kendi elleriyle yaptıkları putlarını yine kendi elleriyle yemişlerdir. Verilen karardan da anlaşılacağı gibi amaç; başta başörtüsü olmak üzere İslami değerlerimizi toplumsal hayattan tümüyle uzaklaştırmaktır.
Darbe ve andıçlarla balans ayarı çekilen bir ülkede bu darbeci mantığı ifşa edip onunla mücadele etmek yerine sürekli uzlaşı çabaları arayanlar hiçbir zaman bu zulümden kurtulmamışlardır. Tarih de bunu göstermiştir. Bugün de bu gerçeğin altını kalınca çizmekte fayda görüyoruz. Bu kararın siyasi olduğunu hukuktan haberi olmayanın bile anlayabileceği, ancak siyasi muhataplarının hala hukuki olduğunu ve karara saygı duyduklarını söylemeleri maalesef belirttiğimiz uzlaşmacı tavrın kanıtı olarak önümüzde durmaktadır. Hâlbuki halk; anketlerle, seçim sonuçlarıyla defaatle tepkisini dile getirmiş. İslami değerlere yönelik yasaklamalara karşı saygılı olmadığını dile getirmiştir.
Ancak bu uzlaşmacı tavrı takınanların aksine, böyle bir karara saygı duymayacağız. Ve bu kararı alanların konumu, mevkii yahut gücü ne olursa olsun; bu zorbalıkların ve hukuksuzlukların karşısında hiç kimseye değerlerimizi çiğnetmeyeceğiz.
Başörtüsüne, dolayısıyla İslami değerlerimize ve kimliğimize yönelik hiçbir kararı kabul etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz de. Kendileri bu sayfanın kapandığını zannetse de biz halen buradayız ve tüm gücümüzle direnmeye devam edeceğiz
Özgür-Der Bursa şubesi