Bursa'da "Marksizm, Komünizm ve Sosyalizm" Konuşuldu
Özgür-Der Bursa Şubesinin aylık olarak düzenlemiş olduğu “Tarih ve Düşünce” ana başlığı altındaki seminerlerin 10.su olan ‘Marksizm, Komünizm, Sosyalizm’ konusu işlendi. Semineri Ayşegül ÖZKAN sundu.
Ayşegül ÖZKAN ilk olarak Marks'ın ve Engels'in düşüncelerini ele aldı. Materyalist düşünceye dayanan Marksizm'i Marks ve Hngel'in Diyalektiğe bakış açılarıyla birlikte irdeledi. Marksist düşünce sisteminin toplumsal projesinin Sosyalizm ve Komünizm olduğuna vurgu yaparak bu düşünceyi savunanların toplumu böldükleri beş aşamayı anlattı:
1-Tarihin ilk çağlarında; sınıfların olmadığı ve kimsenin özel mülkiyetinin olmadığı İlkel Komünizm dönemi
2-Üretim araçlarının gelişmesiyle birlikte fazla üretime el koyan kesimlerin oluşturduğu ve daha sonrasında toplumun kontrolü için Din, Devlet Ordu gibi kurumları oluşturan Kölelik dönemi.
3-Kölelere evlenme, küçük bir toprak sahibi olma gibi özgürlükler getiren ve sınıflaşmanın hakim olduğu Feodalizm dönemi.
4-Etkisini bugün dünyanın her yerinde gösteren ve üretim ilişkilerini ifade eden Kapitalizm.
5-Sosyalizm ön aşaması sonrasında Komünizm
Sosyalizm ve bir toplum projesi olarak Komünizm'e dair ayrıca şunlara değindi:
*Temelde bir tez olamayıp kapitalizme tepki olarak oluşan bir antitezdir
*Bireyi mutlak manada toplum içinde eriyik olarak tanımlamıştır.
*Kardeşlik yerine işbirliğini öncelemiştir.
*Kaynak dağılımında liyakatten ziyade ihtiyaç belirleyici olmuştur.
*Alt yapı ekonomidir ve üst yapı olan hukuku, ideolojiyi, sosyal ilişkilerin tümünü belirlediği belirtilmiştir.
*Komünizm, tanımını daha çok Lenin'in "öncü parti" teorisinde bulmuştur..
ÖZKAN, İslam'ın özel mülkiyete, alt yapıya, toplum projesine ve devrime bakış açısını izah etti. Özel mülkiyetin "mülk Allah'ındır" hükmüyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, alt yapı olarak ekonominin değil Tevhid'in alınması gerektiğini ve devrimin(revolution) tarihin bir ürünü değil bilinçli toplumsal değişimin(evolution) bir sonucu olması gerektiğini vurgulayarak konuşmasına bir dönüşüm projesi olarak aile yapısına değinerek son verdi.