HAKSÖZ-HABER

Özgür-Der Bursa Şubesi, tarafından Fransa’nın mali işgalini protesto eden bir basın açıklaması düzenledi. Ömer Faruk Sevim’in yönettiği program Orhangazi Parkı’nda gerçekleştirildi. Eylemde emperyalistlerin işgalini kınayan ve Müslümanlara destek olmaya davet eden pankart ve dövizler açıldı. Söz alan Şube başkanı Aziz Avar, emperyalist mantığı ve etki alanlarına dikkat çeken konuşmasında şunları ifade etti;

Emperyalistlerin dünyaya terörist olarak sunduğu ve işgal için gerekçe gösterdikleri kişi ve yapılanmalar, İslami değer yargıların hayata geçirilmesi ve ona bağlı bir yönetimin kurulmasını isteyen Müslümanlardır. Bizler Ortadoğu’da kıyama kalkan kardeşlerimiz ile Afrika kıtasında emperyalistlerin çirkin işgaline maruz kalan kardeşlerimiz arasında hiçbir fark gözetmiyoruz. Mübarekler’i, Burgibalar’ı ve Esedler’i yöneten batılı güçlerin bugün Somali, sudan, mali veyahut Afrika’nın herhangi bir yerinde zalimce hüküm ferma eden güçler ile aynı olduklarını biliyoruz. Tıpkı Bosna’da Afganistan’da veyahut Irakta asla unutamayacağımız vahşetleri yaşatan kişilerin aynı olduğunu bildiğimiz gibi. Dünya ülkelerinin, kirli emelleri çerçevesinde tevil ederek yokmuş gibi göstermeye çalıştıkları mali işgaline karşı sessiz kalmamız söz konusu olamaz!

“Katil Fransa Maliden Defol!”, “Mali Halkı Yalnız Değildir!”, “Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!”, “Katil Fransa Maliden Defol!” “Yaşasın İslami Mücadelemiz”, “Yaşasın Küresel İntifada!”, “Suriye’de Malide İntifada Her Yerde!”, “Maliye Özgürlük Direnişle Gelecek!”, “Bursa’dan Maliye Direnişe Bin Selam!” sloganların yoğun olarak atıldığı eylemde “Emperyalist Fransa Maliden Defol!”, “Fransanın Müdahalesi Terörizmdir!”, “Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!” dövizleri açılırken “Emperyalist Fransa Maliden Defol!” pankartı açıldı.

Özgür-Der üyesi İbrahim Taşan tarafından okunan basın bildirisinde; Mali’nin batılı zorbalarca işgali yeni bir şey olmadığı gibi şu günlerde baş gösteren işgalde oldukça önemli nedenlere dayanmaktadır. Emperyalist güçler daha önce birçok Müslüman toprağını işgal ederken dile getirdikleri gerekçeler ile Mali’ye saldırmaktadırlar. Demokrasi ve özgürlük getirmek bahanesi ile girdikleri coğrafyalara kan, gözyaşı, zulüm ve diktatörlükten başka hiçbir şey getirmeyen bu müstekbirler, bugünde maliyi işgal ederken aynı yalanı uydurmakta ve kardeşlerimizi katletmektedirler. ..denilerek emperyalist politikalara ve Müslümanın sorumluklarına dikkat çekildi. Okunan bildirinin ardından tekbirler eşliğinde eylem sona erdirildi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

MALİ İŞGALİ ALTINDA (!)

12 Ocak 2013 günü Fransa’nın öncülüğünde Afrika ülkesi Mali’ye askeri bir müdahale gerçekleştirildi. İşgalin halen devam ettiği şu günlerde Fransa'ya ABD ve İngiltere başta olmak üzere Almanya, Kanada, Danimarka gibi birçok Batı ülkesi de lojistik, haberleşme ve ulaştırma gibi alanlarda destek vermektedir. Emperyalist ülkeler gerçekleştirdikleri işgale gerekçe olarak bölgede mevcut olan insan hakları ihlali ve açlığı göstermektedir. Bu gerekçeler daha önce çokça duyduğumuz diğer işgal nedenleri ile birebir aynıdır. Uluslararası gözlemciler, sivil toplum kuruluşlarının raporları ve içeriden aldığımız bilgiler bize emperyalistlerin iddialarının tam aksini söylemektedir. Ayrıca artık tüm dünya emperyalistlerin demokrasi söylem ve ihraçlarının ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Daha dün denilecek bir zaman dilimi içinde Irakta akıtılan milyonlarca mazlumun kanı yaşayan en büyük delil olarak önümüzde duruyor. Bugün ise Rusya, Çin ve adı artık anılmayı bile hak etmeyen(!) devletlerin çirkin stratejileri yüzünden Suriye’de işlenen vahşette bizlere aynı şeyi söylemektedir.

Mali Afrika Kıtasının en stratejik konuma sahip ülkelerin başında gelmektedir. Hem yer altı hem de yer üstü zenginlikleri ile de dünyanın en bol kaynaklarına ev sahipliği yapmaktadır.. On beş milyon civarındaki nüfusuna rağmen topraklarının yüz ölçümü neredeyse Türkiye’nin iki katına yakındır ve dünyanın en büyük altın ve uranyum madenlerine bu ülkededir. Öyle ki Fransa uranyum ihtiyacının tamamına yakınını Mali’ye ait kaynakları sömürerek elde etmektedir. Bunca yer altı ve yer üstü zenginliğin yanında mali dünyanın en fakir ülkelerinden olması da oldukça manidardır!

Mali’nin batılı zorbalarca işgali yeni bir şey olmadığı gibi şu günlerde baş gösteren işgalde oldukça önemli nedenlere dayanmaktadır. Emperyalist güçler daha önce birçok Müslüman toprağını işgal ederken dile getirdikleri gerekçeler ile Mali’ye saldırmaktadırlar. Demokrasi ve özgürlük getirmek bahanesi ile girdikleri coğrafyalara kan, gözyaşı, zulüm ve diktatörlükten başka hiçbir şey getirmeyen bu müstekbirler, bugünde maliyi işgal ederken aynı yalanı uydurmakta ve kardeşlerimizi katletmektedirler.

Zulümde ittifak etmiş işgal güçleri Mali’ye yaptıkları operasyonları masum ve gerekli gibi göstermek için her türlü aracı kullanarak dünyayı aldatmaktadırlar. Oysa Dünya çapında insan haklarını savunan bir kuruluş olan “İnsan Hakları İzleme Örgütü” bunun tam tersi bir açıklamada bulunmuştur. Örgüt yayımladığı raporda emperyalist güçler ve onun yerli işbirlikçisi olan Mali ordusunun sivil halkı öldürerek ele geçirilen yerlerde tecavüz başta olmak üzere birçok insan hakkı ihlali gerçekleştirdiğini açıklamıştır.

İşgalin önemli nedenleri arasında yer altı ve yer üstü kaynaklara hâkim olmak ve kıtada gittikçe kuvvetlenen İslami hareketlerin etkisizleştirilmek isteği gelmektedir. Kıtada Güçlenen bir İslami hareket aynı zamanda emperyalistlerin hesaplarının bozulması anlamına geleceğinden tüm güçleri ile saldırmaktadırlar. Mesela bugün malide Müslümanların kontrolleri altında olan kuzey bölgesi aynı Zamanda Fransa’nın uranyum ihtiyacın karşıladığı yerdir. Dolayısı ile normal şartlarda bir araya gelmesi mümkün gözükmeyen birçok batılı devlet, söz konusu Afrika kıtasında bahsettiğimiz sorun olunca, kadim ittifak kesilmektedirler.

Emperyalistlerin dünyaya terörist olarak sunduğu ve işgal için gerekçe gösterdikleri kişi ve yapılanmalar, İslami değer yargıların hayata geçirilmesi ve ona bağlı bir yönetimin kurulmasını isteyen Müslümanlardır. Ülkede oldukça etkin olan Ensaruddin, Tevhid ve Cihad Hareketi, gibi İslami hareketler ile Batı yanlısı merkezi yönetim arasında ki mücadele uzun süreden beridir devam etmektedir. Yaşanan çatışmalar aynı zamanda İslam’a göre hayatlarını tanzim etmek isteyen Müslümanların, batı tipi seküler bir hayatı kabul etmemelerinden kaynaklanmaktadır.

Müslüman halkların özgürlük ve adalet taleplerinin gittikçe güçlendiği ve yapısal değişikliklere neden olduğu bir süreçten geçmekteyiz. Ortadoğu’da yakılan isyan ateşi ile zalim diktatörlerin karanlığının nasıl bertaraf olabileceğini hepimiz gördük. İnşallah halen sürmekte olan ve oldukça ağır bedeller ödeyen Suriye intifadası da Müslüman kardeşlerimizin lehine sonuçlanacaktır.

Bizler Ortadoğu’da kıyama kalkan kardeşlerimiz ile Afrika kıtasında emperyalistlerin çirkin işgaline maruz kalan kardeşlerimiz arasında hiçbir fark gözetmiyoruz. Mübarekler’i, Burgibalar’ı ve Esedler’i yöneten batılı güçlerin bugün Somali, sudan, mali veyahut Afrika’nın herhangi bir yerinde zalimce hüküm ferma eden güçler ile aynı olduklarını biliyoruz. Tıpkı Bosna’da Afganistan’da veyahut Irakta asla unutamayacağımız vahşetleri yaşatan kişilerin aynı olduğunu bildiğimiz gibi. Dünya ülkelerinin, kirli emelleri çerçevesinde tevil ederek yokmuş gibi göstermeye çalıştıkları mali işgaline karşı sessiz kalmamız söz konusu olamaz!

Dolayısı ile dünyanın neresinde olursa olsun kardeşlerimizin hukukunu çiğneyen güçlere karşı duruşumuzu İslami kimliğimizin bir gereği olarak görüyoruz. Ve tüm Müslümanları bu konuda üzerlerine düşen sorumlukları yerine getirmeye davet ediyoruz. Rabbimizden zalim işgalcilere karşı direnen Müslüman kardeşlerimizi muvaffak kılmasını diliyoruz.

Özgür-Der BURSA Şubesi