Bursa'da "Gazze ile Dayanışma Gecesi" düzenlendi
Bursa'da Gazze’yle Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen ‘’Gazze ile dayanışma gecesi’’ programı gerçekleştirildi.
Gazze ile dayanışma platformunun düzenlediği ‘’Gazze ile dayanışma gecesi’’ programı kuran tilaveti ile başladı. Kuran-ı kerim tilavetini Mustafa Salih El Türkmeni okudu. Daha sonra Özgür-Der Bursa şubesi başkanı Oktay Sarı selamlama konuşmasını yaptı.
Ardından Özgür-Der genel başkanı Rıdvan KAYA söz aldı. Kaya konuşmasına; Aksa Tufanı’na selam ederek, direnişin Allah’ın izniyle muzaffer olacağını söyleyerek başladı. Kaya, bu direnişe elimizden geldikçe destek vermeyi ve zalim İsrail’i de lanetlememiz gerektiğini vurguladı.
Daha sonra sözlerine şöyle devam etti; bizler bu zulmü, şirki ve adaletsizliği nesillere aktarıp lanetlememiz gerekir. Gazze’nin insanlık adına ortaya koyduğu bu mücadele ve azim tarihe not düşülüp, hepimiz için iftihar edilmesi gereken bir vakarlı duruştur. Tam 100 gündür yapılan bu zulümlere rağmen Gazze’li kardeşlerimizden tam bir teslimiyet ve dik duruş gördük.
Dünyanın her yerinde bu zulme ses çıkaran müslümanlar ve fıtri duygularını kaybetmeyen duyarlı vicdan sahibi insanlar meydanları doldurdular. Ve Gazze’li kardeşlerimizin bu onurlu duruşları birçok ülkede insanların İslam'la tanışmasına da vesile olmuştur dedi Kaya.
Kaya konuşmasına devam ederek; İsrail’in ortaya koyduğu bu vahşet gerçekten de yüreklerimizi yakıyor, bizi derinden üzüyor ve onlar için Rabbimizden yardım diliyoruz. Binlerce çocuk, kadın ve sivili katleden İsrail terör devleti bu vahşete daha da devam etmektedir. Ama Gazze’deki bu direniş ruhu elbette bu zalimlere karşı galip olacaktır. Allah muttakilerle beraberdir, salih amel işleyenler beraberdir diyerek sözlerine son verdi.
Daha sonra akademisyen, El Cezire ve Yeni Şafak yazarı Yasin Aktay söz aldı. Aktay konuşmasına başlarken Gazze’deki bu işgali hiçbir zaman arka plana atmamız gerektiğini söyledi. Filistin’deki zulmü unutmamız ve bunu kendimize şiar etmemiz gerekir. Israil terör devleti yıllardır bu zulmü devam ede gelmiştir. Haksız bir şekilde Filistinlileri evlerinden çıkararak, onları zindanlara atarak işkenceler ediyorlar. Bu vahşeti bütün dünya halklarına arka pencereden farklı olarak gösteremeye çalışıyorlardı siyonist çete ve severleri. Ve insanlar artık bu vahşeti neredeyse kanıksamışlardı. İşte tamda bu noktada 7 ekimde Aksa Tufanı başladı. Bu tufanla beraber insanlar tekrardan bu zulmü görmeye başladılar ve bütün dünya halkları ayağa kalktı. Allah’ın izniyle bir uyanışa vesile olacaktır bu direniş dedi.
Aynı zulüm yıllarca Afganistan’da da uygulandı. Afganistan’da 4 milyon uyuşturucu bağımlısı insan geride bıraktılar. Ve bu insanları dünyaya müptela olarak gösterdiler. Amerika’nın yıllarca orada uyguladığı vahşet nihayet, müslümanların zaferiyle sonuç bulmuştur dedi Aktay. Aynı vahşet bugün ortadoğuda da uygulanıyor ve inşallah müslümanlar bu savaştan da muzaffer olarak çıkacaktır. Müslümanlara Emperyalist devletler, burada da aynı şeyleri yapmaya çalışıyorlar. Müslümanları hakir görerek, dünyada kurtuluşun ancak kendilerine kul ve köle olarak olacağını ve dünyayı düzene sokacaklarını yalanına dayanarak sömürmeye çalışmaktadırlar. Yıllarca sömürdükleri ve gasp ettikleri topraklar inşallah onlara mezar olacaktır. Aksa tufanının uyandırdığı bu direniş ruhu inşallah sonlarını getirecektir diyerek konuşmalarına son verdi.
Ardından sözü Hamas siyasi büro üyesi ve alim Süheyl El Hindi söz aldı. Sözlerine şehitlere rahmet ederek, inşallah onlar Allah katında rızıklanacaktır diyerek başladı. Filistini ve mescidi Aksa’yı bize sevdiren hz. Muhammed'e selam olsun, o ne güzel önder ve vekildir diyerek devam etti. ‘’Kanlarını Allah yolunda akıtarak varılan yerdir Gazze, birbirlerine canlarını feda eden yerdir Gazze. Bir yetimin başını okşayacak yerdir Gazze. Ekmeği elinden alınan ve yaşlısı ile çocukları katledilen yerdir Gazze’’ diyerek konuşmasına devam etti. Ama bütün bunlara rağmen şeyh Karadavi’nin dediği gibi; dualar boşa gitmez, tarih buna şahittir. Sırtıma kırbaçlar vursanız, ellerime prangalar ve boynuma bıçakları dayasanız da asla imanımı, asla düşüncemi muhasara altına alamazsınız. Hür bir şekilde, özgür bir şekilde dinimi yaşatarak ve yücelterek öleceğim. Çünkü benim düşüncemde, dinimde ve kalbimde Rabbimindir. Kalbim rabbimin elindedir ve rabbim benim koruyucumdur dedi konuşmacı. Daha sonra konuşmacı; Aksa Tufanı’nın olması mescidi aksaya sahip çıkmamız ve 7 binden fazla insanın İsrail hapishanelerinde gasp edilmesi içindi. Ambargoyu kırmak ve İslamı ayağa kaldırmak içindi bu direniş. 7 ekim hepimizin şerefi ve onuru tekrardan ayağa kaldırmak içindir dedi.
Bugün bu operasyonu gerçekleştiren bu onurlu direnişçiler, bir avuç mücahitten fazlası değildir. Onlar Allah’ın ipine sımsıkı sarılan hafızlar birliğidir. Kassam Tugayları komutanı Muhammed Daif onları İslam üzere, Kuran terbiyesi üzere yetiştirmiştir. Onları sabah namazı erkekleri ve yiğitleri olarak yetiştirmiştir. Pazartesi ve Perşembe oruçları ile onları terbiye etti. İşte bu yiğitler, Kassam Tugayları, siyonistlerin burunlarını yerlere sürtmüştür. Ve onlara korku salmıştır dedi.
Daha sonra El-Hindi; 7 ekimden sonra Gazze uluslararası bir işgale maruz kalmıştır. 30 binden fazla insanı şehit ettiler. Çocuklarımız, kadınlarımız ve yaşlılarımız katlediliyor. Hastanelerimizi, okullarımızı ve camilerimizi bombalamaya devam ediyorlar. Ama şu unutulmamalıdır ki, Gazze asla direnişi terk etmeyecektir. Asla onlara teslim olmayacağız. Yıkılan binaların altından çıkıp onları gafil bir şekilde avlayıp ve emellerini boşa çıkaracağız inşallah diyerek sözlerini tamamladı.
Ardından program Grup yürüyüşün ezgileri ile son buldu.