Şiirin ardından basın açıklamasını, Filistin Gönüllüleri Dayanışma Platformu adına Serdar ÇETİN okudu.

Serdar ÇETİN basın açıklamasına, İsrail'in, başta A.B.D. olmak üzere Avrupa birliği ülkelerinden ve hatta İslam dünyası yöneticilerinden destek alarak gerçekleştirdiği bu soykırımın, adaletsizliğin ve katliamın boy gösterdiği bu durumun Müslümanlar açısından kabul edilemez bir durum olduğunu ifade ederek başladı.

ÇETİN, hiçbir yöneticinin Venezuella devlet başkanı kadar bile yerinde tavır sergileyemediğini söylerken, başta Türkiye yönetimi olmak üzere tüm İslam dünyası yöneticilerinin duyarlı bir şekilde İsrail'e karşı tavır almaları gerektiğini vurguladı. Devlet gücünü elinde bulunduranlara, günlerdir meydanlardan haykırılan Askeri ve siyasi anlaşmaların iptali, İsrail uçaklarına hava sahasının kapatılması ve elçiliklerin geri çağırılmasıyla ilgili söylemleri hatırlatan ÇETİN, Mü'minlerin kardeş olduklarını da hatırlatarak yöneticilere, inançlarının gereklerini yapmalarını söyledi. Livni'nin, tarafınızı belli edin, sözüne karşılık İslam dünyası yöneticilerinin Allah'ın tarafında olduklarını ispat etmeleri gerektiğini vurgulayan ÇETİN, Müslümanların Allah'tan başka kimseye boyun eğmeyeceklerini ve her daim Hamas'ın yanında olacaklarını belirterek basın açıklamasına son verdi.

'Zulme karşı direneceğiz', 'Vur vur Hamas vur İsrail'e vur', 'Hamas'a selam direnişe devam', 'İşbirlikçi iktidar istemiyoruz', gibi sloganlar eşliğinde süren basın açıklaması tekbirlerle son buldu.

Basın açıklaması tam metni:

İNSANLIK DIŞI GAZZE KATLİAMI SON BULMALIDIR!

Gazze'de, İnsanlık tarihinin şahid olduğu en büyük soykırımlardan birine daha tanıklık etmekteyiz. Başta A.B.D olmak üzere Avrupa ülkelerinden ve hatta İslam dünyası yöneticilerinden tam destek alınarak sürdürülen bu insanlık dışı katliamların derhal durdurulmasını ve Gazze'nin özgürlüğüne kavuşmasını tüm duygularımızla ve içtenliğimizle istemekteyiz.

Hamas'ı terör yanlısı ifade eden İsrail ve işbirlikçileri Müslüman devlet yöneticilerini de arkasına alarak kendisini haklı göstermeye çalışmaktadır. Biz, inancımız gereği hiçbir zaman katillerle işbirliği yapmayız. Adaletsizliğin, zulmün ve katliamın boy gösterdiği bu durumda kesinlikle ve kesinlikle İsrail'le ilişki içerisinde bulunamayız.

Avrupa ülkelerinin ve A.B.D.'nin İsrail'e dur demesi mümkün görünmemektedir ancak; bu imkansızlığı İslam dünyası yöneticilerinden de hissetmek içler acısı bir durumdur. Hiçbir yönetici Venezuella devlet başkanı kadar da olsa, yerinde bir tavır sergileyememiştir. Başta yaşadığımız coğrafyanın siyasi ve askeri yöneticilerine, ardından da tüm İslam dünyası yöneticilerine seslenmekteyiz; mademki elimizde devlet gücü var, o halde ilk tavır olarak büyük elçiliklerin kapatılmasından başlayabiliriz. Konya'daki İsrail uçaklarının eğitimine son verip hava sahamızı bu terörist devlete kapatabiliriz. Askeri ve Siyasi bütün anlaşmaları iptal edebiliriz. Hatta Askeri müdahalemiz bile söz konusu olabilir.

Günlerdir bu meydanlardan bağırmaktayız. Bu katliam bitene dek bağırmaya devam edeceğiz. Ne yazık ki siz, rahat koltuklarınızda oturup televizyon seyretmeyi kendinize adet edinmişsiniz. Çizdiğiniz sınırların dışında olup bitenler sanki sizleri ilgilendirmiyor! Sanki Gazze'deki Müslümanlar sizlerin kardeşleri değil! Nerde kaldı sizin Müslümanlığınız!? Allah'ın; 'Mü'minler ancak kardeştir' ayetini acaba yok mu sayıyorsunuz!?

20 gündür bu katliamı sürdüren Siyonist katillerin, bu vahşeti daha ilerilere götüreceğiz ifadeleriyle yüreklere korku salma çabalarına söyleyecek tek sözümüz var: Katiller ve işbirlikçileri bilsinler ki; Müslümanların, Siyonist katiller ve işbirlikçileri karşısında hiçbir korkusu söz konusu değildir. Biz Allah'tan gayrı hiç kimseye boyun eğmeyen bir ümmetiz. Bizler bütün varlığımızla Terörist dediğiniz o Allah'ın askerleri olan Hamas mücahidlerinin yanındayız.

Livni bize, tarafınızı belli edin diye uyarıda bulunmaktadır. Biz de buradan, başta Türkiye yöneticileri olmak üzere tüm Müslümanları da inançlarının gereğini yapmaya, Hamas'ın yanında olmaya ve İsrail'e mümkün olan en güçlü darbeyi vurmaya davet ediyoruz. Taraf olarak, Allahın istediği şekilde davranmalarını söylüyoruz. Aksi halde mahşer günü bu katliamın sorumluluğundan kurtulamayacaklarını bir kez daha onlara hatırlatıyoruz.