“Öncü Şahsiyetlerin İslam Ümmetine Katkıları”
Özgür-Der Bingöl Şubesi’nin düzenlemiş olduğu aylık seminerler dizisinin ilk konuğu Abdülhakim Beyazyüz oldu. Beyazyüz’ün ele aldığı konu ise “Öncü Şahsiyetlerin İslam Ümmetine Katkıları” idi.
Allah'ın insanı sorumluluk ile birlikte yarattıını, bu sorumluluğun ise 'İ'lâ-yi Kelimetullâh' olduğunu vurgulayarak sunumuna başlayan Beyazyüz, azgınlığın ve fahşanın yaratımına karşın insanın sorumluluğunun bu azgınlığı yok etme, iyiliği seçip çoğaltacak bir akla sahip olma gibi yetilerin yine Allah tarafından bahşedildiğini belirtti. Akabinde 'Allah insana kaldıramayacağı yükü yüklemez' hakikatini de dile getiren Beyazyüz, hayatı anlama ve inşa etme sürecinde bizatihi yaratıcıya münhasır olan sıfatların, insan mahlûkatının varoluşunun özünde de bulunduğunu, Yaratıcının murad ettiği şeyin ise; insanın, varoluşunda bulunan bu kapasiteyi açığa çıkarması ve yaratıcının mesajına kulak vermesi olduğunu belirtti.
Beyazyüz, tarih boyunca içtimai hareketlerin muhakkak bir öncüsü olduğunu bunun da bir sünnetullah çerçevesinde geliştiğini söyledi. Öncü şahsiyetlerin İslam'a katkıları hususunda daha ziyade son birkaç yüzyılda yaşanan hadiseler bazında ele alan Beyazyüz, evvela Müslüman coğrafyanın moderniteyle karşılaşması sonucu düşünsel buhrana uğrayan Müslümanların çözüm noktasında muhtelif alanlarda ciddi bir çaba sarf ettiğini, yaşanan buhranın esas saikinin ise din olduğunu dile getiren Batıcı-modernist düşünceye karşı Müslüman öncülerin mezkur düşünceyi savuşturacak bir dil geliştirdiğini vurguladı. Beyazyüz, Müslüman öncüler nezdinde batıcı-modernist söyleme karşı üretilen tezlerin yanında, emperyalist paradigmaya karşı da fiili bir mücadele verildiğini belirtti.
Beyazyüz, Mağrip'te İbni Aşur, Malik bin Nebi, Bin Badis, Gannuşi, Mısır'da Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh, Hasan el Benna, Kafkas cephesinde İsmail Gaspıralı ve Musa Carullah, Hint alt kıtasında Mevdudi, Ebul Kelam Azad, Anadolu'da Mehmet Akif, Şekip Arslan gibi muhtelif İslam coğrafyalarında son dönem ıslah hareketlerine düşünsel ve ameli boyutta katkı sunan kimi öncülere değinerek, mezkur öncülerin nihai amacının toplumsal bilinçlenme, uyanış, okullaşma ve siyasal bilincin yükseltilmesi olduğunu belirtti. Öncülerin kullanmış olduğu hareket metodu ve fıkhı bulunduğu bölge ve siyasal duruma göre değişiklik arz ettiğini vurgulayan Beyazyüz, ıslahatçıların-içtihatçıların defaatle dile getirdiği mefhumun 'sünnetullah' olduğunu söyledi.
Son yüzyıllarda İslami hareket öncülerinin nihai hedeflerinden bazıları olarak; diktatoryal rejimden kurtularak halkın yönetime dahil olmasını sağlamak, bunun için de umumiyetle eğitim, sosyal, kültürel (anma toplantıları, edebiyat günleri, tiyatro gösterimi vb.) faaliyetlerde bulunduklarını söyleyen Beyazyüz, öncülerin özellikle eğitimle ümmetin kaderini değiştirilebileceği inancını taşıdıklarını vurguladı. Islah edilmiş medrese ve okullar, kitap ve dergiler (Urvetü'l Vuska gibi) seminer ve konferans gibi muhtelif aygıtların öncüler nezdinde kullanıldığını dile getiren Beyazyüz, öncülerin eğitimdeki nihai hedeflerini birkaç maddede sıraladı. Bu hedefler;
- Aklın, iradenin ve sünnetullahın öneminin idrak edilmesi
- Kur'an'ın önceliğinin fark edilmesi
- Sabitleşmiş sünnetin, temelsiz bilgilerden ayrıştırılmasının sağlanması
- İçtihadın güncelleştirilip yaygınlaştırılması suretiyle sorunların çözümüne teşvik edilmesi
- Dini anlayışın hurafelerden ayıklanması
- Modernlik dahil, insanın ortak tecrübe ve birikiminden yararlanılmasının önemsenmesi.
Program sunulan katkılardan ve soru-cevap faslından sonra sona erdi.