İslami Mücadele Birikimimiz ve Bugünümüz
Özgür-Der Bingöl Şubesi’nin düzenlemiş olduğu seminerler dizisinde Selahattin Eş Çakırgil “İslami Mücadele Birikimimiz ve Bugünümüz” başlıklı bir sunum yaptı.
Özgür-Der Bingöl Şubesi'nin düzenlemiş olduğu Islah ve İnşa üst başlıklı paneller ve seminerler dizisinde bu ay Selahattin Eş Çakırgil'in sunduğu "İslami Mücadele Birikimimiz ve Bugünümüz" konusu işlendi.
Açılış konuşmasını yapan Erhan Ozan, konuşmacının kısa biyografisini dinleyicilere sunmasının akabinde sunumunu yapması için Selahattin Eş Çakırgil'i davet etti.
Çakırgil, son 14 asrımızın bizlere yol gösterdiğini belirterek sunumuna başladı. Mekke ve Medin dönemindeki olaylar içinde Müslümanca duruşun, Raşit halifeler döneminde Müslümanca yönetimin ve akabinde uzunca bir saltanata döneminin götürülerine kısaca değinen Çakırgil, insanlık tarihinin ana ekseninin Tevhid ve Şirk mücadelesinin oluşturduğunun altını çizdi. Konuşmasını şöyle sürdürdü: " İnsanlık tarihinin ana ekseninin Tevhid ve Şirk mücadelesi oluşturmaktadır. Bizler tüm gelen Peygamberler arasında ayrım yapmayız. Bizler ilk insandan bugüne gelen ezeli ve ebedi mücadeledeki yerimizi alıyoruz."
Konuşmasının devamında Müslümanlara yönelik bir özeleştiri getiren Çakırgil, biz Müslümanların son üç asrı iyi okumadığımıza ve bugün ki sıkıntılarımızın temel ekseninin bu olduğunu vurguladı. Sanayileşmeyle gelişen batıya karşı bizlerin yerimizde saydığını ve bir batı hayranlığının içimizde kol gezdiğini beliten Çakırgil konuşmasını şöyle devam ettirdi: " Avrupa-i terimler ile zihinlerimiz bulandı ve Avrupa bizler için iyi olan her şey için kullanılmaya başlandı."
Çakırgil konuşmasının devamında günümüz dünya siyasetine kısaca değindikten sonra Müslümanların dünya çapında gelişip güçlenmesinin önemine vurgu yaptı. Geçmiş ve günümüzü kıyaslayan Eş, bugünlerin daha ılımlı olduğunu ama bu durumun bizleri atalete sevk etmemesi gerektiğini ve sürekli ileri için çalışmamız gerektiğini belirtti.
Son olarak Çakırgil, biz Müslümanların Allah'ın buyruklarını yeryüzüne yaymakla görevli olduğumuzu ve en önemlisi bizlerin belirli bir coğrafyanın insanları olmadığımızı, bir ümmet insanları olduğumuzu vurguladı. Biz Müslümanlar olarak "La ilahe illallah" şuurunu kavrayıp her anımızda bunu yaşayıp yaşatmamız gerektiğinin altını çizerek sunumunu sonlandırdı.
Program soru-cevap faslından sonra sona erdi. Eş Çakırgil program çıkışında okuyucularının kitaplarını imzaladı.