İslam Coğrafyasında Kuşatma ve Direniş
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya Özgür-Der Bingöl Şubesinde “İslam Coğrafyasında Kuşatma ve Direniş” başlıklı bir seminer sundu.
Özgür-Der Bingöl Şubesi'nin düzenlemiş olduğu "Şahitliğimiz ve Sorumluluklarımız" üst başlıklı seminerler dizisinde bu ay Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan KAYA'nın sunduğu "İslam Coğrafyasında Kuşatma ve Direniş" konusu işlendi.
Sunumuna, İslam coğrafyasının ve ümmetimizin hem içeriden hem de dışarıdan kuşatılmış bir durumda olduğunu belirterek başlayan Kaya, egemen güçlerin; insan hakları, özgürlük, demokrasi ve barış söylemlerine karşın İslami bir iradeye tahammülleri olmadıklarını söyledi ve buna 2011 yılında başlayan "Arap Baharı" örneğini verdi. Akabinde bahsini ettiği egemen güçlerin İslami harekete karşı her olayda kolayca ittifak kurabileceklerini vurguladı.
Biz Müslümanların bazen askeri yöntemlerle bazen ekonomik-siyasi baskılarla, çoğu kez kültürel yönlendirmelerle itaate, teslimiyete zorlandığımızı belirten Kaya, hayat algımızın bu dayatmalarla cahili bir çerçevede şekillendirilmeye çalışıldığını vurguladı. Bu bağlamda bizlerin her an için teyakkuzda bulunmamız gerektiğinin ve kendimiz olmak için çaba sarf etmemiz gerektiğinin altını çizen Kaya, bunları yapmadığımız takdirde çözülmelere uğrayacağımızı, içinde bulunduğumuz ortamın bir hayat tarzı belirleyip devamında bizlere bir kimlik dayatabileceklerini belirtti. Müslümanlar olarak kimliklerimizin artık net olması gerektiğini vurgulayan Kaya, tüm dayatmalara, yönlendirmelere karşı Enam suresi 162.ayeti temel alarak, sadece Allah için diyebilmemiz gerektiğini belirtti.
Sunumunun devamında Müslümanların sahih bilgi çabası içerisinde olması, derinlikli bilgilenmeye talip olunması, sebep-sonuç ilişkisini doğru kurması gerektiğini söyleyen Kaya, şunları söyledi:
"Gündeme, siyasal gelişmelere ilişkin olarak dar, yüzeysel ve sloganik tavır ve yaklaşımların kolay yankılandığı bir ortamı soluyoruz. Medya yönlendirmesiyle birlikte geniş kitleler güç sahiplerinin tasallutu altında bulunmakta. Bunu kırmak için ciddi bir caba sarf etmemiz gerekiyor. Sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olmamız gerekiyor. Aksi durumda konjonktürel ihtiyaçlara göre zihinlerin şekillendirilmesine açıktır demektir. Elbette septik yaklaşımla düşünmemeliyiz ama sorgulamalı, akletmeli ve kafa yormalıyız. Çünkü Rabbimiz zandan kaçının diyor. Aksi takdirde yanlış değerlendirmelerde bulunma ve haksızlık riski ortaya çıkar. Salih ameller sahih bilgi temelinde yükselir; sahih bilgiye ise mutlaka doğru usuller zemininde oluşturulmuş süreçlerden mantık-adalet süzgecinden geçirilmiş verilerden hareketle ulaşılır."
Son olarak adil şahitliğin itirazı gerektirdiğini belirten Kaya, her daim ümmetin maslahatını öncelememiz gerektiğini, izzete talip olmak ve onu doğru yerde aramak gerektiğini söyledi.
Program soru-cevap faslının akabinde sona erdi.