Bingöllüler Gazze’ye destek için ayakta
Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu tarafından Gazze’de yaşanan vahşeti kınamak için yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.
Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu tarafından düzenlenen “Gazze’ye Destek!” basın açıklaması ve dua programı, Bingöl Ulu Caminde öğlen namazının kılınmasının ardından kalabalığın bir araya gelmesiyle başladı. Ardından çeşitli sloganlar eşliğinde yürüyüşe başlayan kalabalığa çevreden vatandaşlarında eşlik etmesiyle büyüyerek, Telekom kavşağına kadar yürüdü. Ellerinde pankartlar ve bayraklar, dillerinde ise zulme meydan okuyan sloganlarla ilerleyen Gazze sevdalıları daha sonra ise basın açıklaması yaptı.
Bingöl Özgür-Der başkanı Yusuf Boğatekin’in sunuculuğunu yaptığı program, daha sonra Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu adına Yunus Kava’nın basın metnini okumasıyla devam etti. Program İlim Yayma Cemiyeti başkanı Nihat Korlaelçi’nin dua metnini okumasıyla sona erdi.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
Hamd; Kahhar ve muntakim olan Rabbimize, Selam; Peygamber efendimiz ile izzeti ve şerefiyle topraklarını terk etmeyen; uğruna kadın erkek çoluk çocuk şehit veren tüm Filistinli kardeşlerimizedir.
Kıymetli katılımcılar, değerli basın mensupları; İşgal rejiminin Gazzeli Müslümanlara yönelik gerçekleştirdiği saldırıların 232. gününü yaşıyoruz.
232 küsur günü aşkındır Gazze’de ve Filistin topraklarında devam eden katliam ve soykırıma alışmamak, direnişi gündemde tutmak ve bu soykırımı kamuoyuna duyurmak için yine bugün meydanlardayız. Rabbimize hamdu senalar olsun ki bu meydanlardan yükselen seslerimiz, tekbirlerimiz, dualarımız ve niyazlarımız sadece Bingöl’de değil, Türkiye’de değil kıtaların ötesini geçerek küresel bir vicdan intifadasına dönüşmüştür. Artık küresel bir intifada halini yaşıyoruz. Bu küresel intifa inşallah, Siyonizmin insanlığa taktığı prangaları birer birer yerinden söküp atacaktır. İşte, hepimiz de şahit oluyoruz ki Bugün Gazze meseli imanlı sinelerden vicdanlı sinelere aksedecek bir boyuta ulaşmıştır.
Bugün bu meydanlardan, Bingöl’den sesimizi İzzetli Gazze Halkı için yeniden yükseltiyoruz. “Eyyyy Gazze’nin İzzetli Halkı! Bizler, Selahaddin Eyyubi’nin torunları olarak bu onurlu direnişinizi selamlıyor ve direnişiniz zafer oluncaya dek yanınızda durmaya söz veriyoruz. Çünkü, siz bizlere Müslüman’ın izzetini, direnişini, takvasını, Allah yolunda yaptğı mücahedesini öğrettiniz. Sizler Ümmeti Muhammed’in yüz akısınız. Allah sizleri iki cihanda aziz kılsın.
İşte bugün Gazze, nasıl ki meydanlarda ve izzet ile anılıyorsa o mukaddes toprakları kan gölüne çeviren katil siyonist çete devleti İsrail’de her daim zillet ile anılacaktır. Bunca süredir İzzetli Gazze halkını dize getiremeyen Siyonist çete, çareyi çocuk, kadın ve sivillerden oluşan mazlumları katletmekte görmüştür. Ama herkeste biliyor ki insanlık tarihi boyunca zalimler zillet ile, mazlumlar ise izzet ile anılmıştır. Yunus Emre Hazretlerinin meşhur bir sözü vardır: “Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur” diye. İnşallah Siyonizm de zulmü ile berbat olup tarihîn kirli ve karanlık sokaklarında yok olacaktır. Ve inanıyoruz ki, dün olduğu gibi bugün de yarın da zulmedenler zelil olacak, mazlumlar yeryüzünün varisleri olacaktır.
Rabbimize yine hamd olsun ki artık üstü örtülemeyen bu zulümlere, zalimlere destek veren topraklardan itiraz sesleri yükselmeye başladı. Başta ABD’nin saygın olarak kabul edilen birçok üniversitesinde protesto gösterileri, kesintisiz oturma eylemleri ve direniş gösterileri her geçen gün artarak çoğalmakta. Ülkemizin birçok üniversitesinden de bu gösterilere destek eylemleri düzenlenmesi, ikiyüzlü batıyı tedirgin etmeye başladı çok şükür. Tüm direniş merkezlerini buradan, Bingöl’den tekrardan selamlıyoruz.
Evet, Bingöl’de direnişin bir merkezi. Bu meydanlar direnişe moral veriyor. Özgür Filistin nidaları her dilde Dünya’nın her yerinden yankılanıyor. Bu motivasyonumuzu daima diri tutmalıyız ve direnişte Hz. İbrahim’in kıssasında yer alan karınca misali de olsa çabamızı sürekli bir şekilde ortaya koymalıyız. Bu çabayı gerek boykotla gerek üniversite eylemleriyle gerekese büyük çaplı destek yürüyüşleriyle artırmalıyız. Taa Dünya’nın obür ucunda, aynı dine sahip olmadığımız halde, bir adam Gazze Halkı için kendini yakabiliyorsa biz de en azından meydanlarda sürekli bir şekilde bu onurlu direnişe katkı sunacak destek meşalesini yakmalıyız.
Şimdi bize düşen, şehitlerimizin bin bir fedakarlıkla ördükleri bu sancağı dünyada esmeye başlayan adalet ve hakikat rüzgarına karşı yükseltip sağlam tutmaktır. Unutulmamalı ki Allah, rüzgârı rahmetinin öncesinde müjdeci olarak gönderir. Biz sağlam durdukça uyananların sayısı artacak, güçlü durdukça zayıflar bizden kuvvet bulacaktır. Basın açıklamamı bir ayeti kerime ile sonlandırmak istiyorum. Bu ayeti kerime namazlarımızda ve niyazlarımızda direniş için dilimizi ıslatan bir vird haline gelsin inşallah: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.” Unutmayalım ki Allah’ın rahmetine karşı ümidimiz tam, inancımız metindir.
Basına ve kamuoyuna arz ederim.
Haber: Nurullah Hekimoğlu