Bu yıl ayda bir düzenlenecek olan, Batman Özgür-Der alternatif eğitim seminerlerinin ilki Abdülhakim BEYAZYÜZ'ün ''Peygamberi Misyon Sorumluluğu'' konulu sunumuyla gerçekleştirildi.

Abdülhakim Beyazyüz sunumuna, Rabbimizin neden peygamber yolladığı sorusuna cevap vererek başladı. Peygamberlerin rabbimizin rahmetinin bir tezahürü olduğunu ve yollarından, istikametten şaşan insanlara rabbimizin Kur'an'da da belirttiği gibi rahmetinin bir tecellisi olarak peygamber yolladığını belirtti. Rabbimizin peygamberleri insanlardan seçtiği, insanlardan seçerek ona nasıl kul olabileceğimizi ortaya koyduğunu bu anlamda rabbimizin rahmetini bir yasa haline getirdiğini ifade etti. Gelen tüm peygamberlerin misyonunun aynı olduğuna değinen Beyazyüz, Hz.Muhammed'in (s) son peygamber olması hasebiyle peygamberi misyonun artık ümmetin yüklenmesi gerektiğini söyledi. Kendini müslüman olarak tanımlayan her şahsiyete bu misyonu ortaya koymanın farz olduğunu belirtti.

Bugün biz peygamberi misyonu ne kadar yerine getiriyoruz? Sorusunu her Müslümanın kendisine sorması gereken bir soru olduğuna işaret ederek, insanlığın mevcut kötü gidişatının Müslümanların hakkıyla bu misyonu üslenmemesinden kaynaklandığını ifade etti. Müslümanların bu misyonu hakkıyla yerine getirmedikçe arzda mevcut olan zulüm düzeninin devam edeceğini belirtti. Müslüman toplumun, şahsiyetin her anlamda örnek olması öncü olması gerekirken neredeyse bütün alanlarda taklitçi bir pozisyonda olduğunu söyleyerek, ''Her yönden başarısız bir insan topluluğunu kim örnek alır'' sorusunu her Müslümanın kendine sorması gereken bir soru olarak değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Bu mevcut kötü gidişatın temel kaynağının "Bilgi ve Tasavvur" probleminden kaynaklandığını belirten Abdülhakim Beyazyüz; İnsan-Allah, İnsan-Eşya, İnsan-İnsan ilişkisini doğru bir zemine oturtamadığımızı söyledi. Biz Müslümanların doğru bir şekilde Allah'ı tanımadıktan, doğru bir şekilde eşyayla olan ilişkimizi tanımlamadıktan sonra elbette hep yenilgiyle imtihan edileceğimizi belirtti.  Şahıs, aile cemaat ve ümmet olarak Peygamberi Misyonu hayata yansıtabilmek ve gidişatımızın düzelebilmesi için, tasavvurumuzu değiştirip, pratiklerimizi de bu yönde düzeltmemiz gerektiğini ve ümmetin Kur'an merkezli bir tasavvur geliştirmesi gerektiğini ifade etti.

Bu gün mevcut fıkıh kitaplarımızın büyük bir bölümünün kendi yazıldığı dönemin problemlerine çözüm bulmak amacıyla yazılmış kitaplar olduğunu, bu gün bizim o fıkıha göre yaşayamayacağımızı, yeni bir fıkıh üreterek insanlara yaklaşıp, bu şekilde peygamberi misyonu yüklenmemiz gerektiğini ve Ümmetin bir çıkış yakalayabilmesi için bu bilgi sorununu çözüp ekolleştirmesi gerektiğini ifade etti.

Ayrıca bu misyonla beraber, Bu gün toplumumuzda ve dünyada mağdur, mazlumların sesinin Müslümanlar olması gerektiği, Müslümanların rabbimizin isimleri ile ahlaklanarak bu peygamberi misyon için mücadele etmesi gerektiğini belirtti. Son olarak; ''Peygamberi vizyona sahip olmadan, peygamberi misyonu yerine getiremeyiz'' diyerek sunumunu tamamladı. Seminer katılımcıların sorularının ardından sona erdi.

Haber-Foto: Ömer Faruk ÇELİK