Sunum öncesi Halil İbrahim Yakut Kur’an tilaveti ve Musab Sevim okunan ayetlerin meallerini okudu. Konuşmacı Ali değirmenci  “Konferans Konusunun tarihi arka planı olan bir konu olduğunu ve günümüze ışık tutması ve uyarlanabilir olması gerektiğini vurguladıktan sonra özetle şunlara değindi.

Bundan 14 asır Allah önce insanların içinden birini peygamber olarak seçti ona kitabı indirdi. İndirilen bu kitabı okuyan Hz Muhammed’in hayatı değişti. O zamana kadar sesleri fazla duyulmayan erkekler, kadınlar, mustazaflar, açlar, yetimler, köleler … bu kitabı okuyarak değiştiler iyi insan oldular, tarih sahnesinde yerlerini aldılar ve vitrin oluşturdular. Ve bu kahramanlar tarihin seyrini değiştirdiler. Tarih içinde insanlık bu kahramanların hayatlarını okuyor, örnek alıyor, dersler çıkarıyor ve tarihe verdikleri seyri inceliyor. İşte Müslümanlar bu kadar değerli iken ne yazık ki günümüzde Müslümanlar sahip olduğu bu değerin farkında değil ve kendini küçümsüyor.

Müslüman olmaktan daha güzel bir şey yoktur. Bizler çok değerli ve üstün olan insanlarız. Rabbimiz “Eğer inanıyorsanız üstün olacak olan sizlersiniz.” diye buyuruyor. Bu ayet bize öz güven vermeli ve bizler özgüveni olan insanlar olmalıyız.

1400 yıl önce Allah’ın seçtiği Resul ile gönderdiği kitapla tarihin seyri değişti. Ama muhataplar bugüne geleceklerini bilmiyorlardı. Onlar Erkam’ın evinde inşa olmaya çalışırken 15 – 20 kişiydiler, azdılar, korkuyorlardı, gizleniyorlardı. Ama özgüvenleri vardı, kendilerini güçlü görüyorlardı. Çalışıyorlardı, Erkam’ın evinde tertil üzere kitabı okuyorlardı. Böyle yaparak inşa oldular medeni bir toplum oldular.

Müslümanlar şikâyetçi olan değil, sorun çıkaran değil, güven verendir, sorunları çözendir. Hayatın damarlarına kan veren olmalıdır. Kendimizi küçümsememeliyiz,  özgüven zehirlenmesi yaşamamalıyız. Afganistan da, Bosna da, Çeçenistan da, Mısır da, Suriye de, Kürdistan da biz varız biziz buralara hayat veren, adaletle hükmeden. Olduğu yerde güzellik yumağı olan biziz.

Bir ahlak kitabı olan Kur’an, Erkam’ın evinde adam yerine konulmayan insanları inşa etti. Tertil üzere okunan Kur’an bir Ahlak patlaması oluşturdu. Dünyanın belki en geri kalmış coğrafyası, Bizans ve Sasaniler tarafından işgal edilmeye layık görülmeyen bu coğrafya da bir inşa projesi başladı. Ve bu okuldan yetişen her bir köle, aç, yetim birer kahraman oldular, insanlığa örnek oldular. Tarihin seyrini değiştirdiler. Birer merhamet çınarı oldular. Hiçbir insan Müslümandan daha iyi olmamalıdır.

Kur’an, bir yankesici olan Ebu Zer’i adam etti. Bir katil olan Vahşi’yi adam etti. Bir fakir olan Ammar’ı, bir köle olan Bilal’i, bir sarhoş olan Ömer’i adam etti. Elinden tuttuğunu değiştirdi ve inşa etti. Yetişen her bir birey birer kahraman oldu. Bu gün niye bizleri adam etmesin neden Bilal’lerimizi, Ömer’lerimizi, Ammar’larımızı yetiştirmesin.

Kur’an nesli meselesinde önceliğimiz Tertil üzere Kur’an okuma olmalıdır. Anlaşılmayan Kur’an anlayışından vazgeçmek gerekir. Kur’an öğretimi sade lafzi okuma olarak anlaşılmamalıdır. Kur’an Kavramları üzerinde okumalarımız olmalı.

Yaklaşık iki saat süren konferansta Değirmenci’nin sahabeden günümüze etkileyici ve duygusal örnekler vermesi izleyicilerde heyecan ve duygunun eksilmemesini sağladı.