‘’Dini anlamada usûl sorunu’’

‘’Dini anlamada usûl sorunu’’

Özgür-Der Batman şubesinin düzenlediği aylık seminerler kapsamında bu hafta Rıdvan Kaya’nın sunumuyla ‘’Dini Anlamada Usûl Problemi’’ konulu seminer gerçekleştirildi.

Özgür-Der Batman Şubesi’nin düzenlediği aylık seminerler kapsamında bu hafta; Ramazan Çelikal’in yöneticiliğinde, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya’nın sunumuyla ‘’Dini Anlamada Usûl Problemi’’ konulu seminer gerçekleştirildi.

İlk sözü alan Ramazan Çelikal; ‘’Son dönemde modern hayatın dayatmaları ile birlikte Müslümanların düşünceleri de, az ya da çok, bu dayatmalardan etkilendi. Dolayısıyla usul konusunda ciddi problemler yaşandığını düşünüyoruz. Temel kaynağımız olan Kur'an'ın son dönemde bir araştırma objesi haline getirdiğine şahit oluyoruz. Hayata yön vermesi gereken kitabımız, geçmişte, yükseklere asılıp anlaşılmaz olarak kabul edilirken, bu gün de farklı bir sapma ile sadece araştırma kitabı olarak muamele edilen yaklaşımlar ile muhatap olunmakta. Ayrıca gramer ve lügatı Kur’an’ı anlamada esas kabul eden yaklaşımların da bu tavrı beslediğine vurgu yaptı. 

Diğer bir husus ise, bunu ister kabul edelim ister etmeyelim, on dört asırlık bir geleneğimiz var. Bu geleneğimizin biriktirdiği yanlışlıklar da var. Bunlardan arınmamız bize daha sağlıklı bir usul kazandıracaktır. Ancak toptancı bir yaklaşımla reddetmek veya şeytanlaştırmak maalesef usulsüzlüğü beslemektir.  Bu hususta varsa yanlışlarımızın ortaya çıkartılması, bir özeleştiri yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün bu konuyu değerlendirerek, umuyoruz ki, yapacağımız değerlendirmelerin usul konusunda ortaya çıkan tartışmalara bir katkı sağlar.’’ Açıklamasını yaparak başladı ve akabinde sözü Rıdvan Kaya’ya bıraktı.

Rıdvan Kaya öncelikle; bir mümin için hayat içerisinde en temel gayenin Rabbul Alemini razı edecek bir hayat yaşaması, bu hedefin ise Allah’ı doğru bir şekilde bilmeyi gerektirdiğini ve bu bilmenin onun vahyine tabi olmakla gerçekleşeceğini söyledi. Çağımız koşullarında sabitesizliğin normalleştiği bir ortamda, Rabbimizin gönderdiği bir rehber olan Kur'an'a ittiba etmenin büyük bir nimet olduğunu, bu ittibanın insanları oradan oraya savrulan bir yaprak gibi yaşamaktan kurtardığını ve ne için yaşadıkları bilinci edinmesine yardımcı olduğunun belirtti.

‘’İnsanlar yaratıcı değildir, yaratılandır. Bundan dolayı muhtaçtırlar, bununla beraber insanlar ilah olmadığına göre sınırları vardır. Hiçbir sınırın olmadığı bir ortamda insanların sınırlarının olduğunu bilincine varması çok önemli bir özelliktir. Bu sınırlar hayatı şerefli kılar ve insanı değerli hale getirir. İnsanın hayatını anlamlı kılan bu sınırlardır. Bu sınırları gözeterek yaşamaya dikkat etmek her hareketimizi ibadet haline getirir.’’ dedi. 

İnsanoğlu olduğu yerde ihtilaf olabileceğini, bunun insanın fıtri bir özelliği olduğunu söyleyen Kaya, fakat bunun yanında ihtilafın niteliğinin de çok önem arz ettiğini, günümüz ihtilaflarının cedeli, cedelin de kavgayı beslediğini ifade etti. İhtilaf etmenin çoğu zaman gerekliliğini, ihtilaf etmenin hakka şahitlik yapan insan için bir vecibe olduğunu, fakat ihtilaf ederken ölçünün çok önemli olduğunu belirtti. ‘’Burada şu soruyu sormak gerekir;  ne için ihtilaf ediyorum?, dünyevi kaygılar için mi?, yoksa hakka şahitlik etmek için mi?’’ dedi. Bu cedel ortamının malesef herhangi bir konu ile ilgili olabildiği gibi dini anlama ve yaşama tartışmaları  hususunda da gerçekleştiğini,  Allahu Teala'nın dini ile alakalı pek çok konunun, çok yoğun ve sonuç vermeyen, insanları da hayırlı bir noktaya sevk etmeyen, cedellerin/kavgaların zeminleri haline dönüştüğünü, din adına konuşan bazı insanların, bu kavga ortamdan yoğun bir şekilde etkilenerek bu ortama tabi olduklarını ve bu kavgaya katkıda bulunduklarını söyledi. 

Rıdvan Kaya usulsüzlüğün, kafa karışıklığına neden olduğunu kaosu büyüttüğünü, dini kaynaklara karşı şüpheler ürettiğini, dinin sahih bir şekilde yaşanması konusunda ciddi bir belirsizlik ortaya çıkarttığını ve bu halin bir aşama sonrasının boşvermişlik/vurdumduymazlık duygusunun gelişmesine neden olduğunun altını çizdi. Bu anlamda neye yarayacağı belli olmayan bilgiler, tartışmalar, gündemler insanın hem zihninde hem kalbinde yer etmekte ve bugün ortaya atılan din ile ilgili tartışma konularının insanları daha muttaki, daha muhtedil kılmadığını daha da mustağnileştirdiğini belirtti..

‘’Peki neden böyle oluyor?’’ sorusunu soran Kaya, ‘’çünkü usulde bir hata var ve hatta daha ileriye gidersek niyette çarpıklık söz konusu. Durulan yer salim bir yer değil. Kişilerin kendileri için seçtikleri hayat tarzı üzerinden Kur’an şekillendirmeye çalıştığını görüyoruz. Bu çok korkunç bir sapmadır. Başka bir konu ümmet hassasiyetlerinin zayıflaması ve bu zayıflığın neticesinde İslam tarihine yahut geleneğe sorunluymuş gibi yaklaşılması ve yok sayılması. Mesela sahabe ve sonrasında gelen alimleri kıyasıya eleştirenlerin, söz konusu akademisyenler yahut oryantalist yaklaşımlı kişiler olduğunda gayet esnek davrandığını müşahede ediyoruz. Müslümanların hiç kimseyi hatasız ve günahsız olarak nitelendirmemesi gerekir. Fakat dini anlama konusunda bize bir müktesebat miras bırakmış insanlara karşı daha merhametli yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz.’’ dedi.

Son olarak, kitabın anlaşılmasında ölçüler belirlenmesi gerektiği konusuna değinen Rıdvan Kaya, ölçülerin belirlenmemesi durumunda bu keyfi tutumların oluşmasının kaçınılmaz olduğunu, geçmişte de bu tarz ifsat edici akımlar çıktığını fakat hiçbir zaman bu konuların İslami meselelerin ana gövdesini oluşturmadığını, bu sapmalara karşı duran İslami çabaların da her zaman var olduğunun altnı çizdi. Ve bu gün aynı çabanın modern ifsada karşı da ortaya konması gerektiğini, elbette Rabbimizin kitabını korumayı vaad ettiğini fakat kitabın zihinlerde tahrifi bir şekilde gerçekleştiğini söyledi. Buna karşı ne yapmak lazım sorusunu üç başlıkta (1-Vahye kalbi selimle yaklaşmak gerek, 2- Problemlere sahih bilgiyle yaklaşmak yani nas bilgisi ile yaklaşmak gerekir 3-Resulullahın örnekliğinde kitabı anlamaya çaba göstermeliyiz) özetleyen Kaya akabinde sözlerini tamamladı.

Seminer katılımcıların sunduğu katkıların akabinde sona erdi.

img-20211218-200356.jpg

img-20211218-200705.jpg

 

Önceki ve Sonraki Haberler