Batman'da "Sünnet" Başlıklı Konferans
Özgür-Der Batman Şubesi Alternatif eğitim seminerleri çerçevesinde bu haftaki sunumu Ankara İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri KIRBAŞOĞLU sundu. “Sünnet” üst başlığıyla sunulan sunum yaklaşık üç saat sürdü.
Hayri Kırbaşoğlu, ümmetin yeni bir sünnet anlayışına olan ihtiyacını sorgulayarak giriş yaptı. Klasik sünnet tanımlarının değerlendirilmesini yaptıktan sonra, sünnetin toplumsal boyutundan ziyade bireysel boyutuna ağırlık verilmesinin İslami duruşumuza yansımalarını işledi.
Tarihsel süreç içerisinde sünnetin nasıl şekil-lafız çerçevesinde bir anlam kaymasına uğradığını örnekler vererek açıkladı. Bugün İslam dünyasının "şekil-lafız" anlayışını aşarak şekil-lafızın altında yatan mana, ruh, ilke, hikmet ve amaçları yakalamasının ne kadar da hayati bir sorun olduğunu vurguladı. Birçok mezhep, meşrep ve ekollerin bu mantıktan ve bakış açısından yoksun olmalarıyla nasıl yanlış bir resul algısına düşmelerinin altını çizdi.
"Muhemmedun Resulullah" ile " Abdullah'ın oğlu Muhammed" kimliklerine açıklık getirerek Peygamberimizin yürüyen Kur'an olma gerçekliğini işledi.
Hadis kaynaklarının samimi ve ehil kadrolar tarafından ciddi bir kritiğinin cesaretle yapılması gereğine vurgular yaptı. Peygamberimizin hangi ortam ve şartlarda hangi sözün neye tekabül edebileceğini hikmetli bir şekilde ayıklamanın ümmete düştüğünü açıkladı. İslam dünyasındaki yanlış sünnet algısının Emperyalizme, emperyalist projelere, ifsada ve egemenlerin tüm sinsi politikalara karşı göstermemiz gereken hikmetli duruş açısından Müslümanların önünde nasıl bir set oluşturduğunu Ali Şeriati'den İzzetbegoviç'ten, Roger Garaudy'den örnekler vererek açıkladı.
Müslümanların özellikle C. Afgani, M. Abduh, M. Reşit Rıza, Malik bin Nebi, Şeraiti, Seyyid Kutub, Şah Veliyullah Dehlevi çizgisinin ümmete yönelik endişelerini anlama sorununun merkeze alınması ile ümmetin önünün açılabileceğini Bidat ve hurafelere, BOP projelerine, ehlileşmeye karşı bir panzehir olabileceğini vurguladı.
Ümmet için En büyük sünnetin Tevhid ve adalet için direniş olduğunu söyledi. Sunumunu sorulan sorulara verdiği cevaplarla tamamladı.
Abdullah SEVİM/ Haksözhaber