Batman Özgür-Der'de "İçe Dönük Çabalarımızda Öncelikler ve İstikamet" konulu bir seminer veren Ramazan Çelikal, genel anlamda çabalarımızın içe dönük, dışa dönük ve kimlik oluşturma şeklinde 3 boyutta geliştiğini belirterek başladığı konuşmasında içe dönük çabaların tahlilini yaptı. Sunum; mevcut durumumuzu sorgulama, hedefler oluşturma ve somut önermeler olarak üç bölüm şeklinde yapıldı.

Çelikal, mevcut durumumuzu tahlil anlamında şu sorulara cevap aranması gerektiğini söyledi:

-          Sağlıklı bir topluluk ve birliktelik içinde miyiz? Birey, Aile ve Topluluk olarak kulluk vazifemizi hakkıyla yerine getirebiliyor muyuz?

-           Hedeflerimiz ve başarı kriterlerimiz açısından yönümüz dünya ya mı dönük, Ahirete mi? Tercihimizi yapabilmiş miyiz?

-          Bilgi ve kültürel altyapımızı neler oluşturuyor?

-          İbadet anlayışımız ve pratik ameller konusunda iyi durumda sayılabilir miyiz? Günlük farz ibadetlerini ifa ederken huşu ve içerik açısından vasat'ın üzerine çıkabiliyor muyuz? Nafile ibadetlere ne kadar ihtiyaç hissediyoruz ve ne kadar pratiğe aktarıyoruz?

-          Davet ve Tebliğ faaliyetleri açısından sorumluluklarımızı ne ölçüde yerine getirebiliyoruz? (Kriterlerimiz son yıllarda kazanılan insan sayısı, sohbet halkaları ve öğrenci çalışmaları..)

-          Okuma, Araştırma ve Sorgulama pratikleri açısından yeterli noktalarda mıyız? İki boyutlu bir sorgulama yapmalıyız. Birincisi yeterince okuyabiliyor muyuz? İkincisi okuduklarımızın mahiyeti konusu. Popüler içerikli mi okuyoruz yoksa, hedefler doğrultusunda bir okuma mı yapıyoruz?

-          Beslenme kaynaklarımız açısından baktığımızda sağlıklı tespitler yapabiliyor muyuz? Çünkü doğru yerden başlanmazsa doğru şeyler yapılamaz.

-          Doğru tespitler yaptığımızı kabul edersek bile bunları hayata geçirmeye yönelik, İnsiyatif, Özgüven, kapasite ve irademiz mevcut mu? Yani bunları yapabilecek Azim ve Kararlılığımız var mı? Veya yoğunlaşabiliyor muyuz?

Hedef tespitinin yapıldığı ikinci bölümde Çelikal, aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi:

-          Dikine değil yatay gelişme olmalıdır. İktidar odaklı hedefler yerine kulluk merkezli, Davet ve tebliğin öncelendiği bir çalışma olmalıdır.

-          Yönü ahirete dönük olmalı. Yapılan çabalar takva temelli olmalı, İbadi ve ameli anlamda hayata aktarılmış pratikler geliştirilmeli, Alışkanlıklara dönüştürülmeli, İç dinamikler ve manevi boyutu gelişmiş, bireyler aileler ve topluluklar oluşturmalı.

-          Duanın, hayatın her alanında olması hedeflenmelidir. Kendini müstağni görme alışkanlığı (mükemmeliyetçilik) fark edilmeli ve bunun tedavisi için çalışmalar yapılmalıdır.

-          Akidenin ahlak haline getirilmesi gerekmektedir.

-          Takvanın öncelendiği birey yapısıyla direniş kültürünün harmanlanması sağlanmalıdır. Amelde ilmi, Ruhta derin, Düşüncede aktüel olan bir çaba.

-          İlkeli, prensipli ve omurgalı düşünsel alt yapı benimsenmelidir.

-          Toplumla ilişkiler bağlamında Marjinallikten, şaz görüşlerden ve örfün dikkate alınmadığı çiğ davranışlardan uzak duran bir görüntü ortaya konulmalıdır. (Rabbimizle, kendimizle, Toplumumuzla, Evrenle ve ölümle barışık olmalıyız.)

Çelikal, üçüncü ve son bölümde ise ortaya konan tespitler neticesinde pratiğe yönelik değerlendirmelerde bulundu:

-          Tüm bireylerin ibadet hassasiyetini arttırma çalışmaları yapma;

·         Duaya ağırlık verilmeli

·         Namazlarımıza hassasiyet ve özen gösterilmeli

·         Gece ve sabah namazı hassasiyeti ön plana çıkarılmalı

·         Nafile ibadetler önemsenmeli

·         İnfak tüm bireylerde alışkanlık haline getirilmeli

·         Arapçanın geliştirilmesi amacıyla Meal okumalarında Arapça kur'an okumalarının da arttırılması

·         Mescitlerin hayatımızın odağına yerleştirme çalışmaları

-          Her alanda davet ve tebliğ faaliyetlerini başlatma

·         Özellikle öğrenci ve üniversite çalışmaları önemsenmeli

·         Memur, Esnaf ve Eğitim camiası alanlarında çalışmalar yapma

·         Bayanlara yönelik mahalle sohbetleri oluşturma

-          Öğrenci yurdu, öğrenci evleri, okuma salonu ve gençlik evi gibi organizasyonlarına ağırlık verme

-          Kur'an ve Arapça eğitimi sürekli olmalı ve özellikle çocuklar hedef alınmalı.

-          Hedeflere yönelik okuma seferberliği başlatılmalı.