Batman'da "Mücadele ve Muhasebe" Kitabı Konuşuldu
Batman Özgür-Der de bu ay Rıdvan Kaya’nın Mücadele ve Muhasebe adlı Kitabını Cihat POLAT kardeşimiz değerlendirdi.
Batman Özgür-Der de ayda bir yapılan kitap değerlendirmesinde; bu ay Rıdvan Kaya'nın Mücadele ve Muhasebe adlı Kitabını Cihat POLAT kardeşimiz değerlendirdi. Cihat POLAT kardeşimiz Öncelikle Allaha hamd ve sena, peygamberimize salat ve selam etti. Katılımcıları Allahın selamı ile selamladıktan sonra kitabın sunumuna geçildi.
Kitabı bölümler halinde değerlendireceğini söyleyen Cihat kardeşimiz öncelikle kitapta ne yapmalı sorusunun cevabı üzerinde durdu. Mücadelenin doğası gereği şekli ve yoğunluğu deyişse de sahte ilahları ret çağrısı mutlaka çatışmayı doğurur bu mücadelenin doğasıdır.
Kur an çerçevesinde bir mücadele den söz ediliyorsa mücadele kavramı içi boş bir slogan ve sürekli ertelenen muhayyel bir tasavvur olarak değil de İslami kimliğimiz ve varlığımızın doğal bir yansıması sorumluluk bilincinin bir tezahürü olarak algılanıyorsa örgütlülük kaçınılmaz ve ertelenemez bir zorunlulıuktur.
Niçin öncelikle İslami Kimlik?Ancak direnerek var olabiliriz mücadele ederek var olabiliriz peki nasıl direnebiliriz ancak kimliğimize sahip çıkarak yani İslami kimliğimize her şart ve ortamda sarılarak direnebiliriz.Şunu görmek gerekiyor ilkeli olmamak beraberinde savrulmayı besliyor ve yine açıktır ki savrulanlar içinde bulundukları olumsuzluğu çeşitli tezler ve kalıplar üreterek meşrulaştırıyorlar.
Vahiyle muhatap olan ve vahyin mesajını kavrayan bir insanın mücadele sorumluluğunu omuzlarında hissetmemesi imkansızdır.Kur an nın pek çok ayetinde zulüm ve ifsada karşı tavır almak ve bu uğurda gereken bedelleri ödemekten kaçınmamak hususunda açık uyarı ve teşvikler vardır.Teorik plandan çıkıp fiili mücadele zorluğa dönüşünce mücadelenin zayıf halkaları kaçma bahanesi bulmakta pek zorlanmadıkları hep görülmüştür.
Sahip olduğumuz İslami anlayışımızı ve kavramlarımızı tarih içinde üretilmiş bulanık kirli anlayış ve disiplinlerin gölgesinden kurtarmalı ve kuranın belirleyiciliğinde yeniden sahih temellere oturtmalıyız.Mücadelenin sürdürücüleri ile zayıf unsurları arasında ayrışma kaçınılmazdır.Asıl olan bizim hangi safta kaldığımızdır.
Müslümanların bünyelerine adeta sinmiş bir hastalık olan pasifist ve nemelazımcılık tutum ve yaklaşımın terk edilmesi gereken bir durum olduğu görülmelidir.
Birlikteliklerimiz çoğu kez ilke ve hedefler noktasında bir kaynaşmayı değil öylesine bir yan yana durma halini ifade ediyor.Açık olmak gerekiyorsa bir cemaat bir yapı olama iddiasının sahiplerinin bir çoğu yapısal birlikteliğin asgari şartlarını dahi taşıdıkları söylenemez.
Gelişime açık bir yapı temel ilkeler ve sabiteleri korumak kaydıyla bünyesi dahilinde düşünce üretimini engellemek bir tarafa teşvik etmelidir.Eleştiri sorgulama ve farklı fikirlere açık olmalıdır.Hassasiyet gösterilmesi gereken şey ise farklı görüşlerin mutlaka meşru zeminde ve Salih hedefler gözetilerek tartışılmasıdır.
"Birbirinizle çekişmeyin yoksa korkuya kapılırsınız devletiniz gider"(Enfal 46)
Cemaat içinde zaafları şahıs düzleminde ve topluluk düzleminde ele alabiliriz.
Şahıs Düzlemindeki zaaflar şöyle sıralanabilir:
- Düşünsel yetersizlik ve sığlık
- Dava bilincine sahip olmamak
- Ahlaki zayıflık ve olgunlaşmamışlık
- Bireycilik kendi kişiliğini aşırı önemseme
- Dünyevileşmek nefse hevaya tabi olmak
- Karamsarlık kötümserlik
Topluluk Düzleminde zaafları şöyle sıralayabiliriz.
- Grup içinde fikri uyumsuzluk fikri karmaşa ve tutarsızlık
- İlkesizlik
- Donukluk
- Belirgin bir hiyerarşinin bulunmaması
- İlişkilerde ölçüsüzlük
İslami Cemaatin Kurucu Öğesi Olarak İslami Şahsiyet
İslami şahsiyet ile kast edilen şey öncü kimliğidir sorumluluğudur. Kelimenin tam anlamıyla "adanmışlık" bilincine ve tavrına sahip olmaktır. İslami şahsiyet dava bilincine sahip olmayı ve bir dava eri olarak yaşamayı gerektirir. İslami şahsiyetten bahsedebilmek için üç temel boyutun aynı anda tezahür etmesi gerekir.Bunlar;
- Akidevi netlik
- Salih kişilik
- Düşünce eylem planında tutarlılık
İslami mücadele kadroları içinde yer aldığını düşünen herkes yüzeysel ve sınırlı bilgilerle değil kapasitesi oranında mutlaka fikri ve gelişimini sürdürmeye,sahip olduğu bilgileri daha derinlemesine araştırmaya yönelik sürekli ve sistematik bir gayret içinde olmalıdır.
Cihat POLAT kardeşimiz sunumunu böylece tamamlayıp daha iyi istifade etmek için Rıdvan KAYA abimizin kitabının mutlaka okunmasını tavsiye etti.