Oturum başkanlığını Semra Doğru'nun yaptığı panel de konuşmacılar genç kardeşlerimizden Zeynep Ocakhanoğlu ve Sema Yavuz 'idi.

Semra Doğru'nun İslami şahsiyetlerin hayatımızda olması gereken örnekliklerine ve pratiğimizde yaşamaya vurgu yaparak sözü ilk konuşmacı Zeynep Ocakhanoğluna bıraktı.

Zeynep Ocakhanoğlu kısaca; Hz. Hacer'in tarihsel sürecini değerlendirerek, İsmail'in doğumuyla, Hz. İbrahim'in onları bir çöle bırakarak ayrılması ve bu anda Hacer'in "eğer böyle yapmanı rabbin emrediyorsa O bize yeter" diyerek teslimiyetine ilk adım atmasına değinerek çöl de kaldıkları süre zarfın da yaşadığı zorluklara sıkıntı duymaksızın taşıması karşılığında kendisine sunulan nimetleri vurgulayarak konuya açıklık getirmeye çalıştı. İkinci konuşmacı Sema Yavuz ise; Cariye iken bir peygamber eşi olan ve bunu hakkıyla yerine getiren Hz. Hacer'in ıssız bir çöl de bir bebekle tek başına ancak Allah'a olan imanı ve teslimiyetiyle başardığını dile getirerek bizlerin hayat karşında kalbi değil daha çok akli, mantıksal yaklaşımlarımızdaki sıkıntılara değindi. Hz. Hacer'in mezarının Kabe sınırları içerisinde olmasının onun gerçekten "Allah'tan razı, Allah'ın da ondan razı olmasından" kaynaklandığını ve örnekliklerinin hayatımıza yansıması duasıyla bitirdi. Oturum başkanı Semra Doğru konuyu toparlayarak günümüz insanı ve Müslümanlar açısından "teslimiyet" kavramına olan yanlış bakış açısını sorguladı. Sıcak gündemlerimiz olan "başörtüsü, katsayı" vb. konularda samimiyetimizi ve duyarlılığımızı tekrar gözden geçirmenin gerekliliğine dikkat çekerek oturumu bitirdi.