HAKSÖZ-HABER

Özgür-Der, Hızır-Der, Nehir-Der, Anadolu Gençlik Derneği, Sağlık-Sen, Türk Diyanet-Sen, İ.H.H, İlim Yayma Cemiyeti, Altınoluk Derneği, Toç-Bir Sen, Diyanet-Sen ve Bem-Bir Sen’ce oluşturulan Amasya Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu tarafından, Yavuz Selim Meydanında, Suriye Halkıyla Dayanışma ve Direnişe Destek konulu Kitlesel Basın Açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasına, bir konferans vesilesiyle Amasya’da bulunan Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan ALPAY da katılarak bir konuşma yaptı. ALPAY yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi.

Suriye’nin Müslüman halkı, 2 yıl önce Mart 2011’de, 40 yıldır zulmü altında ezilmekte olduğu zalim ve katil Baas diktatörlüğüne karşı kıyama kalkmış ve geçen 2 yıllık süreç içinde yaklaşık 70 bin şehit vermiş, bir milyon civarında kişi komşu memleketlere sığınmak zorunda kalmış, çok büyük acılara ve zulümlere uğratılmıştır.

Müslüman olmamız Suriye direnişine ve halkına her türlü desteği vermemizi zaruri kılmaktadır. Bu desteğimizi tekrar deklare etmek, Rabbimiz katında şahitliğimizi ve mazeretimizi ortaya koymak, direnişin başlamasının 2. Yıl dönümünde, katil Esed ve destekçilerini lanetlemek üzere buradayız.

ALPAY konuşmasını, Suriye’nin mazlum halkına yardım ve zafer temalı bir dua ile tamamladı.

Ardından Özgür ERYİĞİT tarafından ortak basın açıklaması okundu.

Basın açıklaması esnasında, ‘Suriye Devrimi 3. Yılında; Ya  Şehadet Ya Zafer’ ‘Esed İşbirlikçilerinin İhanetini İslam Ümmeti Asla Unutmayacak’ ‘Suriye İslami Direnişle Özgürleşecek’ ‘Baasın Safında Duranlar Ümmetle Aynı Safta Olamaz’ ‘Katil Esed Bu Kan Denizinde Boğulacaksın’ Pankartları açıldı ve sloganlar söylendi.

Okunan Basın Açıklamasının Tam Metni Şöyle:

3.YILINDA İNTİFADA MEŞALESİNİ DİRİ TUTAN SURİYE HALKINA SELAM OLSUN

16 Mart 2013

Selam olsun Şam’a, Selam olsun Haleb’e, İdlib’e, Humus’a, Hama’ya Lazkiye’ye, iki yıldır her türlü zulme, işkenceye, katliama karşı bize Allah yeter, Allahtan başka kimseden yardım istemeyen Suriyeli kardeşlerimize binlerce kez selam olsun.

Yarım asra yakındır Baas zulmü ve kuşatması altında olan Suriye halkı, 2011 Mart’ından bu yana topyekûn bir katliam politikası ile yüz yüze. 1980 yılında binlerce Hama’lı Müslüman’ı katleden Baasçı Esed diktatörlüğü bugün aynı zulmü artırarak devam ettiriyor. Yıllarca İsrail’e karşı mücadele ettiği yalanıyla bölge halklarını yanında tutmaya çalışan Esed diktatörlüğü bugüne kadar İsrail’in yaptığı zulümler karşısında bir mermi dahi atmamış ancak halkına karşı katliamı alışkanlık haline getirmiştir. “Ortadoğu İntifadasıyla” birlikte zulme karşı ayağa kalkan insanlara karşı tam iki yıldır akıl almaz zulümler icra eden Esed diktatörlüğü işlediği insanlık suçlarına her gün bir yenisini ekliyor. Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 70.000 insanın can verdiği Suriye’de kitlesel tutuklamalar ve kayıplara ek olarak 2 Milyona yakın insan, işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda. Ürdün, Lübnan ve Türkiye sınırına kaçabilen sığınmacılar buralarda türlü zorluklarla hayatlarını sürdürmeye çabalıyorlar. Ayrıca bu süreçte 137 bin insan yaralandı, 230 binden fazla insan tutuklandı ve 80 binden fazla insandan haber alınamıyor. Suriye’de yaşanan bu insanlık dramını ise tüm dünya boş gözlerle seyrederken, Baas çetesi her geçen gün katliamın boyutunu artırıyor.

Bugün Dünyanın gözü önünde yaşanan Bosna katliamının tekrarıdır aslında. Dün zalimler Sırplar ve işbirlikçileri iken; bugün zalimler sözde halkın yöneticileri ve işbirlikçileri. Zalimlerin suretleri değişse de mazlumlar yine bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar… Adaletin ve Özgürlüğün olmadığı; bunun yerine zulüm ve şiddetin insanların yaşam biçimi haline getirilmeye çalışıldığı topraklarda hayat sürmenin insaf sahibi herkes tarafından kabul edilemeyecek bir durum olduğu malumdur. Suriyeli kardeşlerimiz kırk yıldır diktatör bir rejim tarafından yönetilmektedir. Âdeta açık bir cezaevine çevrilen ülkede yaşayan insanlar hak, adalet, özgürlük dedikleri için acımasızca katledilmektedirler. Sözüm ona Çağdaş Dünyanın seyirci kaldığı bu katliama görsel ve yazılı medyanın her türlü karalamalarına karşı Bize Allah’ın yardımı yeter diyerek onurluca mücadele veren Suriyeli kardeşlerimizin yanında yer almak insani ve İslami bir sorumluluktur.

Bizler Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyen peygamberin ümmetleriyiz. Zalim baas rejimi ve işbirlikçilerinin yaptıkları katliamlar masa başı tahlillerle ve birtakım komplo teorilerle kafalar karıştırılarak mevcut durum kanıksattırılmaya, unutturulmaya çalışılıyor. Bizler Tüm bu yaşananları UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ…

Zalimlere ve Zalimin yanında yer alanların Nemrutluklarını, Firavunluklarını murdar yüzlerine haykıracağız. Kazananı başından belli olan bu savaşta zalim karşısında hak, adalet, özgürlük diyen hayattaki en değerli varlıkları olan canlarını ortaya koyan Özgür Suriye Halkı şahitlikleri ile hakkın katında şimdiden üstünler inşallah. Kardeşlerimize en yakın zamanda zafer diliyoruz. Müslümanlar olarak bizlerinde üzerimize düşen görevlerimizi yerine getirmemizin sorumluluk olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

SURİYELİ HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU

Hızır-Der, Özgür-Der, Nehir-Der, Anadolu Gençlik, Sağlık-Sen, Türk Diyanet -Sen,

İ.H.H Amasya temsilciliği, İlim Yayma Cemiyeti, Toçbir-Sen, Bembir-Sen, Diyanet -Sen.