Özgür-Der Amasya Temsilcisi Serdal BENLİ ile beraber Selami KÜÇÜK ve Mustafa SİEL’in katıldığı, Diyarbakır ve Batman Şubeleri ile Mardin Temsilciliğini kapsayan ziyaretler 3 gün sürdü.

İlk ziyaret 13 Ekim 2012 Cumartesi günü Özgür-Der Diyarbakır Şubesine yapıldı. Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Bülent YILMAZ’ında hazır bulunduğu Şube Ziyaretini takiben Dernek Üyelerinden bir kısmının da katılımıyla, başta Ulu Cami ve Surlar olmak üzere, Diyarbakır’ın önemli tarihi yerleri gezildi. Gece ise, Dernek Şube Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerinin bir kısmının da katılımıyla genel bir değerlendirme yapıldı.

İkinci ziyaret 14 Ekim 2012 Pazar Günü Özgür-Der Batman Şubesine yapıldı. Şube Başkanı Bünyamin SEVİM’inde hazır bulunduğu Şube Ziyaretini takiben Dernek Üyelerinin de katılımıyla tarihi Hasankeyf İlçesi gezildi. Geziyi takiben Özgür-Der üniversite öğrencilerince düzenlenen pikniğe iştirak edildi. Piknik esnasında genel bir değerlendirme yapıldı. Pikniği takiben akşam saatlerinde tekrar Diyarbakır’a dönülerek, Diyarbakır Şubesi Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinden bir kısmı ile birlikte genel bir değerlendirme yapıldı.

Üçüncü ziyaret ise 14 Ekim 2012 Pazartesi günü Özgür-Der Mardin Temsilciliğine yapıldı ve Mardin Temsilciliğinden Mimar Şehmus Beyin eşliğinde tarihi Mardin Şehrinin, başta Kasımiye Medresesi olmak üzere önemli tarihi eserleri gezildi.

Mardin ziyaretinin ardından tekrar Diyarbakır’a dönüldü ve Diyarbakır Şubesine yapılan veda ziyaretini takiben Amasya’ya dönüldü.

Oldukça verimli geçen ziyaretler esnasında Güneydoğunun 3 önemli ilinin son hali yakından görüldü. Her üç ilde şehirleşme açısından ciddi gelişmelerin olduğu, bu illere huzur ve sükunetin hakim olduğu müşahade edildi.

Ziyaretler ve geziler esnasında yapılan karşılıklı görüşmeler ve değerlendirmeler, adeta memleketimizin doğusu ve batısı arasında bir diyalog köprüsü biçiminde gelişti. Oldukça samimi ve sıcak geçen görüşme ve değerlendirmeler, özellikle; Suriye intifadasının durumu ve yapılması gerekenler, Kürt sorunu ve yapılması gerekenler, tevhidi İslami hareketin durumu ve yapılması gerekenler eksenlerinde yoğunlaştı.

Kürt sorunun Kemalizm’in laik ve jakoben tek tipci zihniyet ve uygulamalarının en acı ve tahripkar neticelerinden biri olduğu, şu anda PKK ve BDP çizgisinin de Kemalist zihniyet ve uygulamaların Kürtçü versiyonunu uygulamaya koymaya çalıştığı; bu sorunun tek çözüm yolunun da İslami ölçülerin kabul edilmesi ve Kürtlere İslami ve insani haklarının tamamıyla tanınması ile mümkün olabileceğine dair genel kanaat, bir kez daha teyit edilmiş oldu.

Bu ziyaret boyunca, Müslümanların hangi ırktan olurlarsa olsunlar, bir ümmetin eşit ve onurlu mensupları ve kardeş oldukları ve karşılıklı olarak İslami ilke ve ölçülere riayet edildiği sürece, bu kardeşliğin kesinlikle bozulmayacağı hususu bir kez daha gözlemlendi.