Amasya'da “Çocuk Eğitimi ve Aile” Semineri
Özgür-Der Amasya Temsilciliğinin bu haftaki seminer programı “Çocuk Eğitimi ve Aile” başlığı altında gerçekleştirildi.
Programa konuşmacı olarak Özgür-Der Batman Şubesinden Eğitimci Yazar Şefik SEVİM katıldı. SEVİM konuşmasında özetle şunları dile getirdi.
AİLE VE ÇOCUK EĞİTİMİ
—Aile kurumu üç açıdan çocuk eğitimi için vazgeçilmez bir kurumdur.
1- Ailenin yapısı gereği doğal bir kurum olması
2- Duygusal ortamın yoğun oluşu
3- Çocuğun eğitilmeye uygun bir yaşta olması.
-Aile ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur.
—Aile/ev sistemin fiili müdahalesinden nispeten uzak olması ve kendi ideallerimizi gerçekleştirebileceğimiz bir kurum olması dolayısıyla önemli bir potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır. Aile kurumunda gerçekleştirilebilecek güzel örneklikler en önemli alternatif eğitim çabası oluşturacaktır. Bir var olma ve inşa süreci olan bu hat kalınlaştıkça diğer alternatif eğitim çabaları için de bir toplumsal zemin oluşturmuş olacaktır.
—Ailenin varlığı asli bir unsurdur. Sünnetullah gereğidir. Tıpkı anne rahmi gibi: sevginin merhametin, şefkatin ve güvenin yuvasıdır. Kalpsiz bir dünyada son sığınaktır.
—Aile dünyanın her yerinde ve tarihin her döneminde ahlaki ve dini değerlerle doğrudan irtibatlı bir kurumdur. Bir boyutuyla kutsaldır ve kutsalla alakalıdır.
—Aile kurumunun son yıllarda uğradığı zafiyetin tüm vebalini “ ötekine” atarak kurtulmak adil bir yaklaşım değildir.
—Kuran; “ Evlerinizde okunan Allah’ın ayetleri ve hikmeti üzerine kafa yorun…” buyuruyor.
—Hızla yaygınlaşan ve ahlaki değerleri, aileyi vb. disiplinleri eriten modernizmin, küresel ifsad güçlerinin sınır tanımaz çabalarına karşılık teknolojiye müslümanca vaziyet edememe zaafımız.
—Çocuğun düşüncelerinin, davranışlarının, değer yargılarının 6–18 yaş arası şekillendiğinden, bu yaşın da ulus devletlerdeki zorunlu eğitim yaşı olarak kabul edilmesi müslüman ailenin alternatif eğitim oluşturma sorumluluğu açısından iyi okunması gerek toplumsal bir gerçeğimizdir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki eğitim kurumlarında dayatılan eğitim sistemi ile ilgili sorgulanması gereken birçok anlayış ve etkinlik bu sorunu daha hayati ve yakıcı kılmaktadır.(ulusal marşlar, andımız, çevreden yalıtılmış bahçe duvarları, ziller, törenler vs.)
-“Müslümanca yetiştirilen bir çocuk sürekli bir sadakadır.” Anlayışımızdan hareketle
inançlı, dinamik bir nesil inşa edilmesi gerekir.
İSLAM ALİMLERİNİN AİLEDE ÇOCUK EĞİTİMİYLE İLGİLİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ
Gazali eğitimi, “yabani ısırgan otları ayıklayan bir bahçıvanın faaliyeti olarak tanımlar.”
Pestalozi de aynı tanımı yapmaktadır.
Ayrıca Gazali çocuğun lüks ve konfora alışmış, günün modasına göre giyinmiş çocuklarla mesafeli tutulması gerektiğini önemser. Temel ihtiyaçlarıyla ilgili mahrumiyete sabretmesini öğrenmesi gerektiğini savunur.
Yusuf Has Hacip çocukların eğitimine küçük yaşlarda başlanılmasını önemser. Bunun gerekçesi olarak da o dönemde öğrenilen bilgileri ölünceye kadar unutulmamasını gösterir.Çağımızda bu görüşün en somut örneği ve yansıması Hint toplumundaki Sihlerin durumudur.
Ömer Bin Abdülaziz çocuğunun öğretmenine gönderdiği mektupta çocukların kalplerini öldüren eğlence ortamlarından uzak tutulmalarını, onlara her gün güzel Kura-ı Kerim okumayı ve öğrendiklerini yaşamlarına geçirmelerini, çile ve sıkıntıya katlanmayı bilmelerini ve bu çerçevede bir eğitim anlayışı geliştirmelerini bildirir.
Kınalızade ise insandaki iyi ahlak, erdem ve iyi huyların açığa çıkarılıp geliştirilmesine yarayan bir eğitim anlayışının uygulanması gerektiğini önemser. Buna ilaveten asil bir kadın rahminde şekillenmesini önemine değinir.
Keykavus çocuk eğitiminde öğretmen faktörü ve yaptırımın altını çizer.
Çağdaş İslam eğitimcisi Seyid Ali Eşref ise anne baba ve öğretmenlerin çocuğa bazı değerlere karşı duyarlı kılmalarını önemser. Başkaları için zorluğa katlanma asaleti gibi…
MÜSLÜMAN AİLEDE OLMASI GEREKEN DİSİPLİNLERLE İLGİLİ SOMUT ÖNERİLER
1-Anne – Baba Eğitimi(bilinçli ebeveyn):
2-Sosyal Çevre
3-Din Eğitiminin hayat içerisinde verilmesi
4-Cemaat- Aile Dayanışması
5-Ailede model tiplerin önemi
6-Ailenin okula müdahil olabilme hakkı ve iradesini kendisinde görebilmesi
7-Hikmetli istişari mekanizma
8-Günlük yaşamdaki incelikler
9-Aile fertlerinin birbirlerini – özellikle ebeveynler çocuklarını – tanıma çabası içinde olmaları
10-Ailenin tabiliği
11- Ailede düzen fikrinin gelenekleştirilmesi
12- Sosyal yaşamdaki sorunların aileye yansıtılmaması
13- İletişimde adalet
14-Teknolojik aygıtların kontrolü ve Aile bireylerini hayatın içinde yetiştirmek:
15- “Değer” merkezli aile yapısı
16- Şahsiyet ve kişilik gelişimi için sorumluluk aşılama
17- Mahremiyet
18- Ailede eğitici unsurlar
—Misafir trafiği
—Aileye düzenli kitap ve yayın akışının sağlanması
—Gündem ve gelişmelerin kendi doğal sürecinde ailece gündemleştirilmesi
—Akrabalarla Sılah-i Rahim ilişkilerimizde İslami endişelerimizi merkezde tutma.
—Kolektif basireti canlı tutmak: Muhtemel sorunları önceden okuyabilmek, karşımıza çıkması -muhtemel sorunların yarısını çözmüşüz demektir.
Söz gelimi; mabet, müze, mezarlık ziyaretleri, yarışma, tiyatro, piknik gibi etkinlikler, Kollektif ibadetler.
19-Mekan
—Müslüman bir zihinle mühendislik projelerinin geliştirilmesi, estetik ve tüketim
Olgusu Türkiye İslami uyanış sürecinde mütevazı mekanlardaki sohbet geleneği gençliğin en büyük motivasyon kaynağı olmuştur.
—Müslüman aileler, sıcak aile sohbet ve ortamları oluşturmak zorundadırlar. Bu ortamda sevinme, değer görme, onaylanma ihtiyaçları karşılanır.
Mekânın uhreviliği önemsenmelidir. Modern tüketim anlayışıyla dizayn edilen evlerimizin takvamızdaki vakarı öldürdüğü kesindir.
—Kendi değerlerimizle barışık bir mekân-ev modelini benimsemek: Mütevazılık, sadelik adına evi temel ihtiyaçlardan ve saygın bir yaşamın temel malzemelerinden mahrum bırakmak özellikle ergenlik çağındaki gençlerin evle bütünleşmelerinde bir sorun yaratacağı gerçeği görülmeli. ( Haciyat- Tezinat dengesinin sağlanması)
“Gece-kondu çocuğu mahkeme çocuğudur.”
—İmkânların el vermesi oranında Müslüman bir ailenin modern bir toplumda kiracılık psikolojisini yaşamaması, ergen çağındaki gençlerin hasarsız bir kişilik gelişimini yakalaması açısından önemsenmesi gereken bir durumdur.
Dostoyevski; “ dar mekânlar ve alçak tavanlar insanların ruhlarını ve zekâlarını köreltir.”
Dr. Naci ŞENSOY; Çocukları suça sevk eden önemli etkenler arasında: çocukların ana-baba hatta evli ağabey veya yengelerle aynı odada yatıp kalkmasını zikreder.
Araştırmalar, konutun, tıpkı kalıtım, iklim, beslenme, temiz hava gibi bedensel gelişimi etkilediğini göstermiştir.