ASİM: Hukuk ve adalet hepimize lazım
ASİM (Adana Sivil İnisiyatif Meclisi) bir açıklama yaparak polisin Adana’da Furkan Vakfı gönüllülerine uyguladığı şiddeti kınadı.
Adana Sivil İnisiyatif Meclisi Başkanı Mahmut Eraslan dün Furkan Vakfı gönüllüleri ile polis arasında yaşanan olayların ardından bir basın açıklaması yaparak; "Yaşanan olaylar hepimizi derinden yaraladı. Biz artık Adana’da huzur istiyoruz. Bunun için de herkesi sağduyuya davet ediyoruz" dedi.
Furkan Vakfı’nın tutuklu yargılaması devam eden 8 üyesi için Özgürlük Yürüyüşü ve Basın Açıklaması düzenlemek istemesinin ardından çıkan olayların sonrasında güvenlik güçlerinin uyguladığı orantısız gücün ardından ASİM bir açıklama yaptı.
Başkan Mahmut Eraslan’ın ASİM adına yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Her şeyden önce şunu belirtmek isteriz ki; yaşanan olaylar bu şehrin çıkarlarını önceleyen Adana’nın en büyük STK oluşumu olarak bizi rahatsız etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 34. madde şu şekildedir: "Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."
Bu kanun maddesine dayanarak hiçbir kişi ya da kurumun kanuni hakkını kullanması engellenemez.
Kamuoyunun da bildiği gibi Furkan Vakfı’na kayyum atanmış ve hala devam eden bir hukuki süreç var. Bununla birlikte yaşanan bazı farklı hukuki konular da söz konusu.
Bizler sorunun doğru bir şekilde tahlil edilmeden ortaya net bir tavır koymanın adil olmayacağına inanıyoruz. Bu çerçevede; 'Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız' ilkesinden hareketle emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmak zorundayız.
Hiçbir kişi ya da kurumun kanuni hakkını kullanması engellenemez. Bununla birlikte kanun koruyucuların herkesten daha çok anayasal haklara riayet etmesi gerekmektedir. Göstericilerin herhangi bir saldırısı söz konusu değilken, ellerinde kesici, delici veya saldırı amaçlı aletler yokken uygulanan engelleme çalışmaları büyük bir yanlıştır.
Öte yandan bugüne kadar neredeyse tüm açıklama ve eylemleri olaylarla tamamlanan söz konusu vakfın yetkililerinin böylesi karşılıklı gerginliğin yaşanacağı aşikar bir ortama çocukların getirilmesine ve kadınların ön plana çıkarılmasına müsaade etmesi de aynı derecede yanlıştır.
Kanun koruyucuların kanuna aykırı hareketleri de vakıf sorumlularının azami hassasiyet isteyen böylesi bir olayda gerekli sorumluluklardan uzak kalması da hepimizi derinden üzen görüntülerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Gelinen noktada bir başörtülü polisin eylemci başörtülü kadınları darp ettiği görüntüleri öne çıkartarak ortaya yeni bir başörtüsü düşmanlığı oluşturma gayretini ve başörtüsünü yeniden tartışılır hale getirmeyi de asla doğru bulmuyoruz.
Yaşanan olaylarda onlarca gösterici ve polis yaralanmıştır. Konuşulması gereken ortaya çıkan şiddet ve karşılıklı olarak atılan yanlış adımlardır.
Tüm bunları bir kenara bırakarak konuyu din karşıtlığı veya devlet düşmanlığı, polise duyulan öfke olarak değerlendirmek sorunun çözümü yerine dernek vakıf cemaatleri işin içerisine çekmeye çalışmak taraf olmaya zorlamanın da doğru olmadığını düşünüyoruz.
Olayların ilk yaşandığı andan itibaren konunun tüm muhataplarıyla görüşmelerimizi yaptık. İki tarafı da itidalli olmaya davet ettik. Şehrimiz adına doğru adımların atılabilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.
İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu uygulanan orantısız güçle ilgili soruşturma başlatıldığını açıklamıştır.
Şehrimizin imajını zedeleyen, görevini kötüye kullanan tüm yetkililerin ve onların emriyle hareket eden kamu görevlilerinin gerekli, caydırıcı cezaları alması en büyük dileğimizdir.
Biz artık kentimizde huzur istiyoruz.
Bir daha aynı görüntülerin yaşanmaması adına başta kanun koyucular olmak üzere herkesi daha dikkatli ve duyarlı olmaya davet ediyoruz.