Mücadelede süreklilik ve Gazze’nin öğrettikleri

Mücadelede süreklilik ve Gazze’nin öğrettikleri

​​​​​​​Özgür-Der Adana Temsilciliği’nde Rıdvan Kaya “Mücadelede Süreklilik ve Gazze’nin Öğrettikleri” konulu bir sunum yaptı.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, programdan önce liseli kız ve erkeklerle bir araya gelerek İslami mücadelede gençlerin rolünü konuştu.

adana-20241123-04-001.jpg

Özgür-Der Adana Temsilciliği’nde düzenlenen programın açılışını Hakan Yalınız yaptı. Programa Kur'an-ı Kerim tilaveti ve meali ile başlandı. Tilavetin ardından kısa bir konuşma yapan Hakan Yalınız, Gazze’nin mücadelesiyle iftihar ettiğini ve bu mücadelenin tüm ümmetin mücadelesi olduğunu, Türkiyeli müslümanlar olarak bizlerinde bu mücadeleye böyle bakması gerektiğini ifade etti ve sözü Rıdvan Kaya’ya bıraktı.

Rıdvan Kaya, Filistin mücadelesinin tarihsel ve güncel önemine değinerek, Müslümanlar için direnişin anlamını ve zaferin hakiki tanımını ele aldı. “Mücadelede Süreklilik ve Gazze’nin Öğrettikleri” başlıklı sunumunda, Filistin halkının direnişi üzerinden İslam ümmetine yönelik önemli dersler paylaştı.

adana-20241123-05.jpg

Mücadele ve İmtihan: Filistin Halkından Alınacak Dersler

Rıdvan Kaya, konuşmasına Kur’an-ı Kerim’den Bakara Suresi’nin şu ayetini hatırlatarak başladı:
“Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele” (Bakara 155-156). Kaya, Filistin halkının yıllardır bu ayetlerde belirtilen ağır imtihanlardan geçtiğini, ancak bu süreçte sabır ve tevekkülün en somut örneklerini ortaya koyduklarını söyledi. “Gazze’den yansıyan görüntüler sadece hüzün değil aynı zamanda moral vermekte, teslimiyetin ve tevekkülün anlamını öğretmektedir” ifadelerini kullandı.

Filistin halkının sabır ve direnişi, dünya telaşına kapılmış pek çok Müslüman için önemli bir hatırlatma olduğunu belirten Kaya, şunları ekledi: “Kardeşlerimiz iman iddiasını pratiğe taşımakta, sabır ve tevekkülle direnmekte ve bu vesileyle imanımızı artırmaktadırlar. Gerçekten de Filistin halkının ortaya koyduğu samimiyet, kararlılık ve ihlas iman ayrıcalığını, lezzetini yansıtmaktadır.”

Zaferin Gerçek Anlamı

Kaya, zafer kavramının fiziki galibiyetle sınırlı olmadığını vurgularken, Hz. Muhammed’in (sav) sahabelerini Necid bölgesine tebliğci olarak gönderdiği ve Bir-i Maune faciasında şehit edilen 70 civarında sahabenin fedakarlığını hatırlattı. “Zafer, Allah’a tam teslimiyet ve yalnızca O’na boyun eğmekle kazanılır. Bu, sadece fiziksel başarılarla değil, kararlılıkla mümkündür” diyen Kaya, şehit Amir b. Füheyre’nin kendini mızrakla öldüren Cebbar’a “Kâbe’nin Rabbine and olsun ki kazandım!” diyerek bu gerçeği tarihe nakşettiğini belirtti.

“Hadiselere Mümin nereden bakar, kafir nereden bakar? Kazanmak ve kaybetmek nedir? Bunları iyi anlamamız lazım. Rabbimiz bize zaferin sadece bir galibiyet değil, kendi yolunda mücadele etmekle elde edildiğini bildirmiştir” ifadeleriyle zaferin manevi boyutuna dikkat çekti.

Filistin Direnişine Yaklaşımda Zaaflı Tavırlar

Rıdvan Kaya, Filistin direnişi bağlamında sadece mazlumiyet üzerinden duyarlılık oluşturan yaklaşımları eleştirdi. “Sorun sadece İsrail’in zaman zaman yaptığı katliamlarla sınırlı değildir. Filistin meselesi asırlık bir işgal projesinin neticesidir ve buna bu gerçeklikle yaklaşmak gerekir” diyen Kaya, tepkilerin ve çözüm önerilerinin dar bir alana sıkıştırılmaması gerektiğini söyledi. “Gazze’ye baktıklarında sadece ceset ve yıkıntı görenler, direnişin mesajını anlamaktan uzak kalır” ifadeleriyle direnişi anlamanın önemine vurgu yaptı.

Ayrıca, 7 Ekim 2023’de başlayan Aksa Tufanı’nın ümmet için bir dönüm noktası olduğunu belirten Kaya, “Aksa Tufanı, direnişin kararlılığını ve işgalcilerin acizliğini ortaya koymuştur. Mücahitlerin cesareti ve Ebu Ubeyde gibi sembollerle gelişen atmosfer, Ümmet için başlı başına bir zaferdir” dedi.

“Ne Olacak?” Sorusu Yerine Mücadeleye Devam

Kaya, bazı Müslümanlar arasında sıkça dile getirilen “Ne olacak, nereye varacak bu iş?” gibi soruların yılgınlık ve çaresizlik içerdiğini söyledi. “Güç dengesi şu an aleyhimize olsa da direniş nesillerdir ayaktadır. Önemli olan mücadeleyi sürdürmek ve sonraki nesillere bu kararlılığı taşımaktır” diyerek Müslümanların odaklanması gereken noktanın azim ve mücadele olduğunu vurguladı.

Gazze’nin Örnekliği ve Müslümanların Sorumluluğu

Gazze’nin, tüm zorluklara rağmen irade, sabır ve tevekkülün simgesi olduğunu söyleyen Kaya, Müslümanların bireysel ve toplumsal sorumluluklarını hatırlattı. “Daha iyi bir ev, araba ya da iş için çabalamaktan önce salih bir kul olmayı hedeflemeli, hayırlı amellere yönelmeliyiz” dedi. Kaya, Müslümanların dualar, mali yardımlar ve dayanışma eylemleriyle zulme karşı tavır alması gerektiğini belirtti ve şu mesajı verdi: “Biz samimiyetle ve ciddiyetle şahitliğimizi yaparsak, Allah azze ve celle, fiilen de zalime karşı durma kudretini ve fırsatını bize lütfedecektir.”

Batı ve Siyonizm Eleştirisi

Kaya, konuşmasının sonunda Batı dünyasının Filistin meselesindeki çifte standardını eleştirdi. “Netanyahu’nun Batılı liderlere ‘Eğer biz kaybedersek tüm Batı kaybeder’ dediği bir dünyada, Siyonizm’in Batı ile özdeşleştiğini görüyoruz” dedi. İsrail’in işgalci politikalarına sınırsız destek veren Batı ülkelerinin, adaletsizliği meşrulaştırdığını belirterek, Türkiye’de de bazı kesimlerin bu politikaları savunduğuna dikkat çekti.

Sonuç: Mücadelede Süreklilik

Kaya, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bu mücadele yüz yıllık bir mücadele. Asıl mesele, bu direnişi ve davayı sürdürmek, gelecek nesillere taşımaktır. Hayırlı bir amele çağrıldığımızda hemen harekete geçmeli, sabır ve tevekkülle bu mücadelede yer almalıyız.”

Rıdvan Kaya’nın konuşması, Filistin davasına dair geniş bir perspektif sundu ve soru-cevap bölümüyle sona erdi.

adana-20241123-01.jpg

adana-20241123-02.jpg

adana-20241123-03.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler