Adana'da Mursi'ye Destek Basın Açıklaması
Adana'da Mısır'da yapılan darbe protesto edildi.
2 gün önce askeri yönetim Mısır'ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanını darbe ile görevden aldı. Mısır'da binlerce kişi Mursi'ye destek için meydanlara dökülürken, Türkiye'nin bir çok şehrinde müslümanlar bugün Cuma namazı çıkışı basın açıklamaları ve eylemler düzenleyerek Muhammed Mursi'nin yanında olduklarını gösterdi.
Adana'da AS Platformun düzenlediği 'Mursi'ye destek' basın açıklamasına da havanın çok sıcak olmasına rağmen hem Adanalıların hem de çeşitli STK'ların katılımı büyüktü. Basın açıklaması AS Platform Genel Başkanı Mahmut ERASLAN tarafından okundu.
"Biz Rahman'ın kullarıyız, kullarına kul olmayız", "İki yüzlü Batı'nın ağzı kulağında", "Dualarımız Mısır" için pankartları açılırken Mursi lehinde sloganlar atıldı. Ayrıca ABD'den destek alarak Mısır'daki darbenin mimarı Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah El-Sisi'nin cebi dolar dolu olarak temsili kuklası sergilendi.
Basın açıklamasının tam metni:
İNSAN HAKLARI VE HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR
DEMOKRASİ ÖLMÜŞTÜR
Mısır’da Arap Baharı ile birlikte Zalim Hüsnü Mübarek rejimi devrilmiş, sancılı bir süreçten sonra yapılan serbest seçimlerde Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi kullanılan oyların yüzde elli iki'sini alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden bir yıl gibi kısa bir süre geçmişken 03.07.2013 tarihinde gerçekleşen askeri darbe ile halk iradesi yok sayılmış ve Mısır devrimi önemsiz duruma düşürülerek devrim öncesi karanlık şartlara dönülmüştür.
Öncelikle Mısır’da gerçekleşen darbenin en önemli tarafı işgalci İsrail’dir. Darbe konuşulurken bu darbenin arkasında İsrail ve İsrail’in uluslararası işbirlikçilerinin olmadığını düşünmek eğer cehalet söz konusu değilse, kötü niyettir. Bu darbe İsrail’in zindancısı sıfatıyla Refah sınır kapısını Filistin direnişinin yüzüne kapatan Hüsnü Mübarek’e karşı, Kapı’yı Filistin direnişinin kullanımına açan Mursi’ye karşı gerçekleştirilmiştir.
Dolayısıyla SİSİ askeri darbesi Mısır üzerinden İsrail’in güvenliğini ve yıllardır Filistin halkına karşı sürdürdüğü savaş politikalarını tahkim etmek amacıyla yapılmıştır. Filistin sorunu adil bir şekilde çözülmediği ve Filistin işgali sona ermediği sürece İsrail’in komşularında yapılacak yönetim değişiklikleri bölgeye ve Dünya’ya barış getirmeyecektir. Bölge ülkeleri; ‘Arap Baharı’ etkisi ile zalim düzenlerinin yıkılabileceğinden korkarak Mısır’da darbe sürecini desteklemişlerdir. Başta Suudi Arabistan olmak üzere aile saltanatlarının hâkim olduğu körfez ülkeleri zalim yönetimleri bu komplonun işbirlikçisidirler.
Halkın çoğunluk iradesi ile iktidara gelen bir başkanın muhalefetin yaptığı baskı sonucu, görevi; ülkesini ve milletini dışarıdan gelecek tehlikelere karşı korumak olan Mısır ordusunun yönetime el koyması ve bu darbeye başta ABD ve AB olmak üzere bölge diktatörlerinin destek olması demokrasinin ölüm ilanıdır. Darbecilere karşı tavır ortaya koymayan ve darbeyi kesin bir dille kınamaktan özenle kaçınan BM, AB ve ABD tutumlarıyla, demokrasi havariliği yapanların çifte standartlarını bir kez daha sergilemiştir. Müslüman halklara demokrasiyi alternatifsiz bir yönetim şekli olarak gösteren emperyalistlerin tavrı, demokrasinin aslında bir sömürge aracı olarak kullanıldığını göstermiştir. Demokratik ve laik değerlerin pazarlamasıyla piyasa yapan ve başka ülkeleri bu değerler üzerinden sigaya çekmeye çalışan köhne ve çıkarcı Batılı ülkeler askeri darbeye sessiz kalarak ve çanak tutarak kimliklerini ve kimyalarını bir kez daha ibraz etmişlerdir. Doğu Türkistan’da, Filistin’de, Suriye’de ve dünyanın birçok bölgesinde zulme sesiz kalan bu zihniyet seçilmiş iktidara karşı ise sesini darbecilerden yana kullanmaktadır.
Müslüman coğrafyalarda büyük kıymet verilen El Ezher iradesi, Mursi’nin siyaseten derdest edildiği kapalı toplantıda ve bu toplantının sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında güce iman ederek, adalete sırtını dönmüştür. El Ezher; güçleri Mursi’yi korumaya yetmeyecek olsa bile, adaletli bir duruş sergilemeyerek, haklının yanında durmayarak ve konjonktüre teslim olarak kendine inanan Müslümanları hayal kırıklığına uğratmıştır.
Müslüman Kardeşleri, dini siyasete alet etmekle suçlayan darbeciler ve darbe destekçileri General SİSİ’nin arkasında oturan Ezher Şeyhini ve Kıptilerin dini liderini görmezden gelerek iki yüzlülük örneği sergilemektedir.
Mısırda yapılan bu darbe hukuka ve insan haklarına aykırıdır. Bu yapılan hukukun üstünlüğü ve insan haklarını ayaklar altına alan darbelerden biridir. Yetkisiz bir şekilde gasp edilen iktidar, derhal halka iade edilmelidir. Dünyadaki bütün insaniyetini yitirmemiş kurum ve kişiler, içinde insan hakları ihlali potansiyeli barındıran böylesi girişimlere karşı açıktan tavır almalıdır.
AS PLATFORM olarak bu darbeyi, uluslararası ve yerel işbirlikçilerini hiçbir istisnası olmaksızın mücrim ilan eder, dünyanın tüm adil ve hukukun üstünlüğüne inanan insanlarını Mısır halkının seçilmiş tek meşru lideri olan Mursi’nin arkasında durmaya davet ediyoruz.
05.07.2013
ADANA SİVİL TOPLUM PLATFORMU