Adana'da "Kur’an'da Alimlik ve Islah İçin Şahitlik’’ Semineri
Hamza Türkmen'in sunumunu yaptığı "Kur’an'da Alimlik ve Islah İçin Şahitlik’’ konulu seminer Özgür-Der Adana Temsilciliği dernek salonunda Pazar akşamı gerçekleşti.
Özgür-Der Adana Temsilcisi Hakan Yalınız'ın, selamlama ve açılış konuşmasında: 'Kur-an'i bir şahitlik için kavramlarımızın doğru anlaşılması gerektiği; bununla beraber alim, ıslah ve şahit kavramlarının toplumda çok ciddi anlamsal tahribata uğradığı ve biz davetçilerin bu kavramların ve diğer Kur-an'i kavramların doğru anlaşılmasına dair çalışmalar yapılması gerektiği; yeryüzünün ıslahı için yeniden kurana dönmemiz, yeniden dirilişe dönmemiz gerektiği'ne dair vurgularının ardından Hamza Türkmen sunumuna geçildi.
Toplumdaki âlimlik kültürü ile Kur-an'ın âlimliğinin farklılığına değinen Türkmen, din adamlığı sınıfının topluma zaman içerisinde ki tahribatla girdiği, oysa kuranın alimlik vurgusunun ilim temelli şahitlik olduğu ve Kur-an'da bu kavramın isim değil sıfat olarak kullanıldığına dikkat çeken Türkmen, bunu başarabilen her bireyin alimlik sıfatına haiz olduğunu vurguladı. Oysa kültürümüzde âlimliğin özel ihtisas alan insanlar için kullanıldığı ve bu kullanımın da Kur-an'i olmadığının altı çizildi.
Alimliğin oluşmasında talim üzere öğrenilmiş kuran bilgisi ve tertil üzere okunan bir Kur-an'la beraber; Allah'ın ayetlerde ki muradı ile bugün yaşanan sorunların irtibatlandırılması gerektiği ve toplumsal sorunlara bu minvalden bakılması gerektiğine vurgu yapıldı. Bu çerçeveden yapılan Kur-an okumalarının kriterlerinin de olduğunu, söz gelimi yapılan okumalarda Kur-an'ın anlaşılmasında mütaşabih ayetleri yorumlarken bu ayetlerin muhkem ayetlerle çelişmemesi ; muhkem ayetleri yorumlarken de Allah Resulünün mütavatir sünnetiyle çelişmemesi gerekliliğinin üzerinde duruldu.
Yine Yusuf Süresi 76.ayet minvalinde alimler arasında derecelerin olduğu ve en basitinden bir Müslümanın 'Kur-an ne anlatıyor' sorusuna cevap verebilecek kadar muhkem ayetleri anlamış olması gerektiğine değinen Türkmen, bununla beraber diğer tüm Kurani kavramların toplumsal ıslahta kullanılıp şahitliğin yerine getirilmesi ve mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Bugün sadece âlimlik, ıslah ve şahitliğin değil, hemen hemen tüm kavramlarımızın anlamlarının tahrif edildiğine ve söz gelimi ulus-millet inşası süreci ile ıslah-ifsad kavramları ve tarihsel bozulmalarına da değinen Türkmen, Islah ekolü çizgisinde toplumsal şahitliği yapmaya çalışan ıslah önderlerinin nasıl bastırılmaya ve tüm ümmet coğrafyasında Müslüman toplumun yeniden kitaba dönmesi çabalarının emperyalist ve işbirlikçi yönetimlerle nasıl bastırılmaya ve yok edilmeye çalışıldığını tarihsel ve bugünkü bağlamına da vurgu yapan Türkmen; âlimlerin bu çözülme ve çürümeye karşı yeniden toplumu uyarmaya ve vahiyle diriltmeye çalışması ve ancak bu başarıldığı ölçüde alim olunacağına belirtti
Bilgi, İnanç ve eylemin bir bütün olduğu, Şura ve istişare temelli karar mekanizmalarının oluşturularak toplumsal ıslahın yapılması, imtihan bilinciyle kuranın anlaşılması ve nisa süresi 136.ayet çerçevesinde sürekli bir muhasebe bilinciyle hareket eden alimlerin olması, o toplumda değişimleri meydana getireceğini vurgulayarak, son olarak her Müslümanın dininin adamı olması gerektiğini ve bu minvalde sorumluluk ile hareket ederek şahitlik etmesi gerektiğini söyleyerek sunumunu bitirdi.
Haber: Metin EFE
Fotoğraf: Hüseyin TAŞ