Nesibe DOĞRUYOL / Sütunhaber

Her Meydan Adeviyye Olsun etkinliği çerçevesinde Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformunun düzenlediği "5 Gün Adeviyye Nöbeti" sonuna yaklaşıyor. 8. gününü de büyük bir özveri ile tamamlayan Ümmet ve Kardeşlik Platformu yarın etkinliğin son gününü düzenleyecek.

Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu altında birleşen sivil toplum kuruluşları Mısır'da yaşanan darbe ve sonrasındaki katliamları protesto etmeye devam ediyor. Darbe yönetiminin Mısır halkının gösteri yaptığı Adeviye Meydanı'na operasyon düzenleyerek binlerce insanı katletmesi üzerine başlayan gösterilere Adanalılarda desteğini esirgemiyor.

Kur'an- Kerim ve kısa açılış konuşmasının ardından program Mısır katliamını anlatan sinevizyon gösterisi ile devam etti.

Her akşam olduğu gibi bu akşam da kunutla yatsı namazı kılındıktan sonra açılış konuşmasını yapan Hakan Yalınız, onursuzca yaşamaktansa Allah için ölmeyi tercih ederiz diyerek şunları söyledi. 

"Allah yolumuzu aydınlatan peygamberler, şehitler göndermiştir. Mısırlı kardeşlerimiz kendilerini Tahrir meydanındakilerden Rabia işareti ile ayırdılar. Afrika'da zenginlikleri kullanan emperyalizmin zihniyetidir. Biz Batı'dan asla merhamet beklemiyoruz. Direnişimiz ancak saflarımızı sıklaştırarak olur. Bu meydan birlik ve kardeşliğin örneğidir. İstanbul'da öyle bir dayanışma var ki 3-5 saat içinde organize olup meydanlara inebiliyorlar. İnşaallah Adana'mıza da örnek olur."

Kur'an-ı Kerim tilaveti ve sinevizyon gösterisinin ardından meydanın vazgeçilmezi olan Grup Diriliş bu akşamda sahne alarak en güzel ezgilerinden seslendirdi.

İstanbul'dan gelen bu gecenin konuğu Rıdvan KAYA, cuntacıların saldırganlaşma sebebinin Müslümanların direnişi karşısında aciz kaldıklarından dolayı olduğunu söyledi.

"Bu katliamlar yüreklerimizi  hüzne boğsa da, sevincimiz zafer ile olacak. Zulümlerden ders çıkaracağız. Hani Baas sözcüleri Esed'in kimyasal kullanmadığını söylüyorlar ya, 2,5 senedir kim katlediyorsa Suriye halkını, Doğu Guta'da da aynı kişi katlediyor. Katilleri savunanlar en az onlar kadar katildir. Afganistan'da cesurca direnen Taliban'ı, İsrail'e karşı Filistinlileri, Maliki'ye göre Sünnileri, Rusya'ya karşı Çeçenleri terörist ilan edenler için elbette İhvan'da teröristtir. En acısı da Müslümanları karalama kampanyalarına Müslümanların da katılmasıdır. Mazlumlar kaynar kazan  misali ateşin için zulme uğrarken bu sözleri söyleyenlerin sözlerini kardeşlik kavramı çerçevesinde tekrar değerlendirmesi gerekir. Rahat koltuklarında acımasızca eleştirenler sözlerini tartmalı ve ağır bedel ödeyen kardeşlerini kırmaktan kaçınmalıdır. Şimdiden birileri Mısır direnişi ile ilgili sorular ortaya çıkarıyorlar. Zalimlere karşı acziyet gösterenler fitne tohumları ekiyor. İhvan darbecilerle anlaşsaymış, orta yolu bulabilirlermiş, bu kadar insanın ölmesine gerek yokmuş gibi. İhvan tüm bu denilenleri yapsaydı adına yakışır şekilde davranmamış olurdu. İsimler önemlidir ama isimlerin altını doldurmak çok daha önemlidir. İhvan, bu söylenenleri yapmamakla adına yakışır olduğunu gösterdi."

Ümmet birliğinin ve dayanışmasının ehemmiyetini vurgulayan Kaya, "Mesela tüm meallerin nezdimizde değeri yüksektir. Ama Seyyid Kutub'un Fi Zilal-il Kur'an-ın değeri bizim için büyüktür. Çünkü Kutub yazdığı mealleri sadece yazmakla kalmayarak hayatına geçirmiş ve bu uğurda "ben tağutlardan asla özür dilemem" diyerek bedelini ödemiştir. İşte bu yüzden biz Seyyid Kutub'u örnek alıyoruz. Rabbimizin sözünü ifa etmekle mükellef olan bizler dünyanın sustuğu zulümlere "dilsiz şeytan" olmamak için safımızı belli ediyoruz." dedi.

Kaya, yapılan amel ve etkinliklerle yetinilmemesi gerektiğini söyleyerek, "Zalimlerin yüzlerindeki maske indi. Müslümanlar ortaya koydukları direniş örnekliği ile kazanırken, zalimler her türlü kaybetti. Üzülmeyeceğiz, günleri aramızda dolaştıran Rabbimiz, zalimlerin zilletlerini gösterecek. Biz "Men La Ğayrek Ya Allah" diyoruz"dedi ve sözlerini bitirdi.

Program her akşam olduğu gibi dua ile kapandı.