Adana'da Adeviyye Nöbeti 4. Gününde
Adana’lı müslümanlar Adeviyye nöbetinin 4. Gününde yine meydandaydı.
Gün geçtikçe sayısı artan topluluk 5 Ocak Meydanından özelde İhvan’ı genelde ise tüm mazlumları selamladı. Haksızlığın, adaletsizliğin, caniliğin ve bencilliğin pençesi altındaki Müslümanların gün geçtikçe daha da bilinçlenmesi, ümmetin birlikteliğini perçinliyor. Müslümanlar arasında ortak kullanılan Rabia sembolüne olan rağbet ve meydanların gün geçtikçe kalabalıklaşmasıda bunun en büyük göstergesi oluyor.
5 Ocak Adeviyye Meydanında günün konuşmacısı Genç Birikim Derneği Genel Başkanı Ali Kaçar idi. Erhan Atıcı’nın sunumuyla gerçekleşen programda Grup Diriliş’te sahne aldı. Akşam ezanında toplanan müslümanlar herzaman olduğu gibi sözlerin en güzeli Kuran-ı Kerim tilaveti ile programı başlattılar. Yatsı ezanına kadar çeşitli sinevizyonlar seyredildi. Yatsı namazı diğer nöbet günlerinde olduğu gibi yine Kunut ile kılındı. Namazın ardından Grup Diriliş ezgilerini seslendirdi ve ardından kürsüye Ali Kaçar çıktı.
Ali Kaçar “ben müslümanım diyen birini kardeş kabul etmemek gibi bir lüksümüz yok. Birini veya bir topluluğu ırkından, dilinden veya kanından dolayı sevmeyenin müslümanlığının sorgulanması gerekmektedir. Bizler mazlumların ırkına, diline veya kanına bakmaksızın, onlar için bu meydanları hınca hınç dolduruyoruz” dedi. Tunus’ta Buazizi’nin kendini yakmasıyla başlayan intifada ateşinin tarihini anlatan Kaçar bu süreçte özellikle Suriye’de intifadanın hainlikler karşısında zor durumda kaldığını, çok güvendiğimiz İran’ın ve Hizbullah’ın müslümanları arkadan vurduğunu söyledi. Konuşmasının devamında Mısır’daki intifada sürecini anlatan Kaçar bu haksızlığa, hukuksuzluğa ve katliamlara karşı çıkmak yalnızca “ben müslümanım” diyenlerin değil insan olan herkesin sorumluluğudur dedi. Katliamlara sessiz kalanların vicdan muhasebesi yapması gerektiği, katledilenin Filistin, Mısır, Suriye, Arakan değil insanlık olduğunu sözlerine ekledi. Kaçar ayrıca Mısır’da askeri vesayetin ve laiklerin oy potansiyeli toplamda %70-80 leri bulan müslümanlardan korktuğunu ve devrimin ilk zamanlarından beri darbeye zemin hazırlamaya çalıştığını, darbeye zemin hazırlama süreçlerinin ise Türkiyeli müslümanlara son derece tanıdık geldiğini söyledi. Mısır darbesinden kısa bir süre önce benzin kuyruklarının oluşmasının, 12 Eylül darbesi öncesinde Türkiye’de de “Sana yağı” kuyruklarının oluştuğunu hatırlattığını söyledi.
Program Serdar Gürbey’in duasına amin denilmesiyle sona erdi ve müslümanlar nöbetin 5. Gününde 5 Ocak Adeviyye Meydanında yeniden toplanmak üzere dağıldılar.
Haksöz-Haber / Oral Afşar
Foto: Recai Aguş